Kırılma Noktası – 6. Bölüm

BÖLÜM 6

Sıcaktan bunalmış üstüm terli bir şekilde gözlerimi hafifçe araladığımda, karşımda gamzenin yoga yaptığını görüyordum. Bacaklarını iki yana yatay bir şekilde açmış ellerini kafasının tepesinde birleştirmişti. Esnekliğini görünce artık uyku mahmurluğu kalmamıştı. Ses çıkarmadan olduğum yerde biraz daha bu görüntünün tadını çıkarmak istedim. Bir dakika sonra önce sola sonra sağ tarafa doğru uzanıyordu. Bunu o kadar kolay yapıyordu ki ben yapsam götümden itibaren ikiye bölünürdüm diye düşündüm. Gamze ayağa kalktı ve iyice domalıp ayak parmaklarını elleriyle tutup öylece durmaya başladı. O harika yine götü karşımdaydı. Yerimden kalkıp ona dayanmak arzusu baskın geliyordu o pozisyonda içine girip çıkmamla boşalmam bir olurdu herhalde. Sabah ereksiyonu ile birlikte sertleşen sikime bakıp, seni daha ne kadar tutabilirim ve saklayabilirim diye düşündüm. Dün gece yaşadıklarımız neydi öyle? Tam bir şeyler başlayacakken çekip gitmişti. Ben bunları düşünürken gamze ayağa kalkmış bana doğru dönmüştü. Gözlerimiz birleşmiş ve bana gülümsemişti.

Gamze: günaydın yoga yaparken ses çıkartıp seni uyandırmadım umarım.

Alper: (kalın bir ses tonu ile) günaydın. Hayır sen değil sıcak uyandırdı şu üstüme baksana nasıl terlemişim.

Gamze: bence oldukça harika gözüküyorsun terli halinle, bana katılmak ister misin birlikte yoga yapabiliriz.

Alper: oyun bozanlık etmek istemem ama duşa girmek daha cazip bir teklif geliyor şu an

Gülerek söylemiştim bunu. Biraz daha izlemek istiyordum aslında. Yattığım yerden hafifçe doğrulup saçlarımı düzelttim. Sabah ereksiyonun inmesi için işemem gerekiyordu. Biraz daha izlemekten zarar gelmez deyip tekrar yastığa koydum kafamı. Gamze bu sırada birazcık üzülmüş gibi görünsede yine kaldığı yerden devam etti. Mat’a oturup, bağdaş kurdu ardından bacaklarını omzuna doğru kaldrıp ensesinde birleştirdi. Elleriyle destek alıp çok kolay bir hareketmiş gibi zorlanmadan tavana bakıyordu. Karşımda şortundan belli olan am dudakları belli oluyordu. Dünya gözüyle gördüğüm en büyük dudaklar olabilirdi. Onu o pozisyonda sikerken ela gözleriyle bana bakıp birlikte boşaldığımızı hayal ettim. Ben bunu hayal ederken;

Gamze: hala miskinlik mi yapıyorsun? Tüm günü yatakta geçirmeyi planlamıyorsun değil mi?

Alper: açık olmamı ister misin?

Gamze: her zaman açık ol isterim.

Alper: o halde. Eee, sabah ereksiyonum yüzünden yataktan kalkamıyorum. Erkeklerin her sabah yaşadığı bir durum…

Gamze: biliyorum biliyorum. Utanmana gerek yok. Rahat olabilirsin yanımda. Aslında bende seninle bu konu hakkında konuşmak istiyordum.

Alper: nasıl yani?

Gamze: sen önce bir duşunu al kahvaltımızı hazırla sonra denizde yüzerken ya da bana güneş kremi sürerken bu konu hakkında konuşabiliriz. Hadi hadi oyalanma acıkmaya başladım ve acıkınca sert yüzümü görebilirsin.

Bu konuşmamız sırasında gamze o kadar rahat bir tavır sergiliyordu ki onun gülüşlerinden aldığım cesaretle yattığım yerden kalktım ve sertleşmiş sikim, şort içinde bariz bir şekilde belli haliyle duşa gittim. Şortumu çıkarttım soğuk suyu açıp akan suyun altında kendimi temizliyordum. Belli bir süre sonra gamze geldi ve sanki ben yokmuşum gibi lavaboda dişlerini fırçalamaya başladı. Bana bakıp dişlerini fırçalıyordu ve eliyle harika bir vücudun var dercesine hareket yapıyordu. Gözleri üzerimdeydi, bir elimle sikimi kapatıp diğeri ile duşumu bitirmeye çalışıyordum. Gamze sadece izliyordu dişini fırçalaması bittiğinde banyoda beni izlemeye devam etti. Çabucak duşumu alıp elim sikimde çıkınca;

Gamze: saklamana gerek yok rahat olabilirsin.

Gamzenin bu teklifi kafamı karıştırmış beni arzuluyor muydu? Şu an onun yanına gidip belinden sarılsam tepkisi ne olurdu acaba. Hayır bunu yapamazdım. İlk hamleyi o yapmalı. Ondan sonra ben dominantlığımı gösterecektim. Yanında geçip havluyla kurulanırken o soyunmuştu bu sefer. Artık o an gelmişti. Çıplak bir şekilde görüyordum. Teninde bir tane bile iz yoktu. Sadece sol iç baldırında roma rakamıyla yazılmış bir 7 (VII) rakamı ve onu sarmış bir yılan duruyordu. Bu yılan rüyamda gördüğüm yılanla aynıydı. İlginç bir tesadüf olarak düşündüm. Kalçaları muhteşemdi selülit namına bir eser yoktu. Bronz bir vücut, kızıl kıvırcık saç, ela göz, dik büyük göğüsler, ince belli bir afet duruyordu. Duşunu alırken rahattı benim orada olmam onu rahatsız etmiyordu. Yeterince izlemiştim daha fazla bakarsam bana sapık gözüyle bakabilirdi o yüzden dişlerimi fırçalayıp onu banyoda yalnız bıraktım. Salona geçtiğimde acaba telefonumu açsam mı? Beni merak edeni birileri vardır belki hem diye düşündüm. en kötü cananın küfürlerini okurdum bakalım küfür dağarcığını geliştirmiş mi? Derken vazgeçtim kahvaltı hazırlamaya koyuldum.

Gamze duştan çıktıp odasına geçtiğinde, bir bikini ve mayo ile çıktı. Doğru bugün yüzmeye gidecektik. Sabah olanlar aklımı almıştı haliyle denize yüzmeye gideceğimizi tamamen unutmuştum. Kahvaltımızı yaptıktan sonra:

Gamze: (gülümseyerek) eğer bu şekilde her sabah kahvaltı hazırlayacaksan seni buradan göndermem.

Alper: (gülümseyerek) eve klima taktırman şartıyla neden olmasın.

Gamze: ama o zaman sık sık duş alamayız ki. Bu konuyu sonra yine tartışalım şimdi istersen denizin ve güneşin tadını çıkartalım.

Birlikte ortak bir çanta hazırlayıp kumsala yürüdük yaklaşık iki yada üç dakika sürmüştü varmamız. Gamzenin önceden bahsettiği gibi etrafta kimseler yoktu. Sanki dünyada ikimiz kalmıştık ve bu yalnızlığın tadını çıkartıyorduk. Tatilin bu evresi harika geçiyordu. Kumsalda daha önceden koyulmuş iki adet şezlong vardı ve havlularımızı oraya serdik. Güneş sıcaklığı ile bizi yakıyordu. Gamze şezlonga uzanıp;

Gamze: güneş kremimi sürer misin rica etsem?

Alper: hay hay!

İçimde bir fırtına kopuyordu. Sonunda tenine ellerimle temas edecektim. Gamzeyi bu kadar arzulamam normal değildi. Ona saldırmak istiyordum. Daha önce defalarca sevişmiş cinselliği doyasıyla yaşamış birisi olarak bu hayvani iç güdüyü içimden atamıyordum. Gamze yüzüstü uzanmış beni bekliyordu. Başlamadan önce mayo ve bikinisini çıkarmamı rica etmişti. Yeni bir dayanıklılık testi gelmişti, dayan şimdi dayanabilirsen ali cabbar hadi bakalım. Güneş kremini sırtına döküp ellerimle sıvazlamaya başladım kumların sıcaklığı dizlerimi yakıyordu. Ama bu sefa için çekilen bir cefaydı. Boynu, omuzları, sırtı, sırt çukuru derken yavaça tadını çıkartarak okşuyor, güneş kremini vücüdunun her yerine yayıyordum. Bakışlarım hep kalçasında ve o bitişik yerin arasındaki boşluktaydı. Gamze halinden memnun ona yaptığım masaj karışımı okşamalarımı gülerek karşılıyor ve sessizce uzanıyordu. Kalçalarını en sona bırakacaktım. Diz kapağından ayaklarına doğru güneş kremini sürmeye başladım. Normalde ayak sevmem ancak ayakları bile çok güzeldi bu yargımı yıkacak kadar güzeldi hatta. Sırada en özel yerleri vardı. Bacaklarını ayırmasını istedim. Hemen yaptı. O da bundan zevk alıyordu. Bu sefer parmaklarımı biraz daha bastırarak güneş kremini yediriyordum. Sol baldırını iki elimle kavrayıp öylece gidip geliyordum. Sonra sağ baldırını diz kapağında ulaşabildiğim en üst seviyeye doğru. Güneş kremini alıp kalçalarına dökmeye başladım. Bilerek biraz fazla dökmüştüm kuyruk kemiğinden süzülmesini izlemek aşırı tahrik ediyordu. Güneşten yanan diz kapaklarım beni zorlasada dayanmaya devam ediyordum. Kalçalarını yoğuruyordum bu esnada benim ki yine dik hale gelmişti. Ayrıca sıcaktan terlemeye devam ediyordum. Kalçalarının üst kısmı bitince arasına girsem mi diye düşünürken;

Gamze: Her yerime sürmelisin kuru bir yer kalmasın güneş yanığının acısını yaşamak istemiyorum.

Ses çıkarmadan kalçalarının arasına girmişti ellerim iç taraflarını okşuyordum. Gamzenin nefes alışları hızlanmaya başlamıştı. Am dudaklarının etrafını parmak uçlarımla okşuyordum. Nefes alırken kısık kısık ses çıkartıyordu. Orta parmağımı amının hafifçe içine doğru sürtüp fırsattan istifade parmaklarımda kalan güneş kremini de sürüyordum. “huff” dedi bir anda “hadi şimdi diğer yerlerime sür diyerek sırtüstü pozisyonuna geçti.

Alper: kum diz kapaklarımı yaktı bacaklarına oturabilir miyim?

Gamze: özür dilerim alper düşünemedim sıcak kumun seni rahatsız edeceğini. Lütfen otur!

Baldırlarına doğru oturup, dizimi kırdım ve öne doğru eğildim. Sertleşmiş sikim amının üstündeydi. Ellerimle yüzünü yavaşça kremliyordum. Yanaklarına nazikçe dokunuyordum ela gözleri ile gözlerime bakıyordu. Yanmış olan diz kapaklarımı okşuyordu.

Gamze: işin bitince bende sana süreceğim güneş kremini.

Alper: doktordan onaysız güneş kremi sürmek ne kadar doğru olur ki?

Gamze: saçmalama alper uyku bile uyuyamazsın hem şu halinle sıcaktan bunalıyorken çekeceğin acılar seni mahveder.

Olumlayan bir kafa sallamasıyla işime geri döndüm boynunu kremlerken bir an onun içine girip çıkarken boğazını sıktığımı hayal ettim. Bu hayal etmelerim tabi ki sikimin işleriydi. Sağlıklı düşünme yetimi kaybetmeme neden oluyordu. Göğüs kafesini okşarken gamzenin iri göğüsleri sertleşmişti bile çoktan. Tadını çıkartarak her bir memesini iki elimle ovalıyordum. Göğüs uçlarında dahi güneş kremini yayarken baş parmağımla oval hareketler çiziyordum. İçinde gidip gelirken ne güzel sallanırdı o memeler off. Gamze bana bakmaya devam ediyordu kızıl kıvırcık saçı güneşte parlarken saçlarını çekerek sakso çektirmeliyim bu bakışlar beni boşaltmak için yeterliydi diye hayal kuruyordum. Acaba şuan şortumu çıkartıp, göğüslerini arasına sikimi koysam ve baş parmağı ağzının içine emmesi için koysam ne tepki verirdi. Hayır hayır dayanmalıydım ama bu yaptıklarımız mantıklı değildi şimdiye kadar şu hareketler sayesinde üçünçü boşalmamı yaşıyor olmalıydım. Oyunu kurallara göre oynayacaktım onun başlatmasını bekleyecektim en azından deneyecektim bunu. Ellerimi karnına doğru götürdüğümde bakışlarımız aynıydı. Resmen birbiriyle savaşıyorlardı. O bakışlar beni davet ediyordu başarısız olmamak için sırtımı gamzenin yüzüne döndüm diz kapaklarını kremlemeye başladım. Ayak parmaklarına kadar indim. Ayak parmaklarını emmek? Hiç tarzım değildi. Ancak şu an öyle bir durumdaydım ki götüme bile sokabilirdim onları. Tekrar gamzeye doğru döndüm baldırının üst ve iç kısımlarıyla tekrar okşamaya başladım. Gamze bana bakmayı bırakmış kafasını geriye yatırmış hızlı hızlı nefes alıyordu. İki baş parmağımla am dudaklarının kenarını ve üstünü okşadım. Şu an iki parmağımı sokup klitorisini yalasam keşke çıkartacağı inlemeleri dinlemek hoff neyse biraz daha devam ettikten sonra ayağa kalktım ve bitti dedim.

Gamze: Şimdi sıra bende uzan bakalım.

Gamzenin ısıttığı şezlonga yüzüstü uzandım. Benim yaptığım hatayı yapmayarak direkt kalçalarımın üzerine oturdu ve ensemden itibaren krem sürmeye başladı.

Gamze: Alper öncelikle bana karşı saygılı olduğun için teşekkür ederim. Hareketlerim kimilerine göre sapıkça kimilerine göre orospulukla olarak tanımlandırılabilir. Kendimi bu şekilde rahat hissediyorum ve cinsel tabuları kendimce yıktığıma inanıyorum. Sen bana bu konuda saygı gösterdin.

Alper: ne zamandır bu şekilde düşünüyorsun ya da daha doğrusu bu şekilde yaşıyorsun?

Belime inmiş ovalıyordu.

Gamze: üniversitede tek başıma evime çıktığımda fark ettim aslında çıplak bir şekilde evin içinde gezerek başladı her şey. Babamın serveti sayesinde kendime özel alanlar yaratmaya başladım. Vücudumu tanımaya ona saygı göstermeye başladım. Yediklerime içtiklerime dikkat ettim spor yapmaya özen gösterdim. En güzel yaşlarımızdayız şu an aslında.

Hafif geri çekilmiş, kalçalarımı ve göt deliğimi okşamaya başlamıştı.

Gamze: tabi hayat her zaman istediğimizi vermiyordu. Birçok kesim için şanslı tarafta olsam da arka planda dönen sıkıntıları sadece ben biliyordum. Babamın işleri iyi giderken birden kötü bir olay sonucu işinden oldu, şuan onun adına uzaktan işleri ben yönetiyorum.

Alper: ne oldu ki babana?

Hala göt deliğimi okşuyordu uzun süre orada kalmıştı parmaklarını hafifçe bastırdığını hissediyordum ama sesimi çıkartmıyordum.

Gamze: boş ver o konuyu şimdi şu anın keyfini bozmayalım bir ara anlatırım sana hatta sana iş teklifi bile etmeyi düşünüyorum ama sırası değil şimdi.

Alper: nasıl bir iş teklifi bu?

Gamze: sırası gelince alpercim sırası gelince.

Baldırlarımı ve ayaklarıma doğru ovalamaya geçmişti.

Gamze: dün seninle dans ederken o kadar çok keyif aldım ki anlatamam. Ama daha ileri gitmesine izin veremezdim daha ilk günden.

Alper: bu…

Gamze: şşş bırak konuşayım. Çıplak olmayı seviyorum ama buna tabi ülkemiz hazır değil. bana bu konuda ayak uydurmak istersen çok sevinirim. Birlikte yürüyüş yaparız yüzeriz şimdi olacağı gibi, döner misin alper?

Dönmüştüm artık sırtüstü yatıyordum sertleşmiş sikimi önüne almış oturuyordu. Birkaç santim daha öne gelse içine girebilirdim. Kalçalarından kavrayıp bana doğru çekmemek için zor tutuyordum kendimi.

Gamze: bu gece benimle uyumak ister misin mesela?

Alper: o kadar zamandır kanepede yatıyorum ki, yerimi yadırgamaktan korkuyorum…. Şaka yapıyorum tabi ki de seninle uyumak isterim ama rahatsız olma sonra?

Gamze: bak ya bu kadar kötü şaka yapmaya devam edersen kanepede yatmaya devam edersin ona göre (gülerek) iki tenin birbiriyle buluşması, sıcaklığın karışması sarılmayla gelen güven hissi… bence bunlar olması gerekenler. Her şeyin sırası var (göz kırparak söylemişti bunu)

Elleriyle göğüs kafesimi okşuyor güneşin saçtığı ışık kızıl saçlarında parlıyordu. Parmağıyla “S” harfi çizerek karnıma doğru inip tekrar ovalamaya başladı.

Alper: açıkçası bugün banyoda senin geldiğini görünce bir tuhaf oldum ama kısa sürede alıştım diyebilirim sadece sapık damgası yememek için bir an önce çıkmak istedim.

Gamze: ben işimi bitirinceye kadar izlemek istedin yani?

Elleri yumurtalıklarıma getirmişti. Ovalayıp sıkıyordu istemsizce zevk sesleri çıkarıyordum. Gözlerini bana dikmiş konuşmaya devam ediyordu.

Alper: yani bu güzellik karşısında zor bir karar vermem gerekiyordu. Doğru olduğuna inandığım bir karar verdiğimi düşünüyorum.

Gamze: bunu hiçbir zaman bilemeyeceksin kalsaydın belki de başka şeyleri görecektin

Elleri sikimi ovalıyordu. Kafamı geriye attım. Yavaş hareketlerle aşağı yukarı, aşağı yukarı. Kafasına kadar. Ağzına al lütfen diye içimden çığlık atıyordum.

Üzerimden kalktı ve gülümseyerek;

Gamze: hadi şimdi denize! Sona kalan akşam yemeğini yapar.

Koşmaya başladı, denize girdiğinde ben hala olduğum yerde “ böyle bırakılmaz ama lanet olsun.” bu kız benimle kesinlikle kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyordu. yine de bu oyunu oynamasına izin verecektim. Bakalım daha nerelere varacaktık. Şezlongtan kalkıp denize çıplak bir şekilde koşmaya başladım. Denizin içinde birbirimize su atarak şakalaşıyorduk. Üzerime atlıyordu. Arada denizin dibine dalıp farklı yerlerden çıkıyorduk. Bacaklarımı açmamı istedi ve denizin dibinde altımdan geçti. Aynısını bende yaptım. Birbirimizin üzerine arada atlamaya devam diyorduk. Memelerini elliyordum kaçamak şekilde. O da benim sikimi. Karşılıklı alışveriş yapıyorduk. Bu şekilde devam eden dokunuşlardan sonra;

Gamze: hadi biraz açılalım ve kumsala yüzerek ilk gelen kazansın ne dersin?

Alper: ödül ne olacak pek? Yemeği kitlediğin gibi bulaşıklarıda kitlemek mi istiyorsun?

Gamze: bu kadar basit değil. kazanan yarın sabah 7 den itibaren gece 23:59 a kadar istediğini yaptırır.

Alper: her şeyi mi?

Gamze: her şeyi!

Alper: anlaştık hadi yapalım şu yarışı!

Gamzenin yüzme sırasında attığı kulaçlar, sanki profesyonel bir yüzücüye eşdeğerdi. Yarısında nefes nefes kalmışken o ise aynı temposunu koruyup, kumsala benden önce vardı. Gamze yüzünde zafer kazanmış bir komutan edasıyla bana gülüyordu. Yorulmuştum, ikimizin çıplaklığı, güneşin tenimizi yakması ve sıcak kumsala basarken; “bakalım neler gelecek başıma bir gün boyunca” diye düşünmeye başladım. Gamze şezlonga gidip güneşlenmenin keyfini çıkarmaya gitti. Ben de sigaramdan bir dal alıp içmeye başladım. Akşam saatlerine doğru toparlanıp, giyinmeden eve yürüdük. Önce gamze sonra ben duşa girip çıktık. Belimde bir havlu ile evin içinde yemek hazırlıyordum. Yemeği bahçede yiyecektik. Bu kadar çıplaklık yeter diyip şortumu giydim sadece. Gamze de benden görüp şortunu giydi. Memelerini hala örtmemişti. Karşımda o iri memelerle yemek masasında oturup yemeğini yiyordu.

Gamze: Akşam yemeğinden sonra, tekrar kumsala inelim mi?

Alper: harika olur hem gece yüzmesine hayır demem.

Gamze: işte aradığım ruh bu! Sen harika bir eşsin benim için.

Kızardığımı hissettim. Son söylediği beni oldukça şaşırtmıştı. Sadece gülümsemekle yetindim. Ortalığı toparladıktan sonra şortumu çıkardım. Gamze de bana ayak uydurup o da şortunu çıkardı. Gece vakti dışarıda ışıklandırma olmadığı için bir tane fener aldı gamze. İki tane havlu kapıp kumsala doğru elimizde fenerle yürümeye başladık. Sahile geldiğimizde havluları yere serdik ve dip dibe oturmaya başladık. Hafif dalgaların eşliğinde denizi izliyorduk. İkimizin çıplaklığına alışmaya başlamıştım ama hala gamzeyi arzuluyordum. İçine girip onu boşalttığımda yüzünün alacağı ifadeyi görmek için can atıyordum. Bir süre sonra elimi gamzeni beline attım ve iyice kendime çektim. Gamze bu hareketime karşılık başını boynuma koydu bir eliyle destek alırken diğer elini göğüs kafesime doğru yerleştirdi. Fısıldayarak;

Gamze: şu bana anlattığın çağla ile nasıl sevişiyordunuz biraz anlatsana? Çok merak ettim.

Bunu sorması ile beni şaşırtmaya devam ediyordu. Üstünkörü anlatırken. Daha çok detay ver alper en ince detayına kadar duymak istiyorum. Gamze keyif alıyordu bunu vücudunun verdiği tepkilerden anlıyordum. Anlattıklarımı detaylandırmaya başladım. Pozisyonlardan seviştiğimiz tüm yerleri betimlemeye biraz da abartmaya başladım. Gamze, ben anlattıkça boynuma ufak dudak dokunuşları yapıyor eli göğsümde karnımda ve kasıklarımda geziniyordu. Anlatmaya devam ederken elimi kalçalarına attım ve okşamaya başladım. Gamze elini sikime attı ve okşamaya başladı. Ben anlattıkça o okşuyordu, arada “çok güzel devam et anlatmaya” artık tekrara dönmeye başlamıştım ve elini çekip bir anda ayağa kalktı.

Gamze: hadi yüzelim!

Olduğum yerde kalakaldım. İçimden sövmeye başladım. Bana bunu 3.kez yaptı. Bir yerde en sonunda patlayacaktım ama ne zaman. Dik duran sikimle birlikte denize girdim ve birlikte yüzmeye başladık. Modum düşse de yine gece banyoda mastürbasyon çekecektim bunun farkındaydım. Havlularımıza sarılıp eve döndüğümüzde gamze duşa girdi. Çıktıktan sonra yatağına geçmişti ve bu gece birlikte yatacağımızı hatırlatmıştı bana. Duşa girdiğimde suyun altında sikimi sıvazlamaya başladım bir müddet sonra hızlanmıştım. Yumurtalıklarımdan gelen şap şap sesi evin her yerinden duyulacak düzeydeydi. O esnada gamzede içeride kendini okşuyordu. İnlemelerini duyuyordum. İkimiz aynı anda boşalmıştık. Tekrar temizlenip, kurulanıp gamzenin yanına yattım. Gamze kendisine sarılmamı istemişti. Sıkıca sarılmadım. Tekrar beni uyarıp terk etmesine izin vermeyecektim. Ama bir yandan da merak ediyordum neden böyle davranıyordu. Gamzeye sormak istedim;

Alper: neden böyle yapıyorsun hep?

Gamze: neyi tam olarak anlayamadım.

Alper: bir yakınlaşma oluyor ve sen doruk noktasında çıkıp gidiyorsun.

Gamze güldü, gülmesi bitince;

Gamze: bilerek yapıyorum seninle oynamak hoşuma gidiyor. Ama takdir etmem gerek iyi dayanıyorsun.

Alper: peki ben banyoda kendimi tatmin ederken sende odanda benimle eşzamanlı kendini tatmin ediyorsun.

Gamze: benim en büyük zevkim bu. Birisinin beni hayal edip kendini okşaması beni çok tahrik ediyor. Karşımda mastürbasyon yapsan muhtemelen orgazmın doruklarına ulaşabilirim.

Alper: demek benimle bu şekilde oynayarak zevk alıyorsun. O halde bu hayalini hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceğini söylemem seni üzmez umarım. Oyun sırası bende şimdi.

Gamze: (gülerek) sanmıyorum. Unutma sabaha 07:00 dan itibaren ben ne dersem onu yapacaksın.

Yarın çok zevkli geçecek en azından benim için bundan eminim.

Haklıydı. Yarın kaybettiğim iddia yüzünden benden istediklerini yerine getirecektim. Başıma neler gelecekti acaba. Yatıp uyumayı tercih ettiğimde. Gamze bana doğru dönmüş bacağını dizinden kırıp sikimin üstüne koymuş. Memeleri göğüs kafesimde, başını boynuma gömmüş uyuyordu. Tatilimin 3. Günü geliyordu…