Sorumluluk Sınavı – 25

Yeni bir güne uyandıktan ve monotonlaşan okul diyaloglarından sonra ; Muharrem’den sonraki sınıf hocamız olan , yeni gelen fizikçi karı , beni ön sıraya almaya karar verdi. Dediğine göre ben Mahmut ve Berk’i ben konuşturuyormuşum , Muharrem’i özleten cinstendi. Söve söve en ön sıraya ilerledim , tam öğretmen masasının karşısındaydı yeni lokasyon. Yanımda 7/24 lol oynamaktan sırtı eğilmiş kamburu çıkmış bir asosyal vardı , biraz onunla uğraştım “Çimene dokundun mu lan hiç” falan diye. Ama fazla göz önünde olduğum için dakika başı fizikçi kulağımın dibinde bitiveriyordu , bir de tiz sesi vardı kulakları tırmalayan sormayın…

Önümüzdeki derse doğru , Edanur’un yanına gidip yalvardım “Yanıma gel , bununla muhabbet edilmiyor” diye ama asıl amacımı biliyorsunuz tabiki de. Gülerek “Tamam kurtarıcam seni merak etme” dedi ve çocuğun yanına gidip sakin kibar bir dille ricada bulundu. Edanur iki güzel laf edince hemen eli ayağı titredi , apar topar çantasını alıp yerinden kalktı. Birbirimize bakıp gülüyorduk sadece , yerine geçti ve yavaştan muhabbete başladık.

\*(Edanur’un fiziksel özelliklerine gelecek olursak Emma Watson gibi çok güzel kız , çok çalışkan ve aile terbiyesi almış birisi. Kitap falan okuyan kültürlü bir kız , tam evlenilecek kişi. Meme ve mabad açısından ahım şahım bir şey değil , boyu ortalama , kilosu da az ama Cafer ona ilgi duyduğuna göre güzel olduğuna şüphe yok.)\*

​

Ed: Sen nasıl yapıyorsun türevleri?

\-Yok ya hiç beceremiyorum ki.

Ed: Sınavdan nasıl hep yüksek alıyorsun ki o zaman.

\-(Ya ben bu kıza nasıl diyim ki şimdi Aysel hocayı siktim diye , neyse buluruz bir şey) Sınavdan önceki gece ezberliyorum deftere yazdıklarımı. Oradan çatır çatır aklıma giriyor.

Ed: Hııı , ben bakıyorum hiç önünde defter olmuyor dersteyken.

\-Mahmut’tan alıyorum ya.

Ed: İyi de Mahmut’ta hiç yazmıyor ki hep seninle konuşuyor.

\-Kafama yazıyorum kızım kafama , hem sen beni mi izliyorsun hep derste.

Ed: Ara sıra bakıyorum etrafa işte , baya zekisin sen ya. Ben hiç tutamıyorum aklımda.

\-Övünmek gibi olmasın iyi hafızam vardır.

…

​

Edebiyat dersine girdiğimizde , konular bittiği için sınıftaki inek lobisinin ricasıyla test çözme şartı ile serbest bıraktı sınıfı ama herkes konuştuğu için sınıfta bir gürültü baş gösterdi. Biz de inek lobisinin dışında kalan diğerleri gibi muhabbet ediyorduk , normalde Edanur’da bu inek lobisinin kadrosundaydı ancak muhabbet etmeyi tercih ediyordu şuanlık. Bana Avrupayı gezme hayalinden bahsediyordu , Ece hoca’da telefonunda instagrama bakınırken bizim muhabbetimizi duymasıyla beraber odağını buraya doğru çevirdi.

Edanur yere bakıp konuşuyordu , kafamı kısa süreliğine Ece’ye doğru çevirdiğimde kafasını “Ne iş , hayırdır” anlamında salladı. Göz kırptım ve hemen Edanur’a döndüm. Kolezyumu falan anlatırken Ece Hoca’da muhabbete dahil oldu.

E: Roma’ya mı gitmek istiyorsun?

Ed: Evet hocam ya , halam gitmiş bana anlattı çok kıskandım.

E: Hııı , bende gittim oraya. Bak bir de orada bir müze var-

…

Onlar muhabbet ederken bende aşk dolu bakışlarla ikisini süzüyordum , kültürlü kültürlü muhabbet ediyorlardı. Benim kafamda ise fiat palio imparator editleri baş göstermişti. Hayal dünyamdan kopup gerçekliğe yeniden ayak bastığımda ise hala konuşuyorlardı:

Ed: Üniversitede falan hayatta salmazlar zaten her şey çok pahalı olmuş , annem diyor evlendiğin zaman eşinle gidersin gezmeye.

E: Eee varmı bari birisi.

Ed: Bilmiyorum ki hocam. (Kafasını bana döndürdü ve gülümsemeye başladı)

E: … (Ece Hocada bana baktı ve Edanur’a doğru kafasını sallayıp gülerek göz kırptı)

\-Eee nabalım , evlenek o zaman.

Ed: Yaa. (Kafasını sıraya koyup elleriyle kapattı ve utanarak gülmeye devam etti)

Her şey çok ani ve beklenmedik şekilde gelişti ama artık Edanur’un beni sevdiğine emindim , eğer boşa ümit vermiyorsa. Ece Hoca tam gülerek bir şeyler diyecekken kapı çaldı ve içeri nöbetçi öğrenci bir 9 girdi , “Hocam Cafer’i Muharrem Hoca çağırıyor”. Bu güzel hanımları baş başa bırakarak sınıftan çıktım , çıkmadan önce onlara doğru baktığımda ikisi de gülerek aynı bakışı atıyordu bana. İki tane sarı ilik gibi hatun , tek fark Edanur’u daha sikmemiş olmamdı.

​

Muharrem’in odasına giderken , Neriman hanımın olanları ona ispiyonlamış olduğunu ve Muharrem’İn bana öfkeli olduğunu düşünüyordum. Olay ise bambaşkaydı , Sema’yı son bir kez daha sikmek istiyordu.

\-Olmaz öyle şey , herkese yayarım ulan videonu.

M: Bak Cafer ben hayatımda başka birine böyle aşık olmadım , vallahi bak son bir defa yapmak istiyorum sonra dile benden ne dilersen.

\-Salak mısın ulan sen , anlama kıtlığın mı var? Sema’yı sana yar etmem.

M: Ne istersen veririm ulan , bak kalbim yanıp tutuşuyor. Çıkar 100bin ver de kredi çekip vereyim.

\-Gül gibi karın var be , çocukların var. Hala uğraştığın şeylere bak.

M: Ben kimseye böyle aşık olmadım be oğlum , kalbimden zehirlenmişim bak koskoca adamım düştüğüm hale bak.

\-Yaaaa bırak.

M: Sen “he” de şu işe , kölen olayım ömür boyu. Sema benim olsun yeterki.

\-Öffff…

Kafamı yukarı kaldırdım ve düşünmeye başladım.

\-Tek bir şartım var.

M: Aha söyle , kurbanın olayım söyle.

\-Sen Sema’yı son bir kez sikeceksin , bende bir defalığa mahsus karını sikeceğim.

M: (Sözümün son kısmını bölerek) Hayır oğlum o kadarda değil lan.

\-Alacağın hizmetin bedeli bu aslan parçası.

M: Karımı işin içine katma oğlum , aile değerleri bizde kutsaldır.

\-Seni mi sikeyim onu mu istiyorsun.

M: Ulan oğlum karım falan deme o kadarı da fazla be , hangi erkek kabul eder bunu lan?

\-Senin gibi gavatlar kabul eder.

​

…

​

\-Ben teklifimi söyledim , Sema’nın tuzu kuru onun aslan gibi sikicisi var burada. Sende fotoğraflarına asılırsın artık kadının , nabalım.

Arkamı dönüp kapıya doğru ilerledim , yavaş adımlarla gidiyordum bilerek ve oda büyük olduğu için Muharrem’e 5-6 saniye kadar düşünme fırsatı vermiş oldum. “Dur” diye bağırdı , “Dur ulan dur”. Koşarak son anda kapıda durdurdu kolumu tutarak:

M: Tamam lan tamam ama…

\-Ulan gavat , bir de tamam diyorsun demi. Dağ gibi adamsın anadolunun bağrından kopmuşsun ateş gibi , bir de kabul ettiğin teklife bak.

M: Yav tamam nabalım , aşkımız için bir bedel ödeyeceğiz yapacak bir şey yok. Ama problemimiz var.

\-Ne problemiymiş o değerli alagavat?

M: Benim karı inatçıdır , kabul etmez o. Beyim der başka şey demez.

\-Orasını hallederiz bir şekil ama bana bak , senin gözünün önünde sikeceğim ha haberin olsun.

M: Yuh oğlum o kadarı da abartı. Uyuyor numarası yapayım bari.

\-Olabilir bak , hemde salonun ortasında böyle tam karşında.

M: İkna edersek neden olmasın ama nasıl ikna ederiz onu düşünmem lazım.

\-Hiç düşünme , karına videoyu göstereyim kocan aldatıyor sende aldat diyeyim.

M: Aman deme boşar beni ha.

\-E nasıl ikna edicez o zaman orospu çocuğu.

M: Bilmiyorum ya bilmiyorum offfff.

\-Sema ile iki fingirdeşiver , flörtöz konuş onu çekip göstereyim bari.

M: Olmaz ki be oğlum hem sana vermez hem beni boşar.

\-Bu akşam yine geleyim o zaman size , düşünürüz artık bir şeyler.

M: Tamam gel , neyse izin vereceksen ben önden 2 posta atayım mı o zaman Sema’ya?

\-Hoşt ulan yarram , önce benim işim hallolacak.

M: Tamam ulan tamam , çıkışta beraber gideriz o zaman.

\-Yok yav iki üç işim var geç gelirim biraz.

M: Yav ne işin var akşam akşam.

\-Sanane lan yarrağa bak.

​

…

​

\-Neyse o zaman ben kalayım burda , sende siktir ol git bahçeye mi nereye gideceksin. Ben biraz oyun oynayacam senin bilgisayarda haberin olsun.

M: Tamam oğlum , ama…

\-Oğlum deme la bidaha , baba de.

M: Tamam , şey bu ak…

\-Lan baba desene pezevenk.

M: Baba bu akşam işimiz vardı ben onu unuttum , bizim dayıoğluyla mangala gidecez. Sen en iyisi yarın gel.

\-Yok , gece gelirim işte yav.

M: Gece gelme be uyuyoruz o saatte.

\-İkiletme sözümü , siktir git. Görüşürüz.

M: Tamam görüşürüz.

Muharrem gavatı kapıyı kapatıp çıkarken , bende sikimsonik oyunlar indirmeye başladım…