İlk haftanın ilk dersinde Merve dökülmeye başladı.
“Murat abi bir çocuk var üniversitede, adı Mert” diye başladı.
“Benden hoşlanıyormuş, sürekli mesaj atıyor falan. Sexting yaptık, ben işte nude gönderdim, hep dahasını istedi tabi.”
“Ee?” dedim. Heyecanım artmıştı.
“Geçen buluştuk, arabasına davet etti. Elleri hiç rahat durmadı.” dedi.
“Normal ama, genç erkeklerden başka ne bekliyorsun sen böyle giyinince.” Dedim.
“Yaa tabi biliyorum” dedi kikirdeyerek. Demek kuzenim böyle cevizler kırıyordu.
“Ama hayır ya sonra çok salak bir şey oldu. Bu buluştuğum Mert’in arkadaşı bana asılmaya başladı. Mert’in telefonunda fotoğrafımı görmüş. Herhalde ikisi birden boşalmışlar bana. 31 malzemesi olmuşum. Lütfen buluşalım, Mert’i boşver, ben bayılıyorum sana, dedi…”
“Vay, tek erkekle yetinmiyoruz demek. Ne yaptın peki Merve?” dedim.
“Çok kızdım, ama hoşuma da gitti…” dedi. . “Sırf Mert sinir olsun diye buluşacağım ben bu çocukla, sence sakso falan isterse ne yapayım?” diye tamamladı.
“Canın istiyorsa yap, hamile kalmazsın sonuçta bebeğim” dedim gülerek.
O haftaki itirafları böylece kısa kesilmişti. Ama yapabilecekleri konusunda çok şey öğrenmiştim.
İkinci haftanın ikinci dersinde artık kopacağını hissediyordum. Ki Merve de ilginç bir şekilde tam bir sürtük kıyafetiyle, diz üstü çorap ve kısa eteğiyle gelmişti. Yan yana otururken kazık gibi olmuş yarrağımı da, aralarında cenneti vaat eden iri göğüslerine tepeden baktığımı da hiç saklamıyordum. En fazla kızarıyor, baştan çıkarıcılığının tadına varıyordu.
“Murat Abi, geçen hafta konuştuğumuz konu var ya, şu Mert’in arkadaşı, Bora” dedi.
“Bu defa istediğini mi yaptın yoksa?” diye soruverdim.
“Buluştum sırf nispet olsun diye. Evine götürdü beni, öpüştük, neredeyse verecektim yani.”
Heyecanım doruktaydı. “Ama?” diye sordum.
“Vermedim ama ağzıma aldım” diye gülüverdi. “Bu salak Mert benimle herşeyi yaptığını söylemiş, hatta gelir ikimizle grup da yapar bu demiş hakkımda. Siktirsin orospu çocuğu. Onun sarkık çüküne kalmadım yani. Kıskançlıktan çatlasın diye arkadaşına sakso çektim.”
Kuzenimin erkeklerle böyle oynamasına bayılmıştım.
Ben ne diyeceğimi tartarken “Merak ettim, sende oturup başkalarının kız arkadaşlarını istiyor musun? Onlara boşaldığın, böyle yazdığın falan oluyor mu?” diye sorunca duramadım.
“Ben bu aralar en çok sana boşalıyorum Merveciğim” dedim.
“Nasıl yaniii?” diye sordu en kadınsı sesiyle. Tam beklediğim cevaptı.
“E seni ezberledim artık, fantezilerimin kraliçesi sen oldun işte” diye yapıştırdım. Ereksiyonumun zaten farkındaydı.
“Hmm, o zaman sana da atayım ben foto, sen de boşalırsın zevkle” dedi.
“Yok” dedim, “benim yaşımda foto iş yapmaz.”
Bu lafımla bile göğüs uçlarının dikleştiğini fark ettim. Ne kadar ıslandığını hayal edebiliyordum. İyice orospulaşacağını da.
“Tamam o zaman bak canlı canlı boşal” deyip bluzunu açtı, göğüslerini ortaya çıkardı.
Hiç utanmadan ben de fermuarımı açıp sikimi çıkarttım. “İşte beni bu hale getiriyorsun, bak istediğin kadar boşalırken” dedim.
Şimdi uzanıp dudaklarına öpücük kondurmanın sırasıydı. Ne kadar utangaç kız ayağına yatsa da öpüşmeye başlayınca nefesinin kesilmesi, romantik öpücüğümüz bittiği anda dudaklarımı emmeye çalışması, ne kadar azgın olduğunu, daha nelerin bizi beklediğini bana hissettirdi.
Kuzeninin çekinmeksizin karşısında sikini çıkarmış, sonra ona yumulmuş olmasından utanmış, ama tahrik olmanın doruklarında nefes nefese “ne yani sakso mu istiyorsun Murat Abi?” diye sordu.
“Seni istiyorum, sakso da pastanın üzerindeki krema olacak” dedim.
Nabız gibi atan ereksiyonuma hipnotize olmuş gibi bakar, sikimi sıvazlarken “off hep merak ediyordum” dedi.
Ben ise boynunu öperek devam ettim.
İşe hep gözümün kaldığı dik göğüslerini emerek başladım. Kuzenimin dolgun göğüsleri bitmek bilmeyen bir zevk ülkesi gibiydi. Ağzımla uçlarını dimdik yaparken aralarında kayboluyor, şehvete teslim oluyordum. Bu arada ellerim diz üstü çoraplarıyla saklayamadığı bacaklarında geziyordu. Altındaki etekten tek hamlede kurtuldum ve ince külodunu sıyırıp amını ortaya çıkardım. Hiçbir şey umurumda değildi. Tek seferde sonuna kadar içine soktum.
