Ben Okan! (Giriş)

Merhaba sevgili okurlar, ben Okan 19 yaşında İstanbul’da ailemle birlikte yaşıyorum. Ailem derken ben, annem ve benden 2 yaş küçük kız kardeşim ile. Babam bundan 7 sene önce annemle boşanıp asıl memlekti olan İzmir’e taşındığından beri hiç görüşmedik. Orda kendine ait bir hayat kurmuş annemin söylediğine göre. Yeni bir eşi yeni bir çocuğu varmış. Babamın gidişi ile çocukluk ve ergenlik dönemim içine kapanık ve depresyon dolu geçti. Geçti derken bunu daha yeni fark ediyorum çünkü o zaman yaşadığım şeyler normal geliyordu. Biraz kendimden bahsediyim ben 179 boyunda beyaz tenli, kumral saçlı, yeşil gözlü biriyim. Aslında ailecek birbirimize çok benzeriz. Ben ve kız kardeşim annemin ikizi gibiyiz. Sadece onların boyları biraz kısa ben o konuda babama çekmişim.

Neyse hikayeye geçelim. Lisenin bitimi ile artık kendimi tanımaya ve geliştirmeye vaktim olmuştu. Üniversiteyi kazanamamış tekrar hazırlanmaya karar vermiştim. Aslında puanım fena değildi sadece ailemizde olan bir adet vardı. Üniversiteyi İzmir’de okumaya dayanan saçma bir gelenek diyelim. Dedemin döneminden gelen arkasından annem ve babamın İzmir’de üniversitede tanışmalarına dayanan ve böylece bana da dayattırılan bir gelenek. Neyse puanım İzmir’de istediğim bölümü tutmayınca ben de o seneyi spor yaparak ve ders çalışarak değerlendirmiştim. Artık hayattan daha fazla keyif alan, atletik vücudlu, özgüveni yerinde birine dönüşmüştüm. Liseden sonra ergenlik sivilcelerimden kurtulmuş daha bakımlı ve yakışıklı birine dönüşmüştüm. Tek sorun hiç kız arkadaşım olmamıştı bu zamana kadar. Sanırım sorun ne görünüşte ne de özgüvendeydi. Başımda bir baba figürü olmadığı için asla kadınlara nasıl davranılır nasıl konuşulur çözememiştim. Hep mesafeli ve agresif oldum bu konuda sanırım bu yüzden kadınlar bana pek yaklaşamıyordu. Ders çalışma ve kişisel gelişim ile geçen bir senenin ardından artık İzmir Ege Üniversitesinde psikoloji bölümünü kazanmıştım. İşte o günün sabahı;

  • Ben: “ Anneeee koş koş sınav sonucu açıklanmış “ İçeriden gelen ayak sesleri ile annemin yaklaştığını anladım.
  • Annem: “ Hadi bakalım inşallah bu sene olmuştur. Ne olmuşu oldu diyelim olduuuu aç hadi heycanlandım” Gerçekten ben de çok heycanlanmıştım çünkü artık üniversiteye geçip kendime ait yeni bir hayata başlamak istiyordum. Kendimi İstanbula ait hissetmiyordum. Yeni insanlar tanımak yeni bir ev bunların hepsi bana iyi gelicekti en azından öyle hissediyordum. Sonunda sisteme giriş yapabilmiştim ve o sırada kardeşim Duru da yanımıza damlamış oldu. Sınav sonucunu görünceye kadar zaman sanki durmuştu boş boş ekrana bakıp anlamaya çalışırken annemin mutluluk çığlıkları ve beni dürtmesi ile tekrar kendime gelebildim.
  • Annem: “ Aferinnn benim oğluma erkeğim benim sonunda başardın. Bu puan ile kolaylıkla istediğin bölümü seçebilirsin. Başarıcağını biliyordum aslanım “ diyip yanaklarıma öpücük kondurmaya başladı. Bu anın büyüsünü bozan her zaman ki gibi Duru oldu. Duru babamdan sonra depresyonu aşmış artık hayattan kopmuştu resmen. Annem ve benle asla iyi geçinemezdi, sürekli okulda başına bela açardı. Bu durum annemle beni ne kadar rahatsız etse de Duru’ ya kızamaz veya bağıramazdık. Yıllardır sürekli onu alttan almak ve girdiği belalardan onu kurtarmakla geçirdik.
    Erkek gibi siyah kısa saçları, 163 boyu ve sürekli giyindiği siyah gotik kıyafetleri ile adeta ortalıkta oğlan çocuğu gibi gezerdi. Anneme nazaran daha ince bir vücud tipi vardı.
  • Duru: “ Ne oldu yani alt tarafı bi okula kazandı neden bu kadar büyütüyorsun ki anne gaz verme şu eziğe.”
  • Annem: “ Offf Duru seni hiç çekemem şuan çok mutluyum. Bu bizim ilk ve tek aile geleneğimiz bunun devam ettiğini görmek benim için büyük bir mutluluk. Anlamazsın sen.”
  • Duru: “ Amannn neyse ne siz ana oğul ezik ezik eğlenin banane.” Diyip gitti.
  • Ben: “ Anne biraz erken olabilir ama tercihlerden önce ev veya yurt işlerini halletsek mi ? Hem fiyatlar artmamış olur hem de İzmire alışmam için zaman kalır. Yol iz hiçbir şey bilmiyorum ora ile ilgili en son dedem vefat etmeden önce babamla gitmiştik.”
  • Annem: “ Yok yok haklısın aşkım o işleri önden halledelim. Taşınma vs. son dakikaya kalmasın. Hatta dur ben Esra’yı arayım.” Esra benim baba tarafından kuzenim. Kendisi şuan 25 yaşında. Çocukluğumun büyük bir bölümü onunla geçti hatta babam İzmire gittiğinde bile anneme çok destek oldu. O zamanlar ailesi ile İstanbul’da yaşadığı için sık sık gelip giderdi. Esra esmer, koyu kahve saçlı 160 boylarında dolgun vüdulu biriydi. Fakat onu İzmir’e gittiğinden beri görmemiştim. Zaman zaman annemle facetime görüşmelerine şahit olsam da o zamanlar utangaçlığımdan hiç dahil olmamış ve kaçmıştım. Kız arkadaşım olmadığı için ergenliğimin en büyük 31 malzemesi Ersa ablaydı. 20 yaşındayken bile sahip olduğu o dolgun ve dik göğüsleri, çikolata rengi kalçaları resmen tapılmak için yapılmıştı. O zamanlar annemin Esra ablanın kalçasına şakalaşır gibi vurduğuna şahit olur gecesine 31 malzememi çıkarırdım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir