DÖNÜM NOKTASI-13

Helin akşam okuldan döndükten sonra yanıma geldi. Sabah yaptığımız seksin etkisiyle arka deliğinin gün boyu sızladığını söyledi.

H: Abi derste oturamadım neredeyse biliyor musun?

– Ya güzelim yavaş da yapmaya çalıştım ama…

H: Abi ilkte sokarken yavaşsın da girip alışınca hızlanıyorsun. Çat çat çat vuruyordun en son.

Bunu söylediğinde ikimiz de güldük. Kardeşimin canını yakmayı hiç istemiyordum. Onun da alabileceği en azami miktarda zevki alması benim de hoşuma gidiyordu. Yine de penisimi sımsıkı saran dar deliğinde gidip geldikçe, vakum etkisi yaşadığımdan oldukça keyif alıyordum. Bir süre içinde gidip geldiğimde de hızlanmaya ve daha sert olmaya başlıyordum. Kardeşimin poposuna her köklediğimde, kendimi çok daha iyi hissediyordum. Helin de durumundan memnundu aslında. İki günde de arkasından girdiğim zaman biraz git gel yaptıktan sonra bacaklarının titrediğini hissediyordum. Cinsel organının tamamen sulandığını ve hatta sularının aktığını görüyordum.

– Tamam daha yavaş olmaya çalışırım ama napayım yani öyle bir zevk veriyorsun ki.

H: Veriyorumdur tabi ama… Helin cümlesini yarıda kesip kapıya doğru bakış attı. Gelen giden var mı diye kontrol etti. Annem ve babam salondalardı ve bir hareket gözükmüyordu. Kardeşim bundan emin olunca yanıma daha da yaklaşıp elini eşofmanımın üstünden penisime attı. Biraz okşayıp;

H: Sikinin de deliğim için çok büyük olduğunu unutma lütfen.

– Şşş ne biçim konuşuyorsun abinle?

Aslında o kelimeyi kullanması çok hoşuma gitmişti. Kardeşimin ağzına çok yakışmıştı. Karakter olarak da çok küfretmeyen, argo kelimeyi dahi nadiren kullanan Helin’den bu sözü duymak beni de oldukça havaya sokmuştu.

H: Ne var? Sen “sikmek istiyorum” falan derken bir şey yoktu ama demi?

– Ben abinim senin sikmek isteyebilirim.

H: Öyle mi? Ben de kardeşinim abimin sikini isteyebilirim.

Helin beni yine havaya sokmuştu. Okuldan geldikten sonra pantolonunu çıkarmış içindeki termal tayt ile yanıma gelmişti. Tayt vücudunu sıkıca sarmış, poposunun iki yanağı net şekilde belli oluyordu. Bir yandan penisimi okşamaya devam ediyor, diğer yandan benimle konuşuyordu. O an hiçbir şey düşünmeden arkasını döndürüp taytını sıyırdım. Helin’in gözü kapıdaydı ve içeriden ses dinliyordu. Bense çoktan kardeşimin poposunu okşamaya, yanaklarını sıkmaya başlamıştım. Parmaklarımı deliğine götürüp biraz baskı yaptığımda Helin kısık sesle beni uyardı.

H: Abi hala sızlıyor zaten oradan bir şey yapma.

– Tamam sokmayacağım sürtünelim biraz.

H: Annemler gelirse görürsün bırak içeri geçeyim ben şimdi.

– İyi peki hadi git bakalım. Taytını yukarı çekmeyi unutma ama.

Helin kucağımdan kalkıp karşımda dikilmeye başladı. Taytını yukarı çekmeden önce külotunu çıkardı. Çıkardığı külotunu bana bırakıp taytını yukarı çekti. Külotsuz şekilde giydiği için cinsel organının dudakları net şekilde belli oluyordu. Hatta yaşadığı anlık zevkin de etkisiyle ıslanmış olan organı, taytının ön tarafını ıslatmıştı.

– Kız taytının önünü ıslattın haberin olsun.

H: Tamam zaten değiştireceğim şimdi.

– Heh, iyi. Böyle içeri gitme de benim yanımdan çıkıp.

H: Yoo gideyim bence abim sırılsıklam yaptı beni derim.

– Baak yatırırım seni altıma görürsün.

H: Şimdi değil, sonra.

Helin göz kırparak odadan çıkmıştı. Masamın üstünde de az önce çıkardığı külotu duruyordu. O çıktıktan ve odamın kapısını kapattıktan sonra külotunu koklamaya ve penisime sürmeye başladım. Helin’in külotunu bana bırakması ve göz kırparak odadan çıkması, geri geleceğine işaretti. Muhtemelen annemlerin uyumasını bekliyordu. Gerçekten de tahminimde yanılmamıştım. Annemler yattıktan yarım saat sonra Helin odamın kapısını sessizce açtı. Normalde odaya birinin kapıyı çalmadan girmesine çok sinirlenirdim. O an da zaten gece olmasının verdiği sessizlikle kapının bir anda açılması beni korkutmuştu.

– Ya kızım kapıyı çalsana korkuttun gece gece.

H: Ya abi napayım külotumu sende unutmuşum. Baksana hiçbir şey giyemedim içime.

Helin bunu söyledikten sonra beyaz gecelik pijamasını aşağı indirdi. Gerçekten de içinde hiçbir şey yoktu. Kardeşimin pürüzsüz bembeyaz vücudu yine karşımdaydı. Helin altını çıkardıktan sonra hiç beklemeden kucağıma gelip oturdu. Çıplak haliyle eşofmanımın üstünden sürtünmeye başladı.

– Öyle kolayca alamazsın ama külotunu haberin olsun.

H: Yani sen yine kardeşini sikmek istiyorsun.

– Tabi ki de.

H: Bugünlük şansına küs abicim popomu sabah acıttığın için.

– Ne yani ben şimdi seni sikemeyecek miyim?

H: Maaleseef…

– Tamam arkan acıyorsa yapacak bir şey yok kızlığını bozcam o zaman.

H: Hımm, tamaam o olur bak.

Aslında öylesine söylemiştim. Konuşurken ağzımdan çıkmıştı. Helin’in verdiği cevaptan sonra penisim dimdik oldu. Gerçekten kardeşimin kızlığını bozmak nasıl olurdu? Helin’in ıslanmış, sıcak cinsel organının içine girmek ne hissettirirdi? Bunun ikimiz için de büyük bir zevk olacağının farkındaydık. Ben kendimi dizginlemeye çalışıyordum, Helin de bunun geri dönüşü olmayacağını biliyordu. O anın verdiği azgınlıkla karar verirsek ileride pişman olabilirdik.

Helin o sırada bilgisayar koltuğumda kucağıma oturmuş penisimi de dışarı çıkarmış ve sürtünmeye başlamıştı. O penisime sürtündükçe suları daha da akıyor ve kayganlaşan penisim kardeşimin bacak arasında daha rahat kayıyordu. Helin boynuma doğru gömülmüş hem boynumu emiyor hem de kulağıma bir şeyler fısıldıyordu.

H: Abi çok zevk alıyorum.

– Ben de fıstığım.

H: Bir de soksan şunu içime.

Helin ikide bir yatay şekilde duran penisimi tutup dikleştiriyor ve o şekilde üstünde sürtünüyordu. Hatta penisim artık onun vajinası üstünde değil, vajinasının dudakları arasında gidip geliyordu. İçine girmemiş olsam dahi vajinasının dudaklarının penisimi nasıl sardığını hissedebiliyordum. Helin de ileri geri sürtünmek yerine biraz daha zıplar gibi hareket etmeye başlamıştı. İkimiz de sınırlarda gezdiğimizin farkındaydık. Tam o sırada Helin duraksadı. Gözlerimin içine baka baka elini penisime atıp, vajinasının dar girişine denk getirdi. Ben yine daha çok zevk alsın diye düzeltiyor sanarken, o çoktan yapacağı şeyi kafasına koymuştu. Tam olarak girişine denk getirdikten sonra hızlıca üstüne oturdu. Penisim resmen bir şeyleri yırtmıştı ve ben bunu hissetmiştim. Helin penisim içine girerken kafasını omzuma sıkıca bastırıp yüksek sesle inledi. Hissettiği acı ile de dişlerini omzuma geçirdi. Ben de olayın şokundaydım. Kardeşimin içine girmiştim ama hiç hareket etmiyordum. Bir yandan ne yaptığımızı düşünüyor, bir yandan Helin’in çıkardığı sesi annemlerin duyabilmiş olacağından endişeleniyordum. O sırada içeri girseler kardeşimi kucağımda, penisimi kardeşimin içinde göreceklerdi. Helin daha sonra kafasını kaldırıp bana baktı, gözleri dolu doluydu.

H: Ne yaptım ben abi?

– Ne yaptın sen Helin?

O andaki pişmanlığın hiçbir faydası yoktu. Helin’in vajinasından kanlar akmaya başlamıştı. Kardeşim artık kız değildi ve bunun mimarı bendim…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir