Nişanlı Bir Kızın İtirafları

Pencere kenarına yerleştiğim otobüste dışarıdan bana hüzünle el sallayan Kemali uzun bir sure göremeyecek olmak içimi tarifsiz bir keder ve daha şimdiden hırpalayıcı bir özlem duygusuyla doldurmuştu. Neredeyse üç seneyi bulan birlikteliğimizde ilk kez ayrı kalıyorduk. O benim ilk erkeğim, bana gösterdiği sevgisi ve ilgisiyle huzurlu, güvenli ve sanırım mutlu bir insan olmamın sebebi, resmi olmasa da hayat arkadaşımdı. Üniversite yılları geçip gitmiş henüz mezun olmuştum. Öğretmen olarak Ege’nin güzel bir kasabasına atandığımı öğrendiğimizde önce çok sevinmiş, daha sonra yeni durumun bize bir süreliğine de olsa ayrılık getirdiğini ayirdederek hüzünlenmiştik. Son gecemizde ayrı kalacağımız günlerin acısını şimdiden çıkarmak istermişçesine sabaha kadar seviştik. Cinselliği ikimizde birbirimizde öğrendik diyebilirim. Doyumlu ve sağlıklı bir yatak ilişkimiz vardı. Ben o isi yapmayı o’nun hevesli olduğu kadar istemiyordum doğrusu ve bunun nedeninin yanıtını kendime bile verebilmiş değildim. Bir şeyler eksikti iste! İlk is günümde annem yaşındaki okul müdiresi beni içtenlikle ve dostça karşılayarak kalacak yer sorunumu ilk günden halletti. Okulun eski emekli öğretmenlerinden Selman hoca ve kendisi gibi yetmişlerindeki tonton karisi, dört odalı evlerinin bir odasını benim gibi bekar hanim öğretmenlere kiraya verirlermiş. Benden önceki Öğretmen hanim evlenip büyük şehre tayini çıktığı için odayı daha gecen ay boşaltmış. Odam bahçedeki kiraz ağaçlarına bakan, aydınlık, geniş, daha içine girer girmez kanımın ısındığı yeni yuvam olmuştu. Cuma akşamı bütün eşyalarımı sığdırdığım iki valizimle birlikte taşınarak odama yerleştim. Sabah erkenden uyandığımda burnuma gelen mis gibi kızarmış ekmek kokularını aç bir kedi gibi takip ederek odamdan çıktığımda Hatice teyzenin o tombul ve sevecen hali ve sevimli ege şivesiyle kahvaltının hazır olduğunu söylemesi kendimi baba evinde gibi hissetmeme sebep olmuş içimi mutlulukla doldurmuştu. Bahçeden topladığı bir sepet iri ve koyu kırmızı kirazlarla içeri giren Selman Amca’nın da ayni dostluk ve Güleryüz göstermesiyle iyice mayıştım. O gün evin kızıymışçasına Hatice teyzeyle birlikte yemekler yapıp evi derleyip topladıktan sonra bahçedeki çardak altında oturmuş cay içiyorduk. Kadıncağızın anlattıklarından hiç kimsenin göründüğü kadar mutlu olmadığını üzülerek anladım. Birkaç sene önce evlendirdikleri oğulları karısından ayrılmaya karar vermiş. Ne kadar dil döktülerse kar etmiyor, adam nuh diyor peygamber demiyormuş. Kaç yaşında diye sordum, Otuz beşini doldurdu? diyen kadıncağızın gözleri dolu doluydu. ?Tek bir kadınla yapamıyormuş, hayatını yasamak başka başka güller koklamak istiyormuş, azgın teke!? diyordu, ?Çocuk bile yapmadı kızın vücudu bozulmasın diye. Bizi bir torundan bile mahrum etti, simdi de şişmanladı, çirkinleşti diye boşuyor kariyi.? Allahim diye düşünüyordum ne karakterler var dünyada, adam tam bir cins-i sapıktı herhalde.

Öğretmenlikteki ilk günlerimde önceleri biraz zorlanıyordum ancak mesleğimize kırk beş yılını veren Selman amcanın verdiği altın değerindeki öğütler ve müdüre hanimin sevecen desteğiyle görevimi çok seveceğim belli olmuştu. Yeni hayatıma başlayalı İkinci ayı henüz girmiştik ki aksam eve geldiğimde evin havasında bir değişiklik olduğunu hissettim. Yaslı kari kocanın her günkü coşkusu yok gibiydi. Biraz sonra oturduğumuz sofraya uzun boylu, yakışıklı bir adamın gelip oturmasıyla yüzümde beliren Şaşkınlık ifadesine yanıt adamın kendisinden geldi. Erkeksi dolgun dudaklarının kenarlarında oluşan hafif bir tebessümle Merhaba, ben Erkan deyince Hatice teyze Oğlumuz diyerek durumu aydınlatmış oldu. Yemek sırasında bir iki kez göz göze geldiğim Erkan bildiğin Kenan Imirzalioglu’nun ikiziydi. Adam bana yiyecekmiş gibi bakıyor, bakışlarını pervasızca bedenimin üzerinde gezdiriyordu. Öyle rahatsız olmuştum ki o’nun hakkında gerçekte ne hissettiğimi bile ayırt edemedim. Çok hoş bir adamdı evet ama çok da iticiydi. Yemekten sonra karısından ayrılan Erkan’ın artık bizimle yasayacağını öğrendiğimde biraz huzursuz olmuştum.

İlerleyen günlerde evdeki yeni duruma alışmıştım ama bazen trafik karışıyor Erkan’la birimiz banyodayken diğerinin farkında olmamasından dolayı mahremiyet ihlalleri yaşıyorduk. Evde o güne kadar hiç ihtiyaç duyulmadığı için kapılarda anahtar yoktu, herkes kimin nerede olduğunu bilir ona göre davranırdı. Bir gün banyo kapısını aniden açıp içeri girdiğimde neredeyse çığlık atacaktım. Meğer Erkan duş almış çırılçıplak durumda dişlerini fırçalıyormuş. Adamın heybetli ve biçimli erkek vücudunun hayalimde kalan çizgileri o gece yatağımda aklıma geldikçe Kemali ne kadar özlemiş olduğumun farkına vardım. Yatağın içinde kendimi yastığa bastırırken uyuyup kalmışım. O günden sonra Erkan’ın bana karşı tavırları farklılaştı. Mutfakta fazlaca yanıma sokuluyor, her fırsatta kalçalarıma sürtünüp her hareketimi izliyordu. Birçok defa önündeki kabarıklığı bana göstere göstere sıvazlarken gözlerini orama dikerken yakaladım. Henüz Ekim ayinin başındaydık ve Ege bölgesi için henüz yaz sayılırdı. O gece sıcak öyle bunaltmıştı ki geceliğimi çıkarıp külot ve sutyenle üstüme hiç bir şey örtmeden uyumuş kalmışım. Yüzüstü yattığım yatakta bir şey beni uyandırdığında önce ne olduğunu anlamadım. Aniden üstümde hissettiğim çıplak bir erkeğin bedeninin ağırlığıyla bir an nefesim kesilirken ayni anda bacaklarımın arasına bastırdığı sert organı kadınlığımın girişine dayanınca bir an çığlık atıp atmamakta tereddüt ettim. Üstümdekinin kim olduğu malumdu. Nedense eğer bağırırsam yaslı ciftin yasayacakları üzüntü aklıma gelmişti ilk olarak. Erkan bedenime sımsıkı sarıldıktan sonra şehvetli bir fısıltıyla Senin de hoşuna gidecek derken nefesi içki kokuyordu. Bu şartlarda hoşuma gitmeyeceği kesindi. Bütün öfkemle ama ayni şekilde fısıltıyla İn üstümden hayvan herif dedim. Herhalde en büyük yanlışı bu şekilde yapmıştım. Benim sesimi yükseltmememden cesaret alan Erkan eliyle organını doğrultup deliğime doğru yüklendiğinde aletinin kayganlığı üstüne kayganlaştırıcı bir krem sürdüğü düşüncesini aklıma getirirken, deliğime bastırdığı erkekliğinin başı neredeyse içime girmişti bile ancak o güne kadar alışık olduğum erkeklik organından çok daha farklı boyutlarda bir şeydi bu. Öfke içinde bir müddet çırpındıktan sonra yorgun düşüp nefes nefese kendimi yatağa bıraktıktan sonra adam yavaş yavaş içime yüklenmeye başladı. Erkeğin üstümdeki hareketleri hızlanırken usulca İçime boşalma sakin diyebildim.

Ertesi sabah kahvaltıda sanki suçlu olan benmişim gibi, yaşlı çift gece yasadıklarımızı biliyorlar ve onlara ihanet etmişim gibi duyguları içinde yüzlerine bakmaya utandım. Erkan ise sanki hiç bir şey olmamış gibi davranıyor, kendinden emin tavrı ve bütün lanet olası yakışıklılığıyla bana tebessüm ediyordu. Haftanın geri kalan günlerinde hiç bir şey olmadı. Neredeyse beş gün önce kotu bir rüya görmüşüm de gerçek sanmışım diye kendimden şüphelenebilirdim kapılabilirdim ancak o iğrenç gecenin sabahı kalktığımda adi herifin kalçalarıma boşalttığı menileriyle ıslattığı ve hala yıkamadığım külotum yasadığım kabusun gerçek olduğunun kanıtı olarak çekmecemde durmaktaydı. Cumartesi gecesi Selman amcayla Hatice teyze şehir merkezinde oturan eski komsularına yemeğe gidince ben de fırsattan istifade evdeki yalnızlığımı değerlendirip güzel bir banyo yapayım dedim. Kemal’le yasarken ki alışkanlığımdan olsa gerek kasıklarımdaki tüyleri her zaman muntazam olarak jiletle alıyordum. Banyom bitmeye yakın hem koltuk altlarımı hem de kasıklarımdaki tüyleri alıp son defa duşun altında durulanıyordum ki arkamdan Çok seksi görünüyorsun!? diyen bir erkek sesiyle irkilerek korku içinde çığlık attım. Erkan çırılçıplak durumda havaya dikilmiş organıyla hemen arkamda duruyordu. Çık dışarı? diye bağırırken sesimdeki öfkeli çınlama banyonun fayans duvarlarında yankılanırken, arkamdan sarılan adamın organının sırtımdaki temasıyla bedenimin şiddetle titrediğini hissettim. O titremeyle birlikte dizlerimin bağı çözüldü. Eğer adam beni tutmasa herhalde yere serilirdim. Hızlı hızlı nefes alıyor ve yalnızca arkamdaki devasa organın damarlarının atisini duyumsuyordum. Benim hareketsizliğim ve sessizliğimi fırsat bilen Erkan bir eliyle memelerimi sıkmaya, diğer eliyle de kadınlığımı okşamaya başladı. Beni çevirip yüz yüze geldiğimiz zaman eğilip dudaklarımdan öpme girişimini başımı çevirerek geri cevirdim. Nedenini bilmiyordum ama içimden karşı koymak gelmiyor, kasıklarımdan yükselen yakıcı bir ateş beynimi uyuşturuyordu. Kaçamak gözlerle erkeğin amansız organına bir bakış atınca içimde yükselen yakıcı bir şehvet duygusu benliğimi kapladı. Basımızdan aşağı akan sıcak suların altında Erkan’ın beni kalçalarımdan tutup havaya kaldırmasına bacaklarımı beline sararak karşılık verdim. Bacaklarımın altından kavrayarak kalçalarımı aletinin üstüne oturtması erkeğin müthiş gücüne olan hayranlığımla birlikte kalçalarımı oynatarak kalın organın içime girmesine yardımcı olduğumu itiraf edeyim. Benden yana aramızda hiçbir empati yoktu. Yalnızca haftalardır cinselliğe hasret kalan bedenimin dizginlenemez şehvetine itaat ediyordum. Boşalmam çok çabuk oldu. Böyle bir pozisyonda boşalabileceğimi doğrusu hiç tahmin etmezdim. Kemalle sevişirken ben hep ata biner gibi üste çıkar, bu şekilde daha yoğun bir temas sağlayabildiğim nişanlımın erkeklik organından daha çok verim alarak boşalabilirdim ama bu adamın ask kılıcı öylesine iri ve sertti ki içimi müthiş bir gerilmeyle dolduruyor ve kadınlığımı daha derinlemesine hissetmemi sağlıyordu. Aslında dürüstçe itiraf edeyim bana ilk tecavüz ettiği gece de çok ıslanmış ve engel olamadığım bir şekilde zevk almıştım. Sokak kapısının açıldığını duyduğumuzda yaşlı çift henüz eve girmeden havluya sarıldığım gibi kendimi odama attım. Erkan, elindeki o kocaman şeyiyle öylece kalakalmıştı. Gece el ayak çekildiğinde yatağıma gelmesini açıkçası bekliyordum ve nitekim beni hayal kırıklığına uğratmadı. Bu sefer her şey çok daha normal şartlar altında gelişti. Arkama uzanan erkek tamamen çıplak olduğumu fark edince usulca ensemden başlayıp kulak memelerime, sırtıma ve kalçalarıma attığı dil darbeleriyle beni şehvet içinde kıvrandırmaya başladı. İste ilk defa nişanlım Kemal’e ihanet ediyor, o’nu aldatıyor duygusuna o anda kapıldım. Ama ihtiyaç içindeki sağlıklı bedenim bu gibi ahlaki kavramları anlayabilecek durumda değildi. Bedenimi esir alan güçlü erkeğin okşamalarına kendimi teslim ederken, yasamakta olduğum anin keyfini çıkartmak üzere gözlerimi kapadım. Yakışıklı başını bacaklarımın arasına kıstırdığım tecrübeli erkek, dilini ustaca klitorisimin üstünde gezdirirken iki parmağıyla da ask mabedimi düzmeye başlamıştı. Uzanıp dudaklarımdan öpme teşebbüssünü başımı çevirerek yine boşa çıkardım. Başımı dizlerinin arasına alarak devasa organını ağzıma doğru eğdiğinde nişanlıma yapmaktan son derece keyif aldığım oral seksi reddedemeyeceğimi biliyormuş gibi kendinden emin görünüyordu ama bu pozisyonda olmazdı. Erkeği ayağa kaldırarak sonuna kadar açmama rağmen ağzıma çok büyük gelen organı yalamaya ve okşamaya başladım. Hayran olduğum güçlü pençeleriyle beni bir çocukmuşum gibi kaldırıp sırtüstü yatağa yatıran erkek yavaş hareketlerle içime girerken ben altımdaki çarşafı tırnaklıyor, aldığım zevkle çıkarabileceğim iniltiler yan odada uyuyan yaşlı çift tarafından duyulmasın diye ses çıkarmamaya gayret ediyordum. Muhteşem organın içimdeki ileri geri hareketlerini izlerken aniden beynimde patlayan şimşeklerle birlikte boşalmaya başladım. Ağzımdan çıkmasına engel olamadığım derin inleme sesi odanın içinde yankılandı. Biraz kendimi toparladıktan sonra yanlamasına uzandığım yatakta arkama gecen erkek içimde acele etmeden gidip gelirken oda kapımın dışından Hatice teyzenin Hande gizim, eyi misin, biseyciin yok ya guzum?? diyen sesiyle donup kaldığımda Erkan hiç istifini bozmadan içimi pompalamaya devam ediyordu. Kadına ?İyiyim teyzem kötü bir rüya görmüşüm? diye cevap verirken yüzümün utançla kızardığını hissettim. Reglim bir gün önce bittiği için bu defa Erkanı içime boşalmaması için uyarma gereği duymadım. Zaten Kemal’le de hep böyle korunurduk. Hamile kalmam olasılığımın yüksek olduğu günlerde göbeğime ya da kalçalarıma, diğer günlerde de içime boşalırdı. Önünde eğilmemi isteyen Erkana İçime boşalabilirsin!? dedikten sonra önünde domaldığım erkek bir sure hızlı hızlı kamasını içime sokup çıkardıktan sonra inleyerek içime boşalmaya başladı. Kalın organının atışlarını içimde tek tek sayarken neredeyse bir kez daha orgazm oluyordum. Kadınlığımı dölleriyle öyle çok doldurmuştu ki altımızdaki çarşaf sırılsıklam oldu. Çarşafı değiştirdikten sonra tekrar yatağa girerken hiç boşalmamış gibi dimdik duran erkeklik organının üstüne çıkıp içime soktuğum zaman altımdaki güzel erkeğin baygın ve çapkın bakışları beni kendimden geçiriyor o güzel dudaklarını ağzımın içine almamak için kendimi zor tutuyordum ama henüz o’na kırgınlığım geçmemişti. En sevdiğim pozisyonda üstünde en az bir saat zevkle inip kalktım. Sonuna doğru çok ender yaşadığım bir şey oldu ve ikimiz ayni anda boşaldık. Bedenim almakta olduğum olağanüstü zevkten tir tir titreyip altımdaki adamın içime boşaltmaya başladığı döller sıcak sıcak rahmimi doldururken üstüne kapaklandığım Erkan’ı ilk defa olarak dudaklarından öpmeye başladım. O durumda dakikalarca birbirimizin dudaklarını morartıncaya kadar emdik. Sabaha karşı uyandığımda Erkan çıplak vücuduma arkadan sarılmış uyuyordu. Hiç istemediğim halde uyandırdım ve odasına gitmesini söyledim. Selman amca birazdan namaza kalktığında çok geç kalmış olur, yakalanırdık. Ertesi gün okulda ders anlatırken yasadıklarımı ve verdiğim inanılmaz tepkiyi düşünüyor adeta kendimi tanıyamıyordum. Meğerse içimde tam bir kaltak gizleniyormuş da haberim yokmuş! Ondan sonra hemen her gece Erkan’la gizli sevişmelerimiz devam etti. Çok emin değilim ama sanki yaşlı çift durumu sezmişler gibi bizim hareket alanımızı oldukça genişleten olanaklar yaratır olmuşlardı. Birçok gece evden gidiyorlar bizim baş başa kalmamızı sağlıyorlardı. Bana olan davranışları son derece doğal ve içtendi. Doğrusu tek sorunum nişanlıma olan ihanetimdi ancak iste, gözden ırak olan gönülden de ırak oluyordu. Bazen o’nun ne yaptığını düşünür ve o’nun da başka biriyle birlikte olduğunu temenni ederdim ki suçluluk duygusundan birazcık kurtulabileyim. Erkan farklı bir erkekti, ahlaksızdı. Sevişirken kulağıma beni başka bir erkekle tost yapmak istediğini söyler, birisinin önden diğerinin arkadan beni becerdiğini hayal etmemi isterdi. Doğrusu bu tur konuşmalardan heyecanlanmıyor değildim hatta bir keresinde gaza gelip arka arkaya hayatımda ilk defa dört kere orgazm olmuştum. Ama elbette bunlar yalnızca fanteziden ibaretti. Aslında her gece sevişmesine sevişiyorduk da elbette tamamen rahat değildik. Duyuluruz korkusu hep hareketlerimizi ölçülü halde tutmamıza neden oluyordu.

Bir gün Erkan bekar bir arkadaşının evinin müsait olduğunu hafta sonunda o arkadaşının da kız arkadaşıyla evde olacağını fazla yatak odaları da olduğundan hafta sonunda onlarda kalmamız fikrini ortaya attı. Fikir fena değildi. En azından bizle ayni şartlardaki diğer bir çift de olacağına göre kendimizi kasmadan özelimizi yaşayabilirdik. Selman amcalara o hafta sonu nişanlımım yanına gideceğim yalanını uydurdum ki aslında öyle de olmalıydı (Kemalim burada senden çok özür diliyorum) Cuma akşamı Levent’lerine evine gittik. Levent’in sevgilisi Nil henüz çok genç bir kızdı. Daha on dokuz yaşındaymış. Aksam önce bir yemeğe oradan da canlı müzik yapılan bir bara gittik. Gündüzden Kemal’i arayarak aksam öğretmen kızlarla birlikte kız kıza bara gideceğimiz yalanını uydurmuş, zavallı erkeğim de buna inanarak iyi eğlenceler dilemişti. Bardan çıktığımızda Nil’in çok içmekten ayakta duracak hali kalmamıştı. Eve vardığımızda kucağında taşıdığı kendinden geçmiş haldeki kızı yatağına yatırmadan önce soymasına yârdim ettiğim Levent’i sevgilisinin çıplaklığı etkilemiş olmalıydı ki önünde kocaman bir çadır oluşmuştu. Benim orasına kaçamak bir şekilde baktığımı fark eden Levent muzipçe tebessüm ederken ben utanarak dışarı çıktım. Salonda oturmuş film izliyorduk. Erkan aniden Porno film izleyelim mi?? dediğinde ben şaşkınlıkla bir Levent’e bir Erkan’a baktım. Levent ben daha bir şey söylemeye fırsat bulamadan raftan aldığı bir DVD’yi yerleştirdiği oynatıcıyı başlattı. Ortamdaki tek kadın olarak, ekrandaki kocaman erkeklik organları muhteşem güzellikteki kadınların çizilmiş gibi duran kadınlıklarına girip çıktıkça, utanç içinde bakışlarımı nereye kaçıracağımı bilmez duruma gelmiştim. Bereket aradan on dakika geçmemişti ki üstündeki külot ve sutyenle Nil uyanarak yanımıza geldi ve Levent’in kucağına oturduktan sonra böyle ortamlara alışkın olduğunu belli edercesine kısık gözlerle ekrandaki cümbüşü izlemeye başladı. Ben Erkan’ın yanında üçlü koltukta, Levent’le Nil de tekli koltukta oturuyorduk. Erkan’ın uzanıp boynumu öperken, eteğimin altından kadınlığımı parmaklamaya başlamasıyla birlikte telaşla diğer cifte bakarken, külotunu çıkarmış olan genç kızın adamın üstünde aşağı yukarı inip kalkmaya başlamış olduğunu görerek sok oldum. Ne kadar hızlı ve ne kadar teklifsiz insanlardı bunlar böyle! Erkan külotumu çekip çıkardığı zaman Levent’in ortaya çıkan kalçalarıma ve özenle temizlediğim kukuma şehvetle baktığını görmek beni hem heyecanlandırmış, hem de utandırmıştı. Eteğimle çıplaklığımı örterken gözüm Nil’in üstünde inip kalktığı erkeklik organına takıldı. Levent’in, Erkan’ın ki kadar kalın değil ama en az onunki kadar uzun bir aleti vardı ve en az o’nunki kadar sert görünüyordu. Fermuarını aşağı indirip dışarı çıkarttığı dev kamışına doğru çektiği başımı utançla yaklaştırıp ağzıma sokarken, Nil derin bir oh çekerek çığlık çığlığa boşalmaya başladı. Ortamın kösnüllüğü beni de ele geçirmiş, iştahla ve zevkle başkalarının önünde utanıp sıkılmadan oral seks yapar hale gelmiştim. Biraz sonra ortamda yalnızca benim ağzımdan çıkan şapırtılar duyulmaya başladı. Film bitmiş, Levent’in kucağındaki Nil tekrar sızıp kalmıştı. Levent ışığı loş hale getirdikten sonra genç kızı kucağına alıp yatak odasına giderken, ben artık yalnız kalmış olmanın verdiği güvenle Erkan’ın beni soymasına itiraz etmedim. Önünde istekle domaldığım Erkan arkama geçmiş kadınlığımı seyrediyor ama bana dokunmuyordu. İhtiyaç içinde içime girmesini istiyor ya da okşamasını sevmesini bekliyordum. Sırtüstü uzandığı olduğu koltukta ?Gel üstüme otur? deyince hevesle muhteşem sihirli sopasının üstüne çıktım. Dudaklarını ağzıma aldığımda içimi tamamen doldurmuş ve ben diri erkeklik organının üzerinde yavaş yavaş yükselip alçalmaya başlamıştım. Bir ara kukumdan bulaştırdığı kaygan ıslaklıkla parmağını arka deliğimin çevresinde gezdirmesiyle aldığım zevk artınca kendimi eline doğru bastırmaya başladım. Az sonra orta parmağı arka deliğime girip çıkmaya başlamış, bundan aldığım müthiş zevk beni sasirtmisti. Şehvet çılgınlığıyla inleyip, kıvrılıp bükülürken birden arkamda başka birinin çıplak vücudunun temasıyla irkildim. Ben doğrulup kalkmaya çalışırken Erkan sıkıca sarılıp hareket etmeme fırsat vermedi. Arkama gecen Levent kalçalarımın arasına yerleştirmeye çalıştığı sert erkekliğini arka deliğime sokmaya çalışıyordu. Hiç kıpırdamadan öylece kalakaldım. Kertikli başı arka deliğimden gecene kadar biraz canim yanmasına rağmen bir iki dakika sonra her şey olup bitmiş ve kendimi iki erkek tarafından ayni anda iki deliğimden de düzülmenin garip zevkine kaptırmıştım.. O gece iki erkekle sabaha kadar şehvet çılgınlığı içinde düzüştükten sonra Artık bende utanma diye bir şey kalmamıştı hatta o gece Nil tekrar uyanıp yanımıza geldiğinde içeri geçip yatakta dörtlü yaptık. Levent beni düzerken, Erkan da Nil’i beceriyordu. O günden sonra böylesi orjileri yasamaya hep devam ettik. Hatta bir keresinde Erkan beni inşaatta çalışan doğulu amelelere siktirdi. Aylardır kadınsız kalmış beş amele beni iki gün çatır çatır becerdi ama hikayemin bu bölümünü başka zaman anlatırım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir