Kafama Göre 3

Okula giderken pastaneye uğrayıp poğaça suyla yolluk yaparak okula varmıştım. Okula girdikten sonra geç kağıdı almak için müdür yardımcısının yanına gittim. Müdür yardımcımızda erdem hocadır çok kral adam kendisi, ne zaman geç kalsam sorun çıkartmadan işimi halleder sınıfıma yollardı. Koca okulda bana güvenen sayılı hocadandı kendisi. Saçma sapan hiç alakam olmayan bir olaydan disipline gittiğim zaman kıçımı o kurtarmıştı büyük adam yani ama kısmet bu ya bugün rapor alıp okula gelmemiş . hay şansımı bahtımı diyerek çatlak Esma hocanın yanına gittim. En son ondan izin kağıdı istediğimde hem kağıdı vermemiş hem de annemi arayıp yoktan yere beni şikayet etmişti tam orospu anlayacağınız. Acaba bu sefer ne yapacak diyip kapısını tıklattım gel sesiyle birlikte odaya girdim ama içerde Esma hoca yoktu onun yerine okulun naif temiz din hocası lale hoca vardı. Hocaya hemen ayaküstü bir yalan uydurup özür dileyerek geç kağıdımı aldım. Çıktıktan sonra derin bir oh çekip müdüre ya da Esma hocaya yakalanmadan sınıfın yolunu tuttum. Zaten okula geldiğimde 4.ders bitmek üzereydi kalan derslerde gırgır şamata goy goy son iki dersi bekledik. Son iki ders bedendi. İşin iyi yanı beden dersimiz durunun sınıfı ile ortaktı bu da okula öğlen gelmemi telafi edebileceğim anlamına geliyordu. Velhasıl fizik dersini işledik ve spor salonuna yolumuzu tuttuk. Spor salonuna girdiğimde önümde voleybol oynayan götleri iki yanan sallanan bir kız grubu karşıladı ben onları izlerken kolumda bir acı hissettim dönüp baktığımda karşımda melek gibi duruyordu Duru. Bir an dona kaldım yüzüne bakarken

-Alooo çok beğendin herhalde

-Ne şey yok canım ne alakası var

-He içerdekileri daha çok beğendin o zaman

-Abartma be sende

-Beğendin yani

-Kıskandın mı

-Hiçte bile

-Sen öyle diyorsan

Yüzüne baktığımda bembeyaz yanakları kızarmıştı. Aslına bakarsak oradaki hiç bir kız durunun yanından bile geçemez. O derece güzel bir kız duru. Salona girdiğimde mertle Mustafa’nın az önce benim baktığım kızları kestiğini gördüm. Yanlarına gidip

-Beyler çok beğendiniz manzarayı galiba

-Valla hacı harbiden sağlam

-Valla isterseniz birinizi alır kıyak geçerim

-Harbiden mi la

-Harbi ya o kadar mesaimiz var

-Nasıl seçeceksin

-Valla aranızda halledin beyler ben şurda bekliyorum

Ne yaptılar ne ettiler bilmiyorum mert geldi yanıma ne yapacaksın diye. Göz kırpıp kolundan tutarak salondan çıkmak üzere olan kızlardan birinin yanına gittim kısmet bu ya önceden konuştuğum Tuğçe çıktı karşıma(bahsetmek gerekirse kendisi hakkında 1,70 boyunda memeleri çok büyük olmayan ama götü bir heykeltıraşın elinden çıkmış kadar güzel siyah saç kahve göz bir kız) kendisinin okuldaki olaylarını duyduktan sonra soğudum ve konuşmayı kestim ama kardeşim için arkadaşlarından birini ayarlamam lazımdı ve en garanti yol ondan geçiyordu. Hemen sohbete daldım

-Nerde öğrendin bu kadar güzel oynamayı

-Yaaa teşekkür ederim

-Ne demek güzeli övmek lazım

-Yakışıklıları da övebiliyor muyuz

-Sen istersen neden olmasın

-Ben çok istiyorum aslında

-Okuldan sonra istediğin kadar övebilirsin

-Peki yakışıklı umut bey

-Aslında bir güzel daha çağırsan çok güzel olur

-Höst be neyine yetmiyorum

-Haşa böyle bir nimetten fazlasını istemek günahtır zaten

-Peki o zaman kim için

Arkadan merti gösterdim ve

-Onun için

-Ayarlarım sen tatlı canını sıkma yakışıklım

Diyerek yanağımdan bir makas aldı ve çıkışta seni kapıda bekliyeceğiz diyerek ekibiyle birlikte çıktı. Mert’e dönerek “Senin iş tamam koçum” dedim. Mert artık nasıl yokluktaysa koşarak sarıldı. Dersin devamında hoca klasik sayım yoklama işini yaptıktan sonra serbestsiniz deyip odasına gitti. Bende bizimkilerle top çevirirken terlemeden önce durunun yanına gidip kendimi affettireyim diye düşündüm böyle kız ayağına kaç defa gelir. Tribünde kendi arkadaşlarıyla otururken gördüm onu ve göz göze geldik. Yanına geleceğimi anlamış olacakki yukarı çıktığımda tek başına oturuyordu oracıkta. Yanına gidip

-Naber

-İyi

-Günün nasıl geçiyor

-İyi

-Peki bu sinirinin ve soğukluğunun benimle bir ilgisi var mı ?

-Hayır

-Tek kelimeyle mi konuşmaya devam edeceksin

-Bilmem Tuğçe yeteri kadar cümle kurmuştur

-He o mesele

Gözlerini bana dikti ve pür dikkat dinlemeye başladı

-Biliyorsun bizim Mert çok kızlara yanaşabilecek birisi değil bende onu bu gurubu izlerken görünce içim elvermedi o kadar mesaimiz var sana bir kıyak geçeyim dedim olur dedi o gurubunda başını Tuğçe çektiği için önceden de bir muhabbetimiz olduğu için bölümler seçilmeden önce aynı sınıftaydık(tamamen kolpa)benim sohbetimde iyi biliyorsun konuşunca tamam seni mi kırıcam dedi o kadar.

-Bu kadar yani

-Evet sadece bu kadar

-İyi o zaman öhm ne zaman boşsun

-Valla bugün işim var yarında idman var haftasonu boşum sana da uyarsa

-Uymaz olur mu

Olayı yalanla da olsa izah edince morali çok çabuk düzelmiş bana daha sıcak davranmaya başlamıştı. Kıskandığını kör dayılar bile anlar ama bu kadar hızlı gelişmesini istemiyordum. Tamam akışına bıraktım her şeyi ama tedbirli olmakta önemliydi. Kendimi bu aşk işine kaptırıp hayatımdan kopmak en son istediğim şeydi o yüzden hep dikkatli davranıyordum ama şu an daha önemli şeyler de vardı merti bilmem ama beni bu gece sağlam bir sikiş bekliyordu. Daha dün gece iki sabah bir posta daha atmış olmama rağmen hala içimde bitmek bilmeyen bir sex açlığı vardı. Annemede okuldan çıkmadan önce bugün mertlerdeyim mesajını çektikten sonra son zil için saniyeleri saymaya koyuldum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir