Sorumluluk Sınavı – 18

Ece’ye doğru döndüm “Hadi boşalıcam artık gel şuraya” diyerek adeta gözlerinin içine konuşuyordum. “Pfff sonunda” diyerek ayağa kalktı , “Sayılmaz bu , bir gün sadece benimle yapacaksın” diyerek söyleniyordu…

“Tamam tamam hadi” diyerek geçiştirdim söylediklerini , sakso çekmeye başladı. Dudaklarındaki pembe ruj sikimin etrafında dairesel bir iz yarattı , yukarı aşağı gittikçe izin kalınlığı da artmıştı. Kafamı yukarıya kaldırmıştım , sarı kafasını avuç içimle kavramış bastırıyordum. Dediğim gibi dayanacak kuvvetim kalmadığı için yarrağımdaki basıncı tutamadım ve yavrularımı Ece’nin ağzına akıtmaya başladım. Boğulur gibi sesler çıkararak geriye çekildi , bir kısmını yutmuştu. Diğeri ise ağzındaydı nefes aldıktan sonra onları da yutmaya çalışıyordu , dudaklarından aşağı süzülüyordu. Kendimi geriye attım ve bir süre dinlendim.

Biraz gözlerimi dinlendirdikten sonra konuşma sesleriyle uyandım , ne konuştular bilmiyorum ama Ece ve Aysel kahkaha atıyordu. Sema ise bozulmuş gibiydi , ayağa kalktım ve “Beni bir şekilde okuldan çıkarın , pantolonum ıpıslak oldu sizin sularınızla.” dedim.

S: Oyalan biraz bu odada , benimle beraber okuldan geç çıkarsın benim evde makinede yıkarız pantolonunu.

-Yok sen Ece’nin dersini boş yaz , onun evini çok merak ediyorum hiç uğramadık. (Göz kırptım)

E: Evet evet öyle yapalım , hem biraz geziniriz Cafer’le.

S: Olmaz öyle iş senin dersine kimi koyucam ben?

A: Tamam ben girerim.

E: Aşkım ya kurtardın beni.

A: Bir şey değil bir tanem , siz gezin belki akşam yanınıza uğrarım.

E: Yalnız senin arabayı alıcaz haberin olsun.

A: Tamam , o zaman beni eve kadar atarsın dimi Sema?

S: Bilmiyorum ben geç çıkıcam biraz.

E: Biz alırız o zaman seni çıkış saatinde , o zamana kadar Cafer’in pantolonu kurur zaten.

A: Tamamdır canım , gel bir veda öpücüğü vereyim.

Ece ve Aysel öpüşürken Sema’da bana bakıyordu , boşta kalmasın diye bende onun dudağına yapıştım. Kalın bir dudağı vardı , çok zevkliydi onunla öpüşmek.

-Eeee Aysel telefonunu versene bir hatıra fotoğrafı çekeyim.

A: Al canım.

Telefonu açtığımda kilit ekranında bir çiçek fotoğrafı vardı , şifresini girdikten sonra ana ekranda üçümüzün tepede yol kenarında gün batımına karşı çekildiğimiz fotoğrafı koymuştu. Fotoğrafta Aysel omzuma kafasını yaslamış selfie çekerken , Ece ise beni yanağımdan öpüyordu. Kamerayı açtım ve Ece’ye selfie çekmesi için verdim , “Sen çeksene şöyle geniş açılı”. “Tamam aşkım” diyerek önümüze geçti , bir koluma Aysel’i diğer koluma Sema’yı almıştım. Ellerim bellerinin üstünden ikisininde memelerindeydi , Aysel’in tam o sıra bana tatlı bir gülüş atmasıyla fotoğraf daha çok anlam kazanmıştı. Üçünü de öptükten sonra kapının kilidini açıp Ece ile beraber arabaya yürüdüm.

Pantolonumun ıslaklığı biraz olsun kurumuştu , sanki altıma işedikten sonra annem beni okuldan almış gibi hissediyordum Ece’nin arabasına doğru giderken ; o öğretmenler odasından çantasını alırken , hademe abla beni görmüştü. “Hayrola Cafer altına mı işedin” diyerek pis pis sırıttı , “Yok abla yav eşek şakası yaptılar su döktüler , eve gidiyorum o yüzden” diye geçiştirdim. Ama sonrasında Ece ile beraber yürüdüğümü görünce anlam verememiştir heralde , pek sorgulayacağını da düşünmüyorum.

Aysel’in arabasına vardığımda , Muharrem’i bahçede volta atarken gördüm. “Çıkabilirsin odana , bir daha sakın Sema’ya dokunayım deme.” dediğimde ağzının oynadığını gördüm , belli ki içinden içinden bana saydırıyordu. Sırıtarak Ece ile beraber arabaya bindim , yolda birbirinin kopyası siktiriboktan pop radyolarından birini açmıştı. Hit yaz müzikleri falan çalıyordu , camdan bakarken düşüncelere daldım.

*Yaz geliyordu , üniversite sınavının başlamasına 1 , maksimum 1.5 ay falan vardı. Dersleri hiç siklemiyordum , üniversite kazansam bile seneye bu şehirde kalmayı da düşünmüyordum. Belkide kafam rahat geçireceğim son senemdi bu sene , üniversite kazanamazsam sanayide çırak olarak işe başlayacaktım zaten çocuk olduğum yaşı da geçmiştim. Dersleri dinlediğim için bir kaç bişey biliyordum ama çalışmaya başlasam da 1 ayda ne kadar fark yaratırım ki*

Kafamı çevirip Ece Hoca’ya döndürdüğümde ise mutlu mutlu araba sürüyordu , gülüşü çok tatlıydı. Bunu hakedecek ne yapmıştım bilmiyorum ama şu anda geleceği düşünerek şimdiyi zehir edemezdim.

Ece’nin evine hoş bir araba yolculuğuyla vardık , evi avm ile bitişik bir rezidanstı. “Zengin ha” diye geçirdim içimden , sıkıntı olan şu Aysel ondan çok daha zengin olmasına rağmen neden böyle bir evde yaşamıyordu. Asansör ile onun katına çıktık ve kalp tutan ayıcık süslü anahtarıyla kilidi açtı , onun dairesine girdiğimde manzara şehir merkezini neredeyse tamamen gösteriyordu.

Pantolonumu ve boxerımı çamaşır makinesine attık , Ece’nin renklileriyle beraber yıkanıyorlardı. Bende bu sürede evin içinde altım çıplak şekilde Ece’nin televizyonunda onunla beraber netflixten bulduğum rastgele diziyi izliyordum. Sikimde hala onun ruj izleri duruyordu. Devamını ise kısa kesmek istiyorum , pantolonumla boxerım yıkandıktan sonra Ece ile beraber ilk önce avmde dolaştık. Ardından lunaparka gittik ve o jeton falan alırken bende cebimdeki son harçlığımla bir pamuk şeker aldım. Ona verdiğimde “yaaaa” şeklinde tepkisinin ardından yanaklarımdan öptü , pembe rujuyla bir de yanağımı boyadı. Çok tatlı birisiydi Ece Hoca , onun yanındayken sıkılmazdınız o kadar enerjikti ki. Hız trenine falan bindik derken oradan sonra bana bir hamburger ısmarladı , big mac olmuş 100-200 lira diye dert yandım.

Hamburgerlerimizi bitirdikten sonra arabaya doğru yürüyorduk , elimi cebime atmıştım o da benim koluma girmişti. Diğer elindeki telefonuyla saate baktı , “Aysel’i almaya gitmemiz lazım , oradan sahile geçeriz.” dedi. Kafamı onaylar biçimde salladım , güneş tam tepemizdeydi ve onun yüzüne vuruyordu. Sapsarı saçları hafif esintiyle dalgalanırken dudaklarımız birleşti , etrafta bizi tanıyacak biri çıkar mıydı bilmiyorum ama umrumuzda da değildi açıkçası. Sadece öpüştük ve yolumuza devam ettik , sanırım düşüncelerimde haklıydım. “Onlar bir seks arkadaşından daha fazlasıydı”…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir