-Hey uykucu uyan artık saat 12 oldu kahvaltı yapıcaz seni bekliyoruz be kaç saattir.

Ben daha sesin ne taraftan geldiğini bile anlayamadan Alara odadan çıkmıştı. Bende üstüme tişörtümü geçirip mutfağa gittim ve masaya oturdum. Annem ile Alara çayları doldururken Zehra ile Harun abi havadan sudan konuşuyordu. Bu arada size hayatımı ve ailemi kısaca anlatayım. Annem(Esra) ile babam(Yahya) üniversitede tanışıp kısa süren bir sevgililik sürecinden sonra evlenme kararı vermişler, babam ne kadar istemesede annem ona çok bağlanmış mecbur nikahı kıyıp evlenmişler. Ama annem ile babam tamamen zıt insanlarmış, babam daha düğünün üzerinden 2 hafta bile geçmeden eve geceleri gelmemeye başlamış. Tabi bu sıralarda annem çoktan bana hamileymiş bile. Bu bölümleri çok uzatmak istemiyorum o yüzden kısa keseyim, ben daha annemin karnında 8 aylıkken annemle babam boşanmış tabi bunda annemim ailesinin etkisi çok olmuş babamı hiç istememişler. Annem çok zor günler geçirmiş hatta anlatılanlara göre ben nerdeyse hiç doğmayabilirmişim bile. Babam bu olaylardan sonra Almanya’ya gitmiş bi daha da anca ben 6 yaşındayken geldi. O zamanları çok net hatırlamıyorum ama sürekli avukat bürosuna annemle gittiğimi anımsıyorum, meğerse babam beni almak için her şeyi yapmış ama başaramamış. Annemde bu olayların üstüne şehir değiştirmek daha iyi olur düşüncesiyle İstanbul’a gitmemizi uygun bulmuş. Daha sonrasında da İstanbul’da Harun abiyle yani üvey babamla tanıştılar. Evlendiklerinde 8 yaşındaydım sade bi nikah töreni yapmışlardı sadece, zaten Harun abi öyle gösterişli bi adam değildir devlet bürosunda çalışan üst kademe bi memurdur maddi gücümüzde iyi denebilecek bi düzeydedir. Harun abide annemden önce bi evlilik yapmış ama karısı maalesef meme kanserinden erken yaşta vefat etmiş. Onlarında 2 çocuğu varmış Alara ve Zehra. Alara ve ben (yani Emre) aynı yaştayız(19) hatta doğum günlerimiz arasında 5 gün var. Alara beyaz tenli 165 boyunda zayıfın bi tık üstü kiloya sahip sarışın yeşil gözlü gözlüklü diş telli biraz utangaç ama gayet zeki ve çalışkan bir kız. Birlikte yaşamaya başladığınız zamandan beri birbirimizin en yakın kişisiyiz, hatta annemle bile o geçen yıllarda daha az vakit geçirmiş olabilirim. Zehra ise 21 yaşında bizden 2 yaş büyük yine beyaz tenli ama siyah saçlı 170 boyunda Alaradan bi tık zayıf kahverengi gözlü bize göre daha deli dolu ama biraz daha tembel birisi. Kendisi Ankara’da hemşirelik okuyor biz ise Alara ile birlikte geçen sene mezuna kalmıştık çünkü istediğimiz sıralama gelmemişti. Harun abi sessiz sakin biz ne istersek onu elinden geldiğince yerine getirmeye çalışan tam bir aile babasır. Çevremdekilerden bu kadar bahsettiğime göre birazcıkta kendimden bahsedeyim ben Emre dediğim gibi 19 yaşındayım 185 boyunda ortalama bi kiloya sahibim spor yapan bir insan değilim ama vücudum yinede ortalamadan biraz üsttür. Yeşil gözlü ve gözlük takan çalışkan bir öğrenciyim aynı Alara gibi sanki onun erkek versiyonuydum denilebilir. Harun abiye asla baba kızlara da kardeşleriymişim gibi davranamadım ve hitap etmedim, çocukken annem beni sıkıştırsada içimden gelmiyordu zaten Harun abide bu durumun üstüne çok gitmedi. Kızlar ise annemi gerçek anneleriymiş gibi seviyor ve hitap ediyorlardı, bazen bu evde kendimi bi yabancıymış gibi hissettiğim oluyordu.

-Emre, şu çatalı uzatır mısın -Al Harun abi -Teşekkürler

• Ne demek..

Masada günlük olaylardan bahsediyorduk ama Alara ile ikimiz yerimizde duramıyorduk çünkü YKS sonuçları her an açıklanabilirdi çünkü çoktan vakti gelmişti. Tam yemeği bitirmiş son çaylarımızı içerken Alara telefonuna gelen bildirim ile çığlığı bastı: -AÇIKLANMIŞŞŞŞŞ

Biz olayın şokunu atlatamadan Zehra bakın bakalım kaç milyon basamaklı sıralama yaptınız diye dalga geçmeye başlamıştı ama kendiside gayet iyi bir sıralama yapacağımızdan emindi. Alara ile sonuçlarımızı aynı anda öğrenelim dedik bunun üstüne benim telefonu annem onunkini babası aldı. İkiside aynı anda telefona tıkladıktan sonra ikisi bir ağızdan ablanızın yanına gitmekten memnun musunuz doktor bey ve doktor hanım demişlerdi ve evde kıyamet kopmuştu evin hanımlarının ağlamaktan gözleri şişerken Harun abi yanıma gelip onlara sahip çıkacağını biliyorum dedi ve ellerini omzuna koydu, o an kendimi gerçekten olgun ve büyümüş hissettim. Curcunadan kızlara dışarı çıkmayı teklif ettim Zehra evde kalmak istedi. İyiki mezun senemde ehliyet işini halletmiştimde rahatça arabayı sürebiliyordum, Alara ile sahile çıkıp bankta dondurma yiyorduk;

-Hazır mısın Emre çok dolu bir hayat bizi bekliyor -Hazırım tabi Alara, ikimizinde hayal ettiği gerçekleşti. Sen değil misin yoksa? -Bilmiyorumm, orda bizimkiler olmayacak üçümüz hatta çoğunlukla ikimiz olacağız kendimi daha hazırlayamadım -Merak etme asla senin yanından ayrılmıycam, hep seninle olacağım -Söz mü -Söz tabi, sözlerimi tuttuğumu en iyi sen biliyorsun Alara bu sözlerimden sonra iyice bana sokuldu ve yanağıma uzun bi öpücük bıraktı. Normalde öpücük bizim için sıradan bi şeydi ama bu sefer içim titremişti. Bende ona dönüp aynı şekilde karşılık verdim, ikimizinde yüzü kızarmıştı. Bizi bekleyen önümüzde yeni bir hayat vardı…