Kadın Ruhu 2

Düğünün üzerinden 2 ay geçmişti ve sonunda Nihal ile İzmir de hayatımızı düzene koymuştuk. Ben özel bir hastaneye geçmiştim genellikle eve yorgun argın geliyordum ve haftada ancak 1 2 gün erken çıkabiliyordum. Nihal in ise doktora da son yılıydı, haftada 1 bazen 2 gün fakülteye gidiyor onun dışında evde bol bol kitap okuyup tezi üzerinde çalışıyordu. Yalnızca benim eve erken geldiğim günlerde Nihal ile sevişebiliyorduk, Nihal libidosu yüksek denebilecek bir kadın olmasına rağmen durumdan şikayetçi görünmüyordu. İşte bu rutin içerisinde bir gün memleketten telefon geldi. Annemin söylediğine göre Hasan burada bir otelde çalışmaya başlamıştı. Bizim oralarda akraba ilişkileri önemlidir. Bu yüzden annem Hasan ı arada bir yemeğe evime davet etmemi sertçe tembihledi yoksa çok ayıp olurmuş. Durumu Nihal e anlattıktan sonra Hasan ı arayıp ertesi gün yemeğe davet ettim. Ertesi gün işten 5 te çıktım ve 6 da eve ulaştım, Hasan 7 de gelecekti. Nihal çok hamarat olmasada da güzel bir şeyler hazırlamıştı. Ben masayı hazırlarken de üstüne daha uygun bir şeyler giymeye gitti. Bu esnada ben tam masayı yeni hazırlamıştım ki kapı çaldı, gelen Hasan dı. İçeriye davet ettim, hal hatır sorma faslı esnasında masanın yanında salonda oturmaya başladık. Bu sırada Nihal salona geldi, üzerinde kot pantolon ve göğsü her zamanki gibi dekolteli üzerine tam oturan bir tişört vardı. Hasan ın her zamanki muzip bakışları belirdi gözlerinde, hemen elini sıktı Nihal in ve yemeğe geçtik. Yemek esnasında muhabbet olsun diye Nihal tezinden bahsederken Hasan bunların sıkıcı olduğunu nasıl dayandığını söylüyordu. Yemek boyunca Nihal ve Hasan, Nihal e göre geri kafalılık olan bu fikirleri hakkında kibarca tartıştılar. Yemekten sonra TV nin karşısına çay faslına geçtik. Nihal kanepenin kenarına ayakları yine yerde olacak şekilde yarı uzanır pozisyonda oturmuştu. Göğüsleri her zaman olduğu gibi yine ön planda duruyordu. Hasan ın arada sırada ve özellikte çay koyarken Nihal in çatalına kaçak bakışlar attığını farkediyordum. Nihal ve Hasan yine tartışırken ben tartışmadan kopmuş boş boş dalmış tv ye bakıyordum. Çünkü Nihal in yaptığı maymuna laf anlatmaya çalışmak gibi bir şeydi. Bu esnada birden Hasan ın sesi biraz yükselince kendime geldim Hasan birden “bakire olmayan kadınla evlenilmez” dedi. Nihal buna karşı çıkacaktı ki Hasan bu sefer “ne yani patlak kadınla mı evlenelim” dedi. Nihal biraz feminist damarının da etkisiyle “nasıl konuşuyorsun sen sözlerine dikkat et patlak ne demek! ” dedi. Bu sözle Nihal evlenirken bekaretinin olmadığını belli etmiş oldu şüphesiz Hasan da anladı. Hasan ın hemen özür dilemesiyle ortam hemen tatlıya bağlandı, zaten Hasan baskın olduğu kadar şeytan tüylü bir çocuktur hemen topladı ortamı.

Çaylar içildikten sonra Hasan ı yolcu ettik ve Nihal ile yatağa geçtik. Yatakta sırtüstü uzanmış şekilde konuşuyorduk. Nihal Hasan ın aptalca düşüncelerini anlatıyordu bana hala, sonra ben de onu doğrulamak için “kendisi evlenmeden önce bütün memleketi sikti ama evleneceği kadın bakire olsun istiyor aptal” dedim. Nihal “hangi kız bu barzoyla yatar anlamıyorum” dedi. Ben de bir an Hasan ın bizlere anlattığı anıları aklıma gelince  boş bulunup “hayvan gibi sikiyormuş ondandır ” dedim. Nihal bana dönüp bakınca, “kendisi anlatırdı oradan biliyorum 1 2 saat durmadan sikermiş” dedim. Nihal yine hiçbir şey söylemeden dönüp tavana bakmaya devam etti, sonra “evet hızlı birine benziyor bakışlarından farkettim” dedi. Bunu duymayı beklemiyordum, demek ki karım Hasan ın bakışlarını farketmişti. Neden öyle söylediğini sorduğumda “Fark etmedin mi bakışları yiyecek gibi bakıyordu bana”. Ne diyeceğimi bilemeden kalakalmıştım karım bunu farkedince “merak etme alışığım bu tür şeylere ama yine de şu senin akrabalar düğünde bile bir farklı bakıyordu özellikle bugün de gördüm ki Hasan çok farklı bakıyordu”. Hala ilk defa karımla bu tür şeyleri konuşuyor olmamızın etkisindeydim, kendimi toplayıp rahatsız oluyorsa birdaha eve çağırmayacağımı söyledim. Bunun üzerine Nihal “merak etme dediğim gibi erkeklerin bakışlarına alışığım hele Hasan Hanzosu beni ancak 31 çekerken hayal edebilir” bu söz ağzından çıkar çıkmaz bu durum gözümde canlandı ve hemen bunun içim kendime kızdım. Karım bu tür konularda açık sözlüdür fakat yine de ağzından ilk defa böyle şeyler duyduğum için şaşkınlığımı gizleyememiştim. Nihal de bunu farkedince “kusura bakma canım tartışmayı hatırlayınca biraz gerildim ama sen de erkek olduğun için iyi biliyorsun zaten bu tür şeylerin yapıldığını” dedi ve imalı bir tebessümde bulundu.

Ertesi gün işten çıkarken şarap almıştım gece için Nihal ile planlarım vardı. Ertesi gün işe gideceğim için erken içecektik saat 8 civarı kadehleri yeni doldurmuştuk. Nihal in üzerinde derin göğüs dekolteli siyah saten geceliği vardı. Tam kadehleri daha yarılamıştık ki kapı çaldı. Gelen Hasan dı, elinde tatlı ile hemen daldı içeriye ve direkt salona geçti. Nihal onu görür görmez hemen koltukta duran penye ceketi giyivermişti üstüne. İşin garibi bu esnada Hasan sanki hiçbir şey yokmuş gibi hiç çekinmeden karıma bakmaya devam etmişti. Hasan hemen özür diledi ve dünkü ufak tartışmadan ötürü özür dilemeye geldiğini söyledi tatlıyı sehpanın üzerine bıraktı. Kadehleri görüp “biraz erken değil mi saat daha sekiz buçuk” deyince Nihal, Fuat ın yarın işe gitmesi gerek ondan erken içiyoruz dedi. Hasan “kusura bakmayın hiç aklıma gelmedi ben gideyim o zaman” dedi ben nezaket gereği “olur mu öyle şey buyur otur” diyince hemen koltuğa kuruldu. Gözlerindeki piçliği hemen farkettim yüzsüzün. Karım bir kadeh de Hasan a getirdi nezaketen ve yavaş yavaş şaraplarımızı yudumlamaya başladık. Ben çabuk sarhoş olduğumdan yavaş yavaş içmeye dikkat ediyordum. Aslında karıma tamamen güveniyordum böyle birisi ile sarhoşken dahi bir şeyler olamazdı. Yine de karıma da yavaş içmesini fısıldadım, Nihal bana dönüp “niye böyle söylediğine dair bir fikrim var ama saçmalama istersen” dedi. Haklıydı biraz paranoyaklaşmıştım. Kadehi kafama diktim tek seferde Hasan kendi kadehi bittikçe bizimkini de dolduruyordu. Saat 10 a geldiğinde iyice çakırkeyf olmuştum ve kanepede uzanıyordum. Karşımdaki koltukta Hasan beni izliyor gibiydi ama emin olamıyordum, Nihal e baktım ve hala bilinci gayet yerindeydi yani korkmama gerek yoktu.

Gece uyandığımda saat 12 ye geliyordu, sızmıştım, salonda yalnızdım ve kadehler duruyordu. Hasan ın gittiğini Nihal in de yatmış olduğunu düşündüm. Durduğum yerde bir sigara içtim sonra yatak odasına doğru yürümeye başladım tam yatak odasının kapısının önüne gelmiştim ki içeriden gelen konuşmaları duydum: -“amınakodumun orospusu öyle kadın erkek eşit falan diyordun noldu şimdi sesin çıkmıyor” Kesik kesik inlemeler geliyordu “konuşsana ha orospu yarağı yiyince dilini mi yuttun” Duyduklarım karşısında şok olmuştum anlaşılan içeride Hasan karım Nihal i sikiyordu, nasıl olurdu bu? Fakat aynı zamanda içimde garip bir tuhaflık beliriyordu. Vücudum bütün gücüyle yarrağıma kan pompalıyordu sanki ama bunu düşünecek vaktim yoktu. Dinlemeye devam ettim. -“Fuat a bak evlenmeden önce milletin altına yatan karı alırsan evlendikten sonra da ben altıma alırım” +”kes sesini de işin bak Fuat uyanacak…” -“korkma uyansa bile hiçbir şey yapamaz o sünepe, biraz daha uyanık kalsaydı kocanın önünde domaltıp sikerdim seni” O an bütün varlığımda sebebini anlamadığım bir şekilde o manzarayı görmek istedim fakat sesler kapının hemen yanından geldiği için kapıyı aralamam bile imkansızdı. Sikim eşofmanın içinde hiç elimi sürmediğim halde volkan gibi patlamaya başlamıştı. Baksırımın içinde o sıcaklıkla ne yapacağımı bilemez halde kalakaldım. Gidip salona kanepeye yığıldım, hem içeri girsem ne yapacaktım ki beni iki yumrukla yere serer diye kararsız kararsız düşünürken kapı sesi geldi hemen uyuyor numarası yaptım önce Hasan gitti sonra karım salona geldi ve beni uyandırdı. Olduğum yerde doğruldum, yanıma oturdu, dudakları kıpkırmızıydı, inanılmaz! Aynaya bile bakmadan gelmişti yanıma, eşofmanımın üstündeki ıslaklığı görünce “Fuat bu ne boşalmışsın” deyince panikle sarhoşken rüyalandığımı söyledim. Sonrasında kalktık ben üstümü değiştirdim ve yatağa yattık. Biz yatağa girerken dikkat ettiğimde yatak hala sabahki gibiydi demek ki orospu cocugu karımı yatağa bile geçmeden direkt ayakta sikmişti. Nihal hemen dönüp yatmıştı fakat ben uyuyamıyordum. Nasıl olmuştu da feminist takılan entelektüel karım en nefret ettiği erkek tipi olan bu dağ ayısına bacaklarını açmıştı, ondan da öte kalbim şuan bu kadar ızdırap içinde olmasına rağmen kapının önünde o yaşadıklarım neyin nesiydi. Bu karmaşık duygular içinde sabahladım.

O gün bütün gün hastanede mumya gibi gezdim , Oluru yoktu Nihal ile konuşmalıydım çünkü ona deli gibi aşıktım. Akşam 10 da eve geldim. Normalde beni sevecen bir şekilde karşılayan eşim sadece kuru bir hoşgeldin demişti 2 saat boyunca hiç konuşmadan salonda oturduk. Düşünmekten kafayı yemek üzereydim en sonunda Nihal yatak odasına yatmaya gitmişti ki ardından gittim konuşmaya. Yatağın üzerine oturduk ve dün gece salondayken yatak odasından bir takım sesler duyuğumu söyledim  Nihal in gözü doldu ve anlatmaya başladı “sen uyumuştun ben de önce yatağı hazırlayıp sonra seni yatağa kaldırmak için yatak odasına gittim, ben odaya girer girmez arkamdan Hasan geldi ellerimi tek eliyle arkadan tutup diğer eliyle ağzımı kapattı, duvara yasladı ve boynumdan öpmeye başladı, sonra öne çevirince gözlerindeki hayvanlığı gördüm beni sikmeden bırakmayacağını anladım ve korktum hem sana bağırsam ne olacaktı sanki belki cinayet bile çıkabilirdi o yüzden  işini bitirene kadar istediği gibi hareket etmek zorunda kaldım. Ne olur sen de sakin ol bir  erkeklik yapayım deme” Nihal bunları anlattıktan sonra öfkeyle ayağa kalmıştım ki Nihal in gözünün eşofmanımın önüne takıldığını fark ettim. Evet farkında olmadan Nihal bunları anlatırken yarrağım kazık gibi olmuştu. Nihalin gözlerindeki yaşlar kurumamıştı ki sitemli bir ses tonuyla “Fuat bu ne? Anlattıklarım hoşuna mı gitti yoksa” diye sesini yükseltti. Bir şey söyleyememiş tutulmuş kalmıştım. Sonra şeytani bir tebessümle “dün gece eşofmanın önündeki ıslaklık şimdi anlaşıldı. Sen ciddi ciddi kuzenin senin karını senin yatak odanda sikerken sesleri dinleyerek boşaldın öyle mi?”. Ne diyeceğimi bilemiyordum istemsizce “ben de anlamadım elimde olmadan birden oldu” diyebildim. Nihal küçümser sayılabilecek şeytani bir tebessümle devam etti “demek ki hoşuna gidiyor bu durum anlamış olduk o zaman”.ama nedense üzülmüş gibi değildi bu ses tonu, sanki daha çok yeni bir şey keşfetmenin heyecanı vardı bu seste. Bunun üzerine hemen hiçbir şey demeden evden çıktım yarın için izinliydim zaten tüm gece boş boş dışarıda yürüdüm. Bana neler olduğunu bilmiyordum gerçekten böyle aşağılık bir şeyden zevk alabilir miydim. Hem de sanki karımın nefret ettiği tipten biri tarafından sikilmesi daha da tahrik ediyordu beni. Tarifsiz duygular içinde sabaha karşı eve geri geldim. Güneş yeni doğuyordu salonda sigara içmeye başladım. Nihal uyanana kadar 1 paket sigarayı bitirmiştim. Nihal uyanıp salona geldiğinde küllüğe baktıktan sonra yanıma oturdu. O zamana kadar görmediğim bir yandan muzip bir yandan acıyan bir bakışı vardı sanki. “üzülme aşkım, böyle şeylerin bazı erkeklerde olduğunu  duymuştum utanılacak veya kendinden nefret edilecek bir durum yok” bu esnada pantolonumun fermuarını açmaya başlamıştı. Anlamıyordum. Bu benim karım mıydı? Konuşmaya devam etti “dün gece bir şey farkettim, o dağ ayısı dediğim adamlarda sen ve senin gibi erkeklerde olmayan bir şey var: sikebiliyor! Evet dün gece pişmanlık hissediyordum ama daha çok hissettiğim şey zevkti ve bu durum senin de hoşuna gidiyorsa demek ki bunu fantazi haline getirebiliriz” bu sözleri söylerken çoktan çivi gibi olmuş yarrağımı sıvazlamaya başlamıştı bile, memelerine bakmaya başladım, geceliğin altında bile tüm hatlarını seçebiliyordum ,geçen gece Hasan kesin emmiştir diye geçirdim aklımdan, affetmezdi piç. Bu düşünce sadece daha da boşalmaya yaklaştırmıştı beni sonra Nihal yüzümü tutup kendine çevirdi ve garip bir ifade ile “hoşuna gider değil mi? Karının sikilmesi yani?” tam bu sözleri söylerken müthiş bir şekilde boşalmaya başlamıştım, boşalmaya başlamamla elini çekmesine rağmen hala yarrağım kendi kendine dikleşip dikleşip boşalıyordu Nihal gülümseyerek izliyordu sadece. Halının üstü ufak bir gölet olmuştu adeta. Bunun üzerine Nihal “bak neredeyse dokunmadım bile” dedi ve aynı şeytani gülümseme ile devam etti “anlaştık o halde”. Ardından kalkıp üstünü giydi ve fakülteye gitti.