Gizli Şehvet – Bölüm 2

Gözlerimi açtığımda hava sıcaklığından bunalmış ve terlemiş bir haldeydim, kolumdaki saate baktığımda saatin öğlen 12 olduğunu fark ettim. Annem yorgun olduğumu düşünmüş olacak ki beni uyandırmamıştı. Kendime geldiğimde bir ses duyduğumu fark ettim, çamaşır makinasının sesi. İstediğim o fırsatı kaçırmış, alacağım zevki kaybetmiştim. Kendime olan bir sinirle aniden yataktan fırladım ve mutfağın yolunu tuttum.

Soğuk su için buzdolabına yönelirken annemin mutfak tezgahını sildiğini fark ettim, dolabından bulduğu rastgele bir tshirti üstüne atmıştı, tshirt o kadar bol duruyordu ki giydiği sütyen bile gözüküyordu ve bütün memeleri ortada, muhteşem bir dekolteye sahipti. Altına kısacık yaz şortlarından giymişti. Sadece götünü kapatan, bütün bacaklarını açıkta bırakan bir şort. Bu haliyle terli ve bunalmış bir şekilde tezgahı temizliyordu.

Beni fark etmediğini anlayıp ses yapmamaya ve izlemeye karar verdim. Elimi buzdolabına attım, olur da beni fark ederse onu izlediğimi değil buzdolabına geldiğimi düşünmesi için. Annem ise o sırada hararetli bir şekilde tezgahtaki yağ lekelerini temizlemeye çalışıyor, bunun için güç harcarken bütün vücudunu silkeliyordu. Yağlı ama kilolu olmayan o dolgun vücudu adeta bayrak gibi dalgalanıyor, her yeri titriyor ve sallanıyordu. Keşke telefonumu yataktan kalkarken yanıma alsaydım, video çekerdim diye düşündüm. Sonra geri dönüp telefonumu alıp tekrar gelmenin vakit kaybı olacağını düşündüm.

Tam o sırada annem beni hissetmiş olacak ki arkasını döndü ve benimle göz göze geldi, şortuma bakmaması iyi olmuştu çünkü sikim yine bütün sertliğiyle oradaydı ve şortu delecek gibi davranıyordu. Aniden buzdolabını açtım ve kapağının arkasına kendimi sakladım, beni öyle görmemeliydi.

Annem: Günaydın oğluşum, güzelce uyuyordun seni uyandırmak istemedim.

Ben: Teşekkür ederim anne. Hava çok sıcak ölücem vallahi bu nedir ya hiç esmiyor. Bir de haberlerde yağmur bekliyorlardı ben sandım ki hava serin olacak.

Annem: Öyle gerçekten piştim ya, hadi sen bi gir serin duş al üstüne ben girerim duş almaya. Kendimize geliriz.

Ben: Tamam o zaman öyle yapalım, bi su içeyim giriyorum duşa.

Annem bunun üzerine yaptığı işe döndü ve ben soğuk bir su içtim. Bu sırada sertleşmiş sikimi şortun bel lastiği tarafına, yani yukarıya doğru sıkıştırdım ve üzerine tshirtimi attım. Dikkatli bakılınca kabarıklık olduğu belli oluyordu ama göze batmıyordu. Buzdolabının kapağını kapatırken annemin yere düşen bezi almak için eğildiğini gördüm. O giymiş olduğu kısacık şort iyice yukarı kaçmıştı. Dümdüz yukarı çıkan, adeta sütun gibi olan bacaklarıyla göz göze gelmiştim. Şortun bacak arası kısmı o kadar harekete karşı koyamamış olacak ki götünün arasına kaçmış, giydiği iç çamaşırını tamamıyla gösteriyor vaziyetteydi. Kırmızı, düz, bir danteli veya işlemesi olmayan bir iç çamaşırı tercih etmişti. Ben bunu anlayana kadar annem yerden bezini alıp tekrar dik bir duruma gelmişti.

Normalde asla yapmazdım, ama artık ilgimi belli etmeye başlamak ve annemi yoklamak istiyordum. O anlık azgınlıkla bir karara vardım ve gidip arkasından sarılmalıyım diye düşündüm. Hızlı adımlarla annem bana yüzünü dönmeden arkasına geçtim ve kollarımı beline atıp, karnının üstünde birleştirirken arkadan sarıldım. Tabi ki kalkmış sikim annemin beline değiyordu ve bu bile benim için muhteşemdi. Sadece 31lerimde bir hayalken artık ufak ufak değdirebiliyordum ve bunu ilerletebileceğimden emindim. Tam o sırada annem konuştu.

Annem: Hayırdır? Ne bu tavır bakayım, kesin bir şey isteyeceksin benden onun öncesinde yolunu yapıyorsun değil mi? Ben bilirim seni.

Ben: Yok be hayır hahahaha. Dayanamadım çok sarılasım geldi, ondan yoksa bir sebebi yok.

Hala arkasından sarılıyordum, işi biraz daha ilerletmeye karar verdim ve anlık olarak yanağına bir öpücük kondurdum, daha sonra seri bir şekilde 1-2 kere daha öptüm ve sarılmayı bıraktım. Annem arkasını döndüğünde gözlerim direkt bir şekilde memelerine kaydı. Gerçekten çok büyüklerdi ve gözümün önündelerdi. Sarı bir tshirt, o kadar bol olmaya başlamış ki altına giydiği kırmızı sütyenin hatlarını görebiliyordum. Giydiği sütyen sanırım her zaman giydiklerinden değildi çünkü küçük geldiği çok belliydi. Kocaman yağlı ve dolgun memeleri ortada birleşmiş, adeta sütyenden taşacak gibi hareket ediyordu. Gözlerimi zor bela çekebildim ve suratına baktım. İşte o an şok oldum, daha önce hiç yapmadığı bir şeyi yapıyordu. Açık bir şekilde şort ve tshirtimle kapatmaya çalıştığım kabarıklığa odaklanmış, resmen inceliyordu.

O an oradan kaçmak istedim, aşırı azgınlığımla beraber bir utanç duygusu gelmişti.

Ben: Hadi o zaman ben duşa kaçtım, bi kendime geleyim.

Benim konuşmamın üzerine annem hemen kendini toparlamış, bir şey olmamış gibi bana bakmıştı.

Annem: Tamam yakışıklım, hadi git benim daha işim var.

Ben duş almanın yolunu tuttum. Soğuk suyu açmış ve altına girmiştim. Gelecekteki planlarımı ve neler yapabileceğimi düşünürken annemin sikime bakmış olması aklımdan çıkmıyordu. Normalde yapmayacağı bir şeyi neden yaptığını düşünürken aklıma gelen ve aslında bunun cevabını karşılayan şeyi hatırladım. 1 yıldan fazla bir süre olmuş, asla ama asla annem ile babamın sesini duymamıştım. Demek bundan dolayı dedim kendi kendime. Artık babam annemi sikmiyor, tatmin etmiyordu. Annem ise başka yerlerde kendini tatmin edecek bir adam aramadığı için eskisine göre çok daha azgındı. Tabi ki benim kollarıma atlayıp sik beni demeyecekti ama hamlelerimi uygun ve sakin yaparsam benim kucağıma düşmesi ihtimali mevcuttu. Soğuk suyun altında bir 31 patlattım ve devamında duşumu alıp içeriden çıktım.

Annem mutfakta oturmuş beni bekliyordu, ona işimin bittiğini söyledim ve ben kendi odama geçtim. Annem duşa girdi ve suyun sesini duymaya başladığımda aklıma bir fikir geldi. Annemle babamın odasına gittim ve annemin iç çamaşırlarıyla dolu olan dolabını karıştırmaya başladım, gözüme bedeni küçük gelenleri üst tarafa koydum. Böylece evde rahat giyinirken altına bunları giyebilecek, bana daha güzel görsel şölen sunabilecekti. Dolabı kapattım ve tekrar odama geçtim.

Annem duştan çıkıp odasının yolunu tuttu, seslerden çok rahat anlayabiliyordum. Dolabı açtı, sütyen alırken diğerini düşürdü. Düşürdüğünü tekrar yerine koymuş olacak ki dolabı kapattı. Tam o sırada bana seslendi.

Annem: Oğlum müsait misin? Bu sütyeni bi türlü kapatamadım sana zahmet sen bi yapsan olur mu?

Ben: Tamam bi deneyeyim, gel istersen.

Annem: Hiç reddetmedin bakıyorum, tecrübelisin herhalde sütyen açıp kapatma işlerinde. Seni gidi seni!

Ben: Ne var anne onda, az çok biliyoruz yani hahaha.

Annem: İyi madem yap şunu da görelim ne biliyormuşsun.

Annem odama girdiğinde sütyenin ön tarafını oturtmuş, askılarını kollarından geçirmişti. Kollarıyla sütyenin ön tarafını daha da sıktığı için göğüsleri neredeyse patlayacak gibi şişmiş, yukarıda birleşmiş ve adeta gezegen gibi duruyordu. İşte o an fark ettim ki yaptığım şey işe yaramış, annem küçük olan sütyenlerden birini seçmişti. Planımın bu şekilde işleyeceğini hiç düşünmemiştim ama beklediğimden bile daha iyi olmuştu. İtiraz etmeyecektim tabi ki. Annem giydiği düz siyah sütyenin kilidini yapabilmem için sırtını döndü. Elimle oturtmaya çalışırken biraz zorlanıyordum çünkü gerçekten küçüktü ve çok esnetmem gerekiyordu. Fazla çekmiş olacağım ki bir anda çok rahat bir şekilde kopçaları birbirine denk getirdim. Bu çok saçmaydı çünkü az önce neredeyse birbirlerine yaklaşmıyorlardı bile. Bir an içerisinde olan biten olayı fark ettiğimde hayat benim için muhteşem bir yerdi. Öndeki kopçası kopmuş, sütyenin ön tarafı annemin elinden kaymış ve kenarlara kaçmıştı. Annem kısa bir tepki verdi ama odamdan kaçmadı. Ne de olsa hala sırtı bana dönüktü ve çıplak göğüslerini göremiyordum.

Annem: AY! Of çok korktum bi an ya. Sana bir şey oldu mu oğlum? Çizdi mi bir yerini kopçalar falan?

Ben: Yok yok iyiyim anne. Sıkıntı yok. Senin sütyenin neden bu kadar küçük ki? Kilo mu aldın yoksa? hahahahaha

Annem: Öyle denir mi anneye seni terbiyesiz! Sen görürsün sana neler yapacağım birazdan.

Ben: Tamam tamam demedim say. Madem sütyenlerin sana küçük geliyor, doğum günün de yaklaşıyor hem. Sana hediye alayım bir kaç tane, ne dersin?

Annem: Hmmm, düşünebilirim ama söz veremem. Anneye böyle bir hediye çok mantıklı değil aslında, neyse bakarız sonra.

Annem bunun üzerine elleri ve kollarıyla memelerini sıkıştırarak odasına kaçtı, ben de yatağıma yüz üstü uzandım ve telefonuma bakıyordum. Bir anda annemin sesini duydum.

Annem: Demek annene şişman dedin he! Gel bakayım buraya ben sana neler yapıyorum.

Kafamı çevirdiğimde fark ettim ki annem altına yine kısa şortlarından birini giymiş, üstünde ise sadece gri bir sütyen var. Tshirt bile giymemiş. Üzerime doğru gelirken memelerinin sallanmasını izlemeye koyuldum. Yanıma hızlıca oturdu ve beni gıdıklamaya başladı. Gerçekten her yerimden gıdıklanan bir insan olduğum için karşı koyamadım ve kendimi kaçırmaya çalıştım. Bu sırada fırsattan yararlanmak için neden ellemiyor ve temas etmiyorum diye düşündüm ve kaçmaya çalışırken kendimi ondan uzaklaştırmak için yapıyormuş gibi belini, göğüslerinin çevresini ve bacaklarını avuçlamaya başladım. Annem durumdan hoşnut olacak ki benimle oynamaya devam etti. Ben ani bir hareketle annemi benim yattığım yere doğru getirirken kendimi dik bir pozisyona sokmuştum.

Ben: Hahaha, artık sıra bende. Nereye kaçacaksın bakalım?

Annem: Dur dur tamam terleyeceğiz yine.

Ben: Öyle kolay kurtulamazsın, daha yeni başlıyoruz.

Bu sefer annemi ben gıdıklamaya başladım, tek elimle gıdıklarken diğer elimle neresini istersem elliyor, dokunuyordum. Sikim yine sertleşmiş, şortumdan bana el sallıyordu. Annem gerçekten çok gıdıklanıyor ve tahminimce zevk alıyordu. Bir çakallık yapmaya karar verdim ve sütyenin arkasındaki 2 çift kopçadan birini hızlı bir şekilde belli etmeden açtım, sütyen hala bir bütün olarak duruyordu fakat çözülmesi an meselesiydi. Hızlıca hareket etmesi ve bunun yaşanabilmesi için iki elimle gıdıklamaya devam ettim. Sütyeninin içinde sallanan koca memeleri çıkmak için can atıyor, ama sütyen buna izin vermiyordu. Tam o sırada diğer kopçası da çözüldü ve bir anda büyük göğüsleri sütyenin içerisinden çıktı. İşte o muhteşem göğüsler karşımda duruyordu. Adeta kitlenmiş bir şekilde göğüslerini inceliyordum, gıdıklamayı bırakmış sadece bakıyordum. Benim için efsanevi duruyorlardı.

Annem: Ya naptın sen? Beğendin mi yaptığını bir de bakıyorsun hala ne utanmaz çocuksun. Kalk yanımdan hadi çık önümden ne bekliyorsun?!

Ben: Özür dilerim ya nerden bilebilirim ki, üstüne bi tshirt bile giymeden gelen sensin napayım yani?

Annem: Sus konuşma, bana cevap verme!

Annem bir hışımla odamdan çıktı ve çıkarken kapımı kapattı. İstediğim gibi vücudunu ellemiş olmak, sonunda o kocaman göğüslerini çıplak ve canlı görebilmek muhteşemdi. Ama beklediğim tepkiyi bırak, çok ama çok daha kötü bir tepkiyle karşılaşmıştım. Acaba bu bir son ve bir daha böyle yakınlaşmak sadece rüyamda mı olacaktı diye düşünüyordum. Ayağa kalktım ve kapımı kitledim. Peçetimi çıkardım ve o güzel, büyük göğüsleri düşünerek 31 çektim. Rahatlamıştım. O gün hem utancımdan, hem de annemin bana kızgın olmasından dolayı odadan çıkmadım. Oyun oynadım ve akşam olduğunda ise yatağa geçtim.

Uyumadan önce genel anlamda yaşadıklarımı ve neler yapabileceğimi düşündüm. Eskiden sadece bakıp 31 çekiyorken artık temas edebiliyordum, ve annem artık daha rahat davranıyordu. Önceden böyle sütyeni için yardım istemezken bugün o sarılmadan sonra yardım istemeye gelmişti. Bu güzel bir ilerlemeydi ama daha sonrasında yaşanan o sütyen kazasından sonra bu kadar sinirlenmiş ve laf söylemiş olması acaba daha ilerleyemeyeceğimin bir işareti miydi? Bu düşüncelerimin içerisinde uykuya daldım.