Üniversitede Birtakım Olaylar

Üniversitede hayalimdeki bölümü sonunda tutturmuş, memleketimden ilk defa dışarı çıkıyordum. Bu küçük üniversite şehrine geldiğimde kendime kalacak geçici bir yer bulabilmiştim.

Oldukça büyük olan kampüste, bölümümüzün amfi sınıfında toplandık, okulun ilk gününün vermiş olduğu heyecanla, bütün yeni öğrenciler, tanışıp kaynaşıyorduk. Etrafıma baktığımda oldukça yüksek erkek populasyonu olduğunu görüyordum. Ne de olsa mühendislik bölümüydü, doğal olarak dişi sineğin bile geçmekten imtina ettiği fakültede kız görmek nadir bir durumdu. O yüzden beklentilerimi düşürmem gerektiğini anlamıştım. Bölümde kaynaşırken benim kadar sosyal becerileri güçlü olan Serdar ile tanıştım. O bu şehrin yerlisiydi ve hoş sohbet bir çocuktu. Çabuk kaynaşıp hemen kanka olmuştuk bile. Masaya koyduğu ünlü logosuyla arabasın anahtarı dikkat çekiyordu. Tipi ve karizmasının yanında ona özgüven veren maddi gücünü de sergiliyordu.

Öğleden sonra son derste ingilizce dersi vardı. Sınıfın sürüsüne bereket nüfusuyla yine amfiye doluşmuş dersin hocasını bekliyorduk.

Kumral renkli küt kesim saçı, ufak yırtmaçlı dizine kadar eteği ve hafif dekolteli beyaz bluzu ile, emdamlı yürüşü adamın aklını başından alan o kadın sınıfa girdi.

-Evet arkadaşlar bu dönem ingilizce dersimizi birlikte işleyeceğiz. Hadi sizinle bir tanışalım bakalım.

Adı Özlem’di. 40’lı yaşlarında olmasına rağmen dolgun göğüsleri, pürüzsüz bacakları, süt gibi beyaz teni ve yuvarlak yüz hatlarıyla kusursuz bir kadındı. Beni ona kitleten, sadece 20’lik kızlara taş çıkartacak fiziğiyi değildi, ergenliğimden beri en çok olgun kadın seven beni, libidomu tavan yaptıran aurasıyla kendine çekmişti.

Bir yandan tahtanın önündeki masada oturan Özlem hocayla sınıfça sohbet ediyorduk. Diğer yandan ben Özlem’e dalmış, onda adeta kaybolmuştum.

Normalde dürtülerini kontrol edebilen, cinsel açıdan tecrübeli bir erkektim.

Lise zamanıydı. İlk aşık olduğum kıza o gün bir cesaretle aşkımı ilan etmiştim. Fakat o, başka hoşlandığı biri olduğunu söylemiş, beni bir bakışta reddetmişti. Açıkçası biraz nerd bir tiptim ve kadınları yeni tanımaya başlıyordum. O reddedilişten sonra hırs yaptım, kadın doğası ve ilişkilerle alakalı birkaç kitap okuyup forumlarda takıldım. Birçok deneme ve reddedilişten sonra artık oyuna alışmıştım. Birkaç yılda birçok şeyi öğrenmiş, bakirliğimi kaybetmiş, skor tutar gibi becerdiğim kadınların sayısını arttırır olmuştum. Genelde yaşı benden büyükleri atıyordum yatağa. Fakat üniversite zamanı sınava hazırlanırken perhize girdim. Aylarca porno izlemediğim gibi, doğru düzgün masturbasyon bile yapmamıştım. Sadece sınava odaklanmış ve tabi sonunda meyvesini almıştım.

-senin adın neydi delikanlı?

Bir anda afalladım, sandalyesinde oturan Özlem hoca ve geniş sıralarda oturan tüm öğrenciler dönmüş bana bakıyordu.

-Deniz ben hocam.

Kekeleyerek konuşmuştum, hazırlıksız yakalanmıştım. Bu son dersteki olayla ilk günün böyle bitmesi benim için utanç verici olmuştu. Özlem peki ne dedi derseniz, “açıkta bir yerimi mi gördün evladım, daldın gittin..” gibi birşey demişti. Böyle de dobra ve rahat bir kadındı. Beni aslında, yaşadığım ufak çaplı utançtan daha çok rahatsız eden şey, bana evladım demesi olmuştu.

Dersler bitmiş dağılıyorduk. Serdar, “seni bırakayım kanka, hem biraz da gezdiririm seni” dedi. Sohbet muhabbet biraz vakit geçirdik, kanım ısınmıştı Serdar’a. Sonunda gece oldu ve yeni dostumla içtiğimiz biraların etkisiyle yatağıma kendimi bırakıverdim.

Yatakta zarif vücuduyla uzanan kadının bedeni belirli bir ritimde sarsılıyor, göğüsleri titreşerek ileri geri hareket ediyor, yukarı dikilmiş bacakları terden ıslanmıştı ve loş ışıkta parlıyordu. Bacaklarının göğsüne yaslandığı erkeğinin taşakları, kadının kalçasına çarparken tenlerinden çıkan ses ve zevkten haykırırcasına yayılan iniltileri birbirine karışıyor, kendini azgın boğasına bırakan şehvet dolu kadın, gözlerini dikmiş onu hoyratça siken erkeğine bakıyordu.

Kadının belinin altında yastık sırılsıklam, yükselen bacaklarından kadının götünün yanaklarına doğru süzülen damlalarla yatak ıslanmış, onca uyarımla erkekliğine meydan okuyan sıcacık vajinasında dalıp çıkan olan penisi bu mahrem yuvasında sırılsıklam olmuş, uzanan kollarıyla kavradığı erkeğinin kollarında parmakları terden kayıyordu.

Erkek durmuyordu, vuruşların hızı artmış daha sert becermeye başlamıştı. Sikicisinin omzundan taşan ayakları, daha da hızlı sallanıyor, göğüslerini elleriyle yoğuran, azgınlıktan inleyen kadın daha hızlı nefes alıp veriyordu. Artık zevkten kendilerinden geçmişlerdi artan hararetle inlemeleri odada yankılandı. “Çıkarma boşal içime erkeğiim” diğerek kısık bir ses çıktı en sonunda sadece.

Sırılsıklam olan yatakta uyandım. Özlem biraz önce altımda inim inim inliyordu. Ve onu doyumsuzca sikmiştim. Çok gerçekçiydi. Uzun zamandır yaptığım perhizden sonra yine olan olmuştu. Nefesim kendine geldiğinde rüyanlandığımı farkedip temizlenmeye koyuldum.

Aklıma girmişti artık, Özlem benim kadınım olmalıydı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir