Annemle Komşum Arasında – 4

Durumun etkisinden pek fazla uyuyamadım. Annem kedi tıslamasına benzer bir sesle uyuyordu. Saçları yüzünü kapamış, kolumu göğüslerinin arasına koyup sıkıca sarılmıştı. Saçlarını kenara attım, yüzünde huzur ifadesi vardı. Yanağına bir öpücük kondurup uyandırmamaya çalışarak yataktan ayrıldım.
Bacak aramda hafif bir zonklama ile balkona çıktım. Açık havaya ihtiyacım vardı. Balkon kapısını açtığım gibi içeriye sigara kokusu doldu. Yan komşumuz Serpil abla, elinde slim bir sigara dışarıyı izleyerek tüttürüyordu. Üzerinde tül bir gecelik, içindeki büyük kalıp sütyeni saklayamıyordu. Balkon duvarının yüksekliğinden sadece külotunun varlığını görebiliyordum.
B: Uyku tutmadı herhalde abla?
Birden irkildi ve bana döndü.
S: Ay oğlum korkuttun. Seni de tutmamış gibi, hayırdır bu saatte?
B: Sıcak ya. Bana da versene bi dal.
S: Kızmasın annen, sevmez seni bak.
diyip bir dal uzattı. Elindeki çakmağa uzandım ağzımda sigarayla. Altımda bir şey olmadığını unutmuştum. Eğilince bir kısmını görmüş olsa ki:
S: Sizin evde don kalmadı herhalde hiç.
Bunu söylerken imalı imalı gülmüştü. Uzunca bir nefes çektim.
B: E rahat oluyor ama.
S: Sıkıntıya gelemiyor gibi duruyor zaten.
B: Anlamadım abla, neyden bahsediyorsun.
Gözleriyle sikimi işaret ediyordu. Bir anlık salaklığımla anlamamıştım. Elimin birini enseme götürüp utandığımı belli etmeye çalışmıştım. Sigaram bitince müsaade istedim ve ayrıldım.
Ertesi sabah uyandığımda annem bir bacağını üzerime atmış, sikimi zorluyordu. Bacağını biraz kaldırıp sikimi düzelttim. Artık bacak arasında erkekliğim kendini gösteriyordu. Derken annem uyanmaya başladı, gözlerimi kapatıp ne yapacağını görmek istedim. Bacağının üzerindeki sikimi eliyle hafifçe kaldırıp üzerimden yavaşça kalktı. Gözlerim kapalı olduğu için yüzünü göremiyordum, yataktan doğruldu ve bir öpücük kondurup yataktan ayrıldı. Göz kapağımın birini hafifçe araladım. İnce bir gecelik geçirip odadan çıktı annem.
Bir süre sonra uyuyakalmışım, annemin sesiyle gözlerimi açtım.
A: Ohoo Üsküdar’da sabah oldu, kahvaltı hazır. Makineyi de çalıştırdım, artık giyebilirsin istediğin kıyafetini.
Bunu söyledikten sonra üzerimdeki ince pikeyi çekiştirerek kaldırdı. Sönük ama yapılı sikime takıldı gözü. Ayağa kalkıp
B: Teşekkürler anne. Sana da günaydın.
diyip bir öpücük kondurdum yanağına. Odama doğru yönelecekken çıplak kıçıma patlattı bir tane. Aniden arkama döndüm, yüzyüze geldik. İntikam almak istercesine gözlerine baktım, suratında zafer gülümsemesi vardı. Kıçımı tutup odama geçtim.
Çıplak gezinmeye alışmıştım sanki ama dikkatlerin üzerimde olmasını sağlıyordu, bizim ailemiz için normal bir durum bile olsa. Boxer ve tişört giyip çıktım odadan.
A: Aaa, alışmıştık ama. Sonunda gelebildin, otur bakalım.
Güzel bir kahvaltı hazırlamıştı annem. Hemen saldırdım. Bana bakan bir çift göz hissettim, kafamı kaldırdım. Saçlarını örmüş, ince tül geceliğinden sütyensiz memeleri gözüken tatlı mı tatlı iki çift göz.
B: Yanlış bir şey mi yaptım?
Bunu söylerken sesimde masum bir çocuğun tınısını hissettim.
A: Yaptığım şeye bakıyorum. Yemek yiyişe bak, kıtlıktan çıkmış gibi, ay yerim seni.
Elleri yüzündeydi. Yanaklarımı sıkıyor, yüzünde saçma ifadelerle birlikte değişik sevimli sesler çıkarıyordu. Elimdeki çatalı ve ekmeği bırakıp ayağa kalktım. Ben de onunla uğraşmaya başladım. Ellerimi küçük burnuna götürdüm ve canını acıtmayacak şekilde sıkmaya başladım. Yüzüne çocukça bir ifade büründü ve birden oturduğu sandalyenin üstüne çıktı.
A: Görürsün sen.
Bunu söylerken çoktan üstüme atlamıştı bile. Yemek masasını bırakmış, ayakta güreşmeye başlamıştık. Geceliğinin önü açılıyor, çıplak göğüslerini tişörtümde hissedebiliyordum. Ellerini boynuma atıp boynuma öpücükler atmaya başladı annem. Savaş anlamına geliyordu bu. Belinden gıdıklandığını bildiğim için ellerimi beline attım ve hafiften dokunmaya başladım. Ellerimi hissedince boynumu bırakıp yalvarmaya başladı.
A: Ay Buğra tamam kaybettim, özür dilerim yapma ahahhaa.
Elleri hâlâ boynumdaydı ama gıdıklamanın etkisiyle kafasını geriye atıyordu. Bu kadar etkileşimin sonunda sikimin kalktığını hissettim. Yalvarışlarının da artmasıyla yavaşça sandalyeye indirdim. Karşısında ereksiyonumla durunca bunu farketti, bakışlarını dikmişti yine ama bununla alakalı bir şey söylemeden:
A: Boy farkından kaybediyorum yoksa ben seni harcardım.
Bunu söylediğinde gülümsemiştim, burnuna öpücük kondurup sandalyeye tekrar oturdum.
Kahvaltımızı yapmıştık. Bulaşıkları yıkamayı teklif ettiğimde kızmış, odama yollamıştı beni.
Geldiğimden beri sevgilime yazamamıştım, ona mesaj atmaya karar verdim. Mesajı attığım gibi çevrimiçi olmuştu. Hande: H
H: Neden yazmıyorsun bunca zamandır?
B: Eve geldim ya aşkım.
H: Eve gelince yazmayı bırakacak mısın yani?
B: Hayır aşkım, annemi özlemişim onunla vakit geçirdim. Ayrıca iki gün yazmayınca ne bu tavırlar, çocuk musun?
Bu mesajı attığım gibi çevrimdışı olmuştu. Tadımı kaçırmıştı. Beklentiye girmesini anlayabiliyordum ama bu denli olması fazla çocukçaydı. Durumu düşünmemek için bilgisayar başına oturdum.
Bir süre oyun oynadıktan sonra elim bacak arama gitti. İki gündür işkence çekiyordu, artık rahatlamaya ihtiyacı vardı. Üzerimdeki her şeyi çıkarıp klavyeye o altın kelimeyi yazdım: “Porno”
Kategoriler arasında dolaşırken elim MILF’e gitti. İçimde inanılmaz bir istek oluşmuştu. Normalde amatör şeyler izlemeyi severken nedense kendimden yaşça büyük birilerinin yaptığı bir şeyleri izlemek istiyordum. Birkaç sayfa dolaşıp birkaç porno açtıktan sonra losyonumu alıp başladım mastürbasyon yapmaya.
Bir süre denememe rağmen boşalamamıştım. Kafamda bir yerde sevgilimin aptal tribini düşünüyordum. Elimde semsert sikim, yüzümde ruhsuz bir yüz ifadesiyle asılmaya devam ettim. Birden kapı açıldı.
Annem içeriye dalmıştı yine. Evde özel hayatımız çok fazla olmadığı için kapı tıklama alışkanlığı yoktu pek annemin. Elim sikimde meraklı gözlerle anneme baktım. Anlık refleks olarak önümü kapatsam da bir gerginlik hissetmiyordum. Soru sorarcasına baktım.
A: Ay özür dilerim, Tayfun abin gelmiş de Serpil ablan akşama yemeğe çağırıyor. Onu haber vereyim dedim.
B: Tamamdır anne.
A: Oğlum bir şey konuşabilir miyiz?
B: Tabi anne, ne oldu?
Böyle diyince içim birden daralmıştı, acaba sabahki davranışımı mı farketmişti.
A: Oğlum bak, bir sürece giriyoruz. Ne kadar devam edeceği belli değil. Gençsin ve ihtiyaçların var. Bunları gidermen gayet normal. Biliyorsun çocukluğundan beri seni hiç kısıtlamadım ve kısıtlamayacağım. O yüzden artık böyle durumlarda kendini mahcup hissetme. Sen benim için çok değerlisin. Bu evde istediğin zaman istediğin gibi yaşayabilirsin.
Bunları söylerken kaçamak bakışlar atıyordu bacak arama.
B: Teşekkür ederim anne. Her zaman benim için çok anlayışlı oldun, sana sahip olduğum için çok şanslıyım.
Bunları söyleyince gözleri hafif dolmuştu. Aslında her zaman söylüyordum ama bu aralar çok duygusallaşıyordu. Birden gelip sarıldı. Aramızdaki sikimi saymazsak çok duygusal bir andı aslında. Bir süre bu pozisyonda kaldıktan sonra,
A: Hadi duşa girip giyin de Serpil ablanlara gidelim.
O günün akşamında Serpil ablalara gitmiştik. Tayfun abi beni görünce sıkı sıkı sarılmış, bir isteğim olup olmadığını sormuştu her zamanki gibi.
O akşam genel hatlarıyla pek bir şey olmadı, önemli diyebileceğim tek şey korona dönemiyle birlikte ihracat işlerinin sıkıntıya düşebileceğiydi. Bu durumla birlikte Tayfun abinin bağlı olduğu şirket onu uzun süreli olarak Avrupa’ya çağırmış ve Tayfun abi vedaya gelmişti aslında. Bütün yemek boyunca Serpil ablanın suratı asıktı. “Ama bak Buğra ve Arzu var burada, hem bu son olacak aşkım” diyerek rahatlatmaya çalışıyordu ama nafile.
Günler geçip gidiyordu. Annemle her sabah kahvaltı yapıyor, sonrasında odama geçiyordum. Arada Serpil abla geliyor ve birlikte çay saati yapıyorduk. Akşamları bazen odamda bazense annemle birlikte film izliyorduk.
Sevgilimle son olaydan sonra pek toparlayamamış, ayrılmıştık. Bu durum beni biraz kötü etkilemiş, odamdan pek çıkmaz olmuştum. Sık sık bilgisayar başında vakit öldürüyordum. Darlanıp asılmaya geçiyor, çoğu zaman boşalamıyordum ve ister istemez beni daha da sinirlendiriyordu. Evde sürekli ereksiyon halinde geziyordum.
Sokağa çıkma yasağıyla birlikte artık tamamen monotonlaşmış olan hayatım geceleri tek başıma uyumama engel oluyordu. Bu yüzden artık sadece annemle uyur oldum. Benim girdiğim bu durumu anlıyor ve sürekli soruyordu. Bir şey olmadığını söyleyip durumu geçiştiriyordum genelde.
Aradan günler geçti. Saç sakal birbirine girmiş, yatağımda yatıyordum. Annem odaya girip
A: Oğlum benim dükkana gitmem gerekiyor. Pandemiden önce bir şeyler sipariş etmiştim yurtdışından onlar gelmiş. Bir şey olursa ararsın ya da Serpil ablana geçersin, olur mu?
Kafamı onaylarcasina salladım. Yanıma gelip alnıma öpücük kondurup evden çıktı.
Üzerimdeki her şeyi çıkarıp bilgisayarın başına geçtim. Evet, yine o altın kelimeyi yazdım ve elime losyondan biraz alıp asılmaya başladım.
Bir süre geçtikten sonra sol tarafımda bir karartı hissettim. Elim sikimde, kafamda kulaklık kafamı çevirdim ve Serpil abla kapıdaydı.