Canım Ablam 2. Bölüm

Yemekteyken ablamın bana normalden daha fazla baktığını fark ettim. Ne zaman kafamı kaldırsam göz göze geliyorduk. Hayırlısı olsun diyerek yemeğimi bitirdim ve sofradan kalkıp odama gittim. Yatağıma uzanarak bugün olanları düşünmeye başladım. Ne yapmıştım ben? Bunlara değer miydi diye düşünürken odamın kapısını biri çaldı. Gir, diyebildim sessizce çoktan mayışmıştım bile.
E: Yiğit kusura bakma rahatsız ettim.
Ablamın girdiğini görünce toparlandım hemen, yatağımda oturur pozisyona geldim.
Y: Yok abla ne rahatsızlığı gel otur ayakta kalma.
Odam çok büyük değildi, öyle koltuk falan da yok ama yatağımın ucuna oturur konuşuruz diye düşünmüştüm. Ablam yavaşça yatağıma tırmandı ve yanıma benim gibi yarı uzanır pozisyonda oturdu. İkimiz de sırtımızı baza başlığına dayamıştık. Yatağım 1.5 kişilikti bu yüzden sığmış olsak da omuzlarımız birbirine baya temas ediyordu. Aklımda bin bir soru varken ablam konuşmaya başladı.
E: Salaksın biliyorsun değil mi?
Y: Ne gibi abla ne yapmışım ki?
E: Bilmemezlikten gelme, ne demek silahla çıkmak gitmek!
Y: Kötü mü oldu o it herif bir daha seni düşünemeyecek bile.
Susmuştu, ikimiz de susmuştuk. Birden beni tuttu ve sıkıca sarıldı, o kadar sıkıydı ki nefes alamıyordum düzgünce. Bu duruma ek olarak göğsüme başka bir şey daha baskı yapıyordu. Ablamın göğüsleriydi bunlar, başta emin olamasam da sonradan iyice belli olmuştu. Sütyen giymemişti bu yüzden göğüslerinin ne kadar büyük olduğunu anlamıştım. Tam olarak ölçü veremesem de ele avuca tam gelecek kavranacak türdendi. Süründüğü yumuşak koku ile göğüslerinin teması beni bir tuhaf etmişti, uzun uzun kokusunu içime çekmek istedim ablamın ilk defa. Teşekkürler etmeye, beni övmeye başladı. Yine ağlayacak gibiydi bu yüzden kafasını kendime bastırdım ve saçlarını okşamaya başladım. Ben sakinleştirmeye çalıştıkça ablamın ağlamaları artıyordu ama eline sonunda sakinleşti ve kafasını kaldırıp bana baktı.

E: Teşekkür ederim Yiğit, iyi ki varsın.

Cümlesini bitirdiğinde bana doğru eğildi ve yanağıma ufak bir öpücük koydu. Olanları idrak ederken yavaşça odamdan çıktı ve gitti. Yatağımda otururken babam girdi içeri, düşünceli gibiydi.

B: Evlat nasılsın?

Y: İyiyim baba seni sormalı?

B: İyiyim de kararsızım evlat fikrini almaya geldim.

Daha konuşmadan telefonunu çıkarıp 2-3 tane fotoğraf gösterdi.

B: Biliyorsun haftaya annen ile yıldönümümüz, onu güzel bir yere götürmek istiyorum ama karar veremedim sence nereye gidelim?

Fotoğraflara baktım ama pek güzel gelmedi gözüme.

Y: Oteller çok sıkıcılaştı, bungalovlarda bir tatil sizi açar bence. Arkadaşımın babasının Uludağ’da yeri var. Jakuzisi, kahvaltısı, mangalı her şeyi var. Hem doğa ile iç içe vakit geçirirsiniz. Size de güzel bir indirim yaptırırım.

B: Oğlum Uludağ uzak ya ama dediğin güzel. Günübirlik de olmaz ki orası.

Y: Hadi siz gidin tatilinizin 3 günü benden hediye olsun. 1 hafta sakince baş başa geçirin.

B: E siz ne olacaksınız başınızın çaresine bakabilir misiniz?

Y: Merak etme baba kaç yaşında insanlarız.

B: İyi bakalım öyle olsun. Ben annenle konuşmayayım bilgilendiririm seni.

Y: Peki baba görüşürüz sonra.

Demek 1 hafta yoktu bizimkiler. İşime gelirdi, rahat rahat takılabilirim diye düşündüm, ablam da pek bir şey demiyordu o yüzden ferahlatıcı olacaktı eminim. Bu düşüncelerle yatağımda uyuyakalmışım.

6 Gün Sonra

Y: Demek yarın büyük gün aşk kuşları.

Babam ufak bir gülücük attı.

B: Delikanlının biri sağ olsun her şeyi ayarladı.

Bizimkiler konuşmaya daldığında ablam beni dürttü ve takip et işareti yaptı. Sakin bir yere gelmiştik.

Y: Efendim abla?

E: Yiğit baştan anlaşmamızı yapalım. Bizimkiler yokken ben arkadaşımı çağıracağım oflayıp puflamak yok.

Y: Kimmiş o arkadaşın erkek mi yoksa?

E: Yok be salak seni Alara gelecek, gece kalabilir de sakın bak uyarıyorum rahatsızlık verme!

Y: Kıskandın mı yoksa.

Birden ağzımdan çıkıvermişti bu cümle, bana göre komikti ama ablama göre öyle miydi bilmiyorum. Ama hiç beklemediğim bir tepki verdi ablam.

E: Hıı kıskandım sen ondan daha iyilerine layıksın boşver Alara’yı.

Boş gözlerle ablama baktım bir süre.

Y: Kime layıkmışım madem Alara’ya layık değilsem?

Ablam kafasını indirdi azıcık kızarmış gibiydi, ağzını açtı ama bir şey demeden geri kapattı.

Y: Neyse tamam anlaştık bende geceleri geç geleceğim söylemek yok.

Elimi uzattım ablam da sıktı, resmi olarak anlaşmıştık. Karışan eden yoktu 1 haftalığına bir insan daha ne isteyebilirdi ki?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir