Değişimin Böylesi 17

Sabah erkenden uyandım. Güzel bir duş aldım. Saat 8 olmadan evden çıktım. Kapıdaki güvenlik çocuk ile tekrar karşılaştık. Daha mesai bitmemişti anlaşılan. “Günaydın efendim” dedi. “Dostum bırak bu efendim işlerini illa bişey diyeceksen Taner de Taner Bey de ne bileyim abi de” dedim. “Peki efendim” dedi. Güldüm. O da güldü. “Sen şimdi bana tel numaranı ver bakayım şu masaj salonu işini konuşalım seninle” dedim. Tabiki diyerek söyledi numarasını. Kaydettim. “Sen şimdi uyursun eve gidince akşam üstü ararım ben seni” dedim. “Tamam abi” dedi bu sefer. “Ha şöyle. Görüşürüz” diyerek ayrıldım.

İşyerine vardığımda Arda oturmuş harıl harıl bilgisayarda işlem yapıyordu. “Naber Arda?” Diyerek selam çaktım. “Hoşgeldin günaydın. Planlama yapıyorum” dedi. “Planlama mı?” “Evet planlama” derken yüzüme garip garip baktı. Elinden kağıdı aldım. “Demek bugün 6 yere uğramamız gerekiyor” dedim. “Totalde 8 yere gideceğiz ve 2 gün zamanımız var yarın gideceklerimizde işlemler uzun o yüzden bugün kısaları bitirelim istedim” dedi. Arda benim çok hızlı çalıştığımı eğer gerçekten işe eğilirsem bunların tamamını yarım günde halledebileceğimi bilmiyordu. Benim olayım esasında müşteriyi bağlamaktı. Algoritma mükemmel çalışıyordu ve bununla ilgili bir sıkıntı yoktu. Finans şirketlerini bağlamaktı esas olay. “Peki Arda niye bekliyoruz çıkalım yola” dedim. İlk gittiğimiz yerde asık suratlarla karşılaştık. Adamlar bi an önce işi bitirmemizi bekliyordu ben ise yıkama yağlama yapıyordum. Bi süre sonra dilimle tavladım adamları ve algoritmayı kurduktan sonra bizi yemeğe çıkarmak istediler. “Nazik davetiniz için teşekkür ederim ama ortağımla bugün bitirmemiz gereken bi sürü iş var” diyerek geri çevirdim. Ama alacağımız olsun demeyi de ihmal etmedim. Arda ağzını açmış resmen beni izliyordu. O kızgın suratlar gitmiş yerine neşeli patronlarla oturmak onu şaşırtmıştı. Arabaya bindiğimizde nasıl yaptığımı sordu. “Ardacım al sana hayat dersi ürününe güveniyorsan onu nasıl pazarladığın önemlidir ürün değil. Bizim ürünümüz mükemmel. Yapmamız gereken şirketleri etkilemek” dedim. “Haklısın” diyebildi sadece. Günü böyle 3 şirketi gezerek tamamladık. Zamanında yetiştiremeyeceğiz diye söylenip durdu. Merak etme gece de çalışırız hallederiz diyerek ikna ettim. Hemen telefonu elime alıp yeni gideceğimiz şirketi ayarladım. “Sizlerle akşam yemeğinde hem ürünümüzü göstermeyi hem de tanışma şerefine nail olmayı isterim. Adınızı çok duydum Hasan Bey” dedim. “Hıhı hıhı. ben bilmiyorum ancak ortağım kesin biliyordur. 1 saat sonra sizlerle orada görüşürüz” diyerek telefonu kapattım. Arda etkilenmiş bir şekilde bana bakıyordu. Ben ise hemen internete girmiş Hasan Beyin kim olduğunu kime benzediğini inceledim. “Adam restorana geldiğinde direkt tanıyor gibi davranmak hep iyi imaj bırakır “ dedim Ardaya. Ve ekledim “Hasan Beyi sen etkileyeceksin.” “Ben Ben yapamayabilirim” diye geveledi. “Oğlum kendine gel. Bir şirkette üst düzey çalışıyorsun. Bu işler böyledir. Sadece en iyi olduğun şeyi anlatacaksın rahat ol. Adamı etkilemeyi bana bırak” dedim. Reetorana geçtik. Beklerken Ardayı açmak için sorular soruyordum. En mahrem konular utangaçlığı üstünden çabuk atması için en iyi konulardı. Sevgilin varmı? Kadınlarla birlikte oldun mu? Sorularına hep hayır cevabını verdi. “Erkeklerle birlikte oldun mu” diye sorunca bi an duraksadı ve tam cevap verecekken Hasanın restorandan içeri girdiğini gören ben lafı ağzına tıkıp “Hasan Bey geldi” dedim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir