[#9] Arkadaş Grubumuzun Şeytanıyım: Mezuniyet-2

Mezuniyetimiz pazar günü yapılacaktı, mezuniyet için okulumuz ilk defa güzel bir yeri seçmişti ve otelde yapılacaktı. İsteyen öğrenciler parasını verip otelde o gece kalabilecek isteyen öğrencilerde servisle gece geri dönecekti. Tabii ki okul düzenlediği için alkol yasaktı ve uygunsuz birçok şey havada kalacaktı fakat bizimkiler yolunu bulmuştu. Genel olarak alana erkekler kutu içecekler götürecekti ama bu kutu içecekler bira olacaktı. Biraların etiketine de kola falan yerleştireceklerdi bu sayede kamufulajlı olacaktı. Mezuniyet için yine beni babam otele bıraktı, biraz geç kalmıştım ve bunu bilerek ayarlamıştım, alana girdiğim anda herkes bana bakacaktı ve ışıltımı görecekti. Sizlere yine o günki elbisemi anlatayım: Kıpkırmızı bir elbise, elbisenin her bir katmanında tüller ve tülleri kaplayan beyaz simler/taşlar bulunuyordu. Memelerimi kaplayan kısım kırmızı ketenle kaplıydı ama onun alt tarafı şeffaf tüldü ve cildimi gösteriyordu, omuzlarım boştu. Önemli kısım ise sağ bacağımın kasık tarafıma kadar açık olduğu, kasığımı kapatan çok ince bir parça vardı sadece ki onu da elim çarpsa açabilirdim.

Araçtan indim, topuklu ayakkabılarım ile içeriye adımladım ve davetiyemi gösterip içeriye girdim. Balo alanına doğru ilerlerken merdivenleri tek tek çıktım ve büyük kapılardan geçerken klasik bir müzik bizi karşılıyordu. Merdivenlerin üstünde göründüğümde derince nefes aldım, kalbim çok hızlı atıyordu. Yavaş yavaş merdivenlerden inerken birçok erkeğin ve birçok kızın gözleri bana çevrildi, göz üzeri ortama baktığımda herkesin kıyafeti sönüktü. Gözlerimle bizim arkadaş grubunu aradım, biraz taradıktan sonra buldum bu sırada hala merdivenleri iniyordum. İlk olarak Şahin’i ardından Berk’i gördüm, Berk’in yanında Cansu vardı ve kol kolaydılar Şahin ise yine garibim çekingen tavırla sağa-sola bakıyordu. Ortaya kadar gelirken Berk, Cansu’nun kolundan çıktı ve merdivenlerin başına doğru geldi. Merdiven başına geldiğimde Berk kolunu bana doğru uzattı, bir gözümle Cansu’yu kestim tamamen sinir küplerine binmişti ve kıskançlık krizindeydi, Berk’in koluna girdim ve onunla birlikte yürümeye başladım. Kartlar yeniden dağıtıldı belki de, Berk beni direkt havada kapmıştı. Berk’in kolunda, birlikte masaya doğru geçtik ve en sonunda elimi nazikçe öpüp yanıma oturdu tabii ki oturmadan önce sandalyemi çekti. Bu sırada Cansu masadan kalkıp gitmişti. Berk’e doğru hafifçe eğilip kulağına fısıldadım:
E: “Teşekkür ederim beyefendi, çok naziksiniz. Fakat kız arkadaşınız üzüldü gibi.”
B: “Sizin güzelliğiniz için nasıl ayağa kalkmam Kraliçem. Gözlerim ışıldıyor.”
Ona bakarak gülümsedim, yavaşça yerime doğruldum ve beklemeye başladım. Mezuniyet başladı, bütün hocalar konuşmalar yaptı ve bize moral için üniversiteyi hatırlattı. Akabinde dans başladı, dans ilk olarak romantik bir müzikle başladı ve kavalyeler eşlerini dansa kaldırması gerekiyordu. Berk’in eşi Cansu’ydu bu durumda ve Cansu, Berk’e doğru eğilip seslendi. “Beni dansa kaldırmayacak mısın?” Berk başını salladı ve ayağa kalktı bu sırada takım elbisesini ve papyonunu düzeltti, Cansu kendisini kaldıracak diye elini uzatırken Berk elini bana doğru uzattı ve gülümsedi. “Bu dansa benimle birlikte kalkar mısınız?” sırıtarak başımı salladım, Cansu bu sırada tamamen mor rengine dönmüştü. Berk’in elini nazikçe kavrayıp doğruldum, kol kola dans pistine geçtik. Berk bir elini belime diğer elini benim elimle birleştirdi, bende bir elimi onun omzuna atmıştım. Dans başladığında ayaklarımızda bize eşlik ediyordu bu sırada konuşuyorduk.
B: “Bugün çok güzelsin Ezgi, bu güzelliğinle beni büyülüyorsun. Gözüm sadece seni görebiliyor, diğerleri parlamıyor.”
E: “Mmmh, kavalyem bugün çok tatlı konuşuyor. Teşekkür ederim.”
B: “Neden bu kadar güzel olmak zorundasın? Seni kıskanmaya başlayacağım artık.”
Berk beni mi kıskanacaktı? O zaman çok uzun yolu vardı bunun için. Dans ederken pist iyice kalabalıklaştı, Berk iyice vücudunu bana doğru yasladı. Berk’in pantolonundaki kabarıklığı hissediyordum bacağımda, Berk’e doğru baktığımda bana doğru göz kırptı bende karşılık olarak gülümsedim.
B: “Sana bakmam bile beni etkiliyor, bana büyü yapıyorsun cadı.”
Yine sırıtarak geçiştirdim, Berk’in eli belimden kalçama doğru iniyordu ve bunu yaparken elini sürtüyordu. Kalçama ulaştıktan sonra yavaş bir şekilde kalçamı sıkıp bırakmaya başladı. Berk’te beni etkiliyordu, herkesin ortasında elleşiyorduk. Elimi Berk’in kabaran pantolonuna doğru götürdüm, şişmiş penisini elimle tuttum ve hafifçe sıktım. “Mfvhm. Benim için kalkması çok hoşuma gidiyor…” Berk hafifçe gözünü kapatıp başını salladı. Bir eli kalçamda beni okşarken bende onun penisini okşuyordum artık fakat müziğin bitmesiyle ellerimizi eski konumuna getirdik. Aramızda konuşarak yerimize döndük ve oturduk.

Makyaj tazelemesi ve saçlarıma bakmak için tuvalete gitmem gerekiyordu, masadan ayrılıp tuvalete doğru ilerledim. Tuvalet koridoru bomboştu, kadınlar tuvaletine geldiğimde girişte bir ahlama sesi duydum. “Aahh! Yavaş ol.” Kapı girişinden sessizce ilerlemeye çalıştım, kabinlere geldiğimde hafifçe kafamı uzattım. Gördüğüm ortam karşısında şaşırdım. Okulumuzun yarı şişman kabadayısı Selim, önünde ise saf gözlüklü kızlardan Ayşe vardı. Selim, Ayşe’nin elbisesinden memelerini çıkartmış ve hamburger yer gibi yiyordu kızı. “Imhv-Selim bırak beni.” Selim ise pek takmadan kızı yemeyi sürdürüyordu. Birazcık daha net görebilmek için kendimi sola doğru attım ama en büyük hatayı yapmıştım. Topuklu ayakkabım yerdeki döşemenin arasına takıldı, dengemi sağlamak için sertçe kabini tutmam gerekti. Selim ve Ayşe bunu tabii ki duydu, Ayşe hızlıca memelerini elbisesinin içine sokuşturup koşarak tuvaletten kaçtı. Selim ise doğrudan bana bakıyordu. “Vay vay vay. Balonun en ateşli kızı bizi izliyormuş.” Korkuyordum çünkü karşımda benden 4 kat büyük birisi vardı. Yanıma yaklaştıkça geri çekildim en sonunda duvara çarptım. Selim üzerime yürüdü, kapıyı sertçe kapadı ve kilitledi. “Bugün ki sikeceğim kızı kaçırdın. Şimdi senden faydalanmam gerekecek yavrum.” Korkuyordum, Selim elini çeneme atıp başımı kaldırdı ve kendisine bakmamı sağladı. Çocuğun tombik yanakları vardı, zaten yarı şişmandı. “Beni bırak, kızlar tuvaletindeyiz birisi gelir ve seni yakalar.” aslında konuşacak gücüm yoktu, Selim devasa bir çocuktu ve bana zarar verebilirdi. Ki Selim konuşmadı bile, kalın parmaklarını elbisemin askılığına götürdü ve askılıkları tutarak kolumdan çıkardı ve sertçe göğüsümdeki kumaşı tutup aşağıya çekiştirdi. Memelerim olduğu gibi dışarıya fırladı. Pembe yuvarlaklı uçlu, orta boyutlu memelerim Selim’in önündeydi. “Hmh. Ayşe’ninkilerden daha büyük. Güzel.” Selim hayvan gibi dudaklarını aralayıp bir mememin ucunu ağzına aldı, ıslak ıslak diliyle mememin ucunu yalarken hırıltılar çıkartıyordu. Seks düşkünü olarak hoşuma gidiyordu tabii ki ama bunu Selim’in yapmasını istemezdim. Selim işin dozunu memelerimle tutmak istemiyordu, yine kalın parmaklarını bu sefer dekoltemin arasından soktu ve giydiğim kırmızı tanganın ucundan amımı okşamaya başladı. Çocuğun her hareketi sertti, hem acı verdiriyor hem de zevk verdiriyordu. “Ih..” Ufak bir inleme çıkartmıştım ağzımdan, Selim ayısı bunu duyunca çok daha hırslı şekilde üzerime saldırdı. Elini kendi sikine attı, sikini pantolonundan çıkartmaya çalışıyordu bu sırada bir kalın parmağını amımdan içeriye sertçe soktu. “Ah!”

Koridorda birkaç ses duymuştum, kadın ayakkabısından çok erkek ayakkabısıydı. Birinin geldiğini anladıktan sonra direnç uygulamalıydım ki rezil olmayayım. Doğrudan Selim’in sırtına vurup “Bırak beni hayvan! Çekil üstümden!” demeye başladım, sesleri duyanlar kapıya gelip açmaya çalıştı ama kilitliydi. Akabinde kapı neyseki arkadan açılabilirmiş, kilit açıldı ve içeriye Berk’le Mehmet girdi. Beni direniyor gördükleri ve istemeden yaptığımı sandıklarında Selim’e doğru Berk hızlıca bir yumruk salladı akabinde Mehmet Selim’e doğru atladı. Bende üstümü toparlayıp tuvaletten çıktım ve bahçeye doğru koştum.

[Hikayede yine ilerlemeyi size bırakıyorum. Vereceğiniz oylamaya göre 2 gidiş yolu ve 2 hikaye bölümü daha gelecek sonrasında mezuniyet bitmiş olacak. Mezuniyet bir final değil, sadece dönüm noktası. Yukarıdaki duyuruyu lütfen okuyun. Teşekkürler!]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir