Ben Okan! ( Bölüm 4 )

Benzinliğe varmamız ile kendimi arabadan atmam bir oldu. Tuvalete doğru hızlı adımlarla ilerlerken kafamdaki tek düşünce bir an önce tuvalete ulaşıp 31 çekip rahatlamaktı. Taşşaklarımdaki ağrı resmen bacaklarıma kadar vurmuş bu yüzden düzgün bile yürüyemiyordum. Yeni doğmuş penguen gibi paytak paytak koşarken kadınlar tuvaletinden çıkan 30 lu yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim kapalı bir hanımefendi ile çarpışmam ile yere düşmem bir oldu. Havanın sıcaklığı ve yaşadığım olaylar sonrası tansiyon düşüklüğümden kaynaklı yerden bi 10 saniye kalkamadım resmen. Kendime gelmek için kafamı yavaşça kaldırırken önce gözlerim ayaklarına gitti. Giyindiği topuklu terlikler ile damarlı ve french tırnaklı parmakları en dikkat ettiğim yeri oldu. Yavaşça kafamı kaldırmaya devam ederken resmen ensesine kadar çektiği beyaz yoga taytı kadınlığını ortadan ikiye bölmüş bana sırıtıyordu. Daha da yukarı bakınca beyaz penye tshirtünün içinden fırlamaya çalışan füze gibi memeleri gözüme çarptı. Acaba hayal mi görüyordum yoksa böyle ateşli bir hatunla gerçekten benzinlik tuvaletinde çarpışmış mıydım karar veremedim. Bu çelişki arasında git geller yaşarken kadının bana doğru yaklaştığını, yani bacaklarını iyice kırarak yerdeki bana yardımcı olmaya çalıştığını anladım. Pürüzsüz bir yüze ve boncuk gibi mavi gözlere sahip bu hatunun resmen hastası olmuştum. Daha karşılaşalı 5 dk olmamışken üstümde böylesine bir etki bırakması başka türlü açıklanamazdı. Rujsuz ama biçimli olan dudaklarından şu sözler döküldü;

X “ Yavaş olsana yakışıklı ne bu acale, nereye yetişiyorsun ?”

Ben “ Ku-Ku-Kusura ba-ba-bakmayın lütfen.” Hem yerde olmanın hem de kekelemenin ezikliğini tam anlamıyla üstümde taşıyordum resmen. Kadın şuh bi kahkaha atarak;

X “ Neyse sorun değil hayatım da sen iyi misin ?”

Ben “ İyiyim sorun yok zaten biraz başım dönüyordu, sıcaktan herhalde.”

X “ Hahahaha düşmen sıcaktan olsa gerek de bu neyden dolayı ?” Derken sikimde sıkı bir kavrama hissettim. Tanımadığım bir kadın 19 cmlik patlamaya hazır sikimi boğar gibi sımsıkı tutmuş bana sorular soruyordu. Bu hareketlere anlam verememiş susup kalmıştım.

X “ Böyle bir aleti kullanmak için ruhsatın var mı senin ? Daha yaşın kaç Ahahaahah” kurduğu erotik cümleler ve yaptığı cilvelere anlam veremiyordum. Hayal dünyamda bile kuramicağım bir olayı yaşıyorken nasıl tepki vermem gerektiğini anlayamamıştım. Gerçekten cinsel anlamda çok eksiğim olduğu tekrar anlamış bulundum fakat artık eziklenmek veya bu konuda aşşağılanmak istemiyordum. Hem İzmir’e bu yüzden gitmiyor muydum ? Yeni hayat, yeni kararlar, yeni bir karakter bunca zamandır istediğin tek şey bu değil miydi ? Aklımdaki bu düşüncelerden güç alarak bir anda ayağa kalktım. Ezik duruşumu değiştirmiş daha dik duruyor, alık alık bakışlarımı değiştirmiş daha ciddi bakıyordum. Kadın ne olduğuna anlam verememiş bu sefer o alık alık bakmaya başlamıştı. Hala dizlerinin üstünde fayansta duruyor, ereksiyondan mosmor kesilmiş damarlı sikim tam karşısında duruyordu. Boncuk gözlerini kırpa kırpa elleri istemsizce tekrar sikime gitti ve kavradı;

X “ Hayatımda hiç bu kadar kusursuz bi yarrak görmedim. Belki de bir daha hiç göremem. Rica etsem öpebilir miyim ?” Az önce şuh kahkahalar atan ve üstümde beni ezikleyen kadın gitmiş yerini masum, rica minnet konuşan bir kadın almıştı sanki. Sanırım özel yeteneğimi bulmuştum. Gerçekten penisimin kadınlar karşısında bir etkisi olabilirdi çünkü ben bile kendimi çıplak gördüğümde etkileniyordum bazen. Rengi,dokusu, boyu, kalınlığı ve damarları ile kadınlar için iştah açıcı duruyor olabilirdi. Kadının sözleri ve bunun üzerine doğan fikirlerim ile egom okşanmıştı bu sefer ben kendimi onu aşşağılayarak konuşma gereksinimi hissettim ve;

Ben: “ Peki madem, hızlı ol.” Bu cümlemin ardından kadının yüzünde bir vatan gülüşü gerçekleşti. Gülüşün ardında beliren bembeyaz dişleri bile çok çekici duruyordu. İznimin ardından burnunun ucunda duran sikimin başından öpmesini beklerken bir anda kafasını kasıklarıma dayadı ve sikimin kökünde hem koklamaya hem öpücükler kondurmaya başladı. Artık bacaklarımda derman kalmamıştı hem de sikim bir kalp gibi atmaya başlamıştı. Fakat kadının karşısındaki dimdik duruşumun ardından bir ezik gibi öpücük ile boşalamazdım. Bunu fırsata çevirerek kollarından kavradım ve kaldırdım;

Ben “ Hadi yeterli bu kadar işim gücüm var!” Bu cümle ile ona verdiğim sürenin sona erdiğini anlamış olucak ki lunaparkta bileti bitmiş kız çocuğu gibi somurtmaya başladı. Karşımdaki tanımadığım kadında bıraktığım bu etki beni iyice gaza getirmiş ve o beyaz yoga taytlı götüne şaplağı yapıştırdım;

Ben “ Hadi hadi ikileee!” Bu hareketim onu iyice yerin dibinde sokmuş gözümde ucuz bir orospuya çevirmiştim onu. Topuklu terliklerini yerlere vura vura uzaklaşmaya başlayınca kendimi bir anda erkekler tuvaletine attım. Klozete oturup bir anda sikimi kavradım ve 31 çekmeye başladım. Daha 30 saniye bile geçmeden zangır zangır titremeye başlamıştım. Sanırım klozet kapağından bu yüzden o kadar ses çıkıyordu. Neyse sorun yoktu, tuvalette yanlızdım ve artık istediğim gibi ezik ezik boşalabilirdim. O kadar güçlü boşaltım ki menilerim mermi gibi etrafa saçılıyordu adete. Yerlere, kapıya, duvarlara denk geliyor ben ise umursamazca devam ediyordum. Ta ki bitip tükendiğimi hissettiğim ana kadar. Titremem geçtikten sonra acilen klozetten kalkıp elimi yüzünü buz gibi soğuk su ile yıkamak istedim. Azgınlığımın ve sıcaklığın etkisi ile yanaklarım al al olmuş gözlerim resmen sönmüştü. Kendime gelmem şarttı ! Elimi yüzümü iyice yıkadıktan sonra marketten 2 tane soğuk su alıp arabanın yolunu tuttum. Benzinliğin yanındaki park alanına varmak üzereyken gördüğüm manzara karşısında elim ayağım birbirine karıştı resmen. Annem arabanın bagajını açmış içince birşeyler ararcasına karıştırıyordu fakat sorun bu değildi, sorun annemin gerçekten altında iç çamaşırı olmamasıydı. Yavaş adımlarla anneme yaklaşırken açık buğday renkli, etli dudaklara sahip olan kadınlığı bagaja domalması ile iyice açılmış içinin parlaklığı ve pembeliği bile belli oluyordu. Daha 20 dk önce sürdüğüm krem güneşin etkisiyle bembeyaz bacaklarını aynı bir ayna gibi yansıtıyordu. Artık arabanın içine iyice eğilmiş kot eteği de sırtına kadar açılmıştı ve çevredekilere seyir zevki sunuyordu. Çevredekiler derken annemin 20 metre ilerisinde bir araba kaputuna yaslanmış cola içen iki dallamadan bahsediyorum. Kim bilir annem ne zamandır bu haldeydi ve onlar ne zamandır bu durumun keyfini sürüyorlardı. Ben bunları düşünürken adımlarım devam ediyor anneme daha da yaklaşıyordum. 5 dakika önce boşalmama rağmen sikim tekrar hareketlenmiş, bacak aramdan ufak ufak sallandığını hissediyordum. Az önce tanımadığım bir kadın ile yaşadığım olay özgüvenimde artışa ve egomun tatminine yol açmıştı. Bu özgüven ile anneme arkadan yaklaşıp hafifçe kulağına eğildim ve;

Ben: “ Yol boyu bana iç çamaşırı giymemle alakalı nasihat çekiyorsun ama görüyorum ki senin altında da birşey yok.” Bu cümleyi ona o kadar şehvetli ve kısık ses tonuyla söylemiştim ki etkilenmemesinin imkanı yoktu.

Annem: “ Ben anneyim bir kere tamam mı ! Üstelik saatlerdir araba kullanıyorum terlediğim için çıkardım.” Resmen telaştan saçma sapan bahaneler saydırıyordu. Fakat önemli bir ayrıntı vardı, onu bu halde yakalamama rağmen ne pozisyonunda bir değişiklik yapıyordu ne de eteğini düzeltmişti. Sanırım telaştan unutmuştu ama bu benim işime gelirdi çünkü artık bu görev bana aitti. Vücudumu anneme daha da yakınlaştırdım fakat asla cinsel bir temasta bulunmadım çünkü ona bu gerilimi yaratmak hoşuma girmişti. Onu liseli bir kız gibi telaşlı ve heycanlı görmek çok keyifliydi gerçekten. Vücudumu iyice yaklaştırıp bedenimin farkında olmasını sağladım ve kot eteğinin sırtına çıkan kısmını alıp yavaşça kalçalarına sürte sürte aşşağı indirmiştim. Bu hareketi yaparken annemin daracık pespembe göt deliği de gözüme çarpmamış değildi. Ona bu kadar değer vermesem gerçekten şuracıkta herkesin içinde sikebilirdim fakat bu anneme bir ceza ve 20 metre öteden bizi izleyen lavuklara ödül olurdu. Konu annem olunca kendime hakim olmakta gerçekten zorluk çekiyordum çünkü başkası olsa çoktan kendimi bu tarz deneyimler konusunda ilerletmiştim. Mesela tuvalette posta koyduğum kapalı ucuz orospum gibi. Bana bu tarz malzemeler lazımdı gerçekten. Kendimi böyleleri ile test edip yeteneğimin üstüne gidebilirdim. Annemi böyle bir olaya dahil edemezdim çünkü o benim kahramanımdı bunca yıl beni asla bırakmayan tek insan oydu. Annemin çekiciliği ve ona yüklediğim anlam ile çelişirken annemin sesi ile irkildim;

Annem: “ Aha da buldummm sonundaaa” derken kafasına beyaz bi şapka geçirip 180 derece bana doğru döndü. Bu dönüş aramızda mesafenin darlığı ile dudak dudağa gelmemize ramak kalmıştı. Gözlerime bakıp sırıtarak tekrar;

Annem: “ Hadiii yola çıkabiliriz artık” bu cümleleri kurup şoför koltuğuna doğru tavşan gibi sekerek koşmaya başladı. O zıpladıkça açılan eteğinin altından beyaz ve dolgun götü birbirine vuruyor hatta ufak da olsa şak şak ses çıkararak alkış tutuyordu. Bu ses bana o an ninni gibi gelmişti. Neyse çok yorucu ve ateşli bir gün olmuştu hazır güneş batmaya da başlamışken biraz dinleneyim diyerek koltuktaki yerimi aldım. İzmir’e gidişimizin sadece beni değil annemi de olumlu etkilediğini anlamış oldum. Son bir kaç saattir daha cilveli ve hareketliydi. Resmen üniversite yıllarına geri dönmüş hem o enerjiye hem de o sevince sahipti. Ne de olsa yıllar sonra memleketine ve büyüdüğü şehire benim vesilem ile tekrar gidiyordu. Ben bunları düşünürken iyice uyku bastırmış, düşen gölgenin rahatlığı ile serin serin uykuya dalmaya başlamıştım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir