Yaklaşık yarım saat sosyalleşemedikten sonra Meryem’i aramaya karar verdim, “Selam tatlım” diye sesini duydum telefonda.

“Parti nasıl gidiyor?” “İyi bebeğim, Emre’nin arkadaşı Yiğit ile konuşuyordum, onu tanıyabileceğini söyledi. Midemde bir batma hissettim. Onu tanıyordum… Lisedeyken beni defalarca dövmüş ve duygusal olarak hayatım boyunca iz bırakmış en büyük düşmanımdı.

“Neredesin sen?” diye sordum. Endişem artıyordu, küçük tatlı sevgilimin en kötü düşmanımla konuştuğu düşüncesine dayanamıyordum. Bana adresi verdi.

“Şimdi oradan ayrılmalı ve benimle buluşmalısın” dedim, sesime paniklemiş bir aciliyet duygusu karışmıştı.

“Ah bebeğim, ama çok eğleniyorum!” diye cevap verdi havalı bir şekilde “Bu Yiğit denen adam o kadar güçlü ki beni kucağına aldı ve yirmi dakika kadar taşıdı.”

Kıkırdadı, belli ki sarhoştu. “Emre ve arkadaşlarıyla eğlenmeye devam edeceğim. Burada işim bitince seni ararım. Seni seviyorum, hoşça kal bebeğim” diyerek telefonu yüzüme kapattı.

Endişeliydim, içimi bir endişe kaplamıştı. Ölümcül düşmanımla konuşuyor ve muhtemelen onunla flört ediyordu ve bunun farkında bile değildi. Onu tekrar aramayı denedim ama telefonu çalmaya devam etti ve sonra telesekretere düştü. Oturma odasında volta atıyordum, adımlarım çılgıncaydı, onun o pislikle birlikte olduğu korkunç senaryolar aklımdan geçiyordu. Gitmek ya da burada kalmak arasında kararsızdım. Okuldaki kabadayıyla kesinlikle yüzleşmek istemiyordum, bu kaybedeceğimden emin olduğum bir kavgaydı. Gergin bir şekilde kıpırdanırken kendimi aralarında bir şey olmayacağına ikna etmeye çalıştım.

Telefonumdan yüksek bir ses geldi ve elim bana mesaj atıp atmadığını görmek için cebime gitti.

Telefonuma baktım ve sevgilimin dizlerinin üzerinde kalın bir siki emerken çekilmiş bir fotoğrafını gördüm. Telefonum tekrar çaldı, ikinci mesajı okudum.

“Merhaba tatlım, Yiğit’in aletini emiyorum, senin arkadaşın olduğunu söyledi. Çok yaramazlık yapıyorum. Resmimi beğendin mi? Sana ağzımda onun sikiyle bir resim göndermemin sorun olmayacağını söyledi.”

Midemde mide bulandırıcı bir sancı hissettim. Evlenmeyi hayal ettiğim kız en büyük düşmanıma sakso çekiyordu ve bunun farkında bile değildi. Muhtemelen bunca yıllık zorbalıktan sonra beni aşağılamaya devam ettiği gerçeğinden, sevgilimin ıslak ağzını sikerek zevk alıyordu.

Meryem’i almaya kararlı bir şekilde partiden hızla ayrıldım. Hızlı adımlarla oraya doğru yürüdüm. Adres, arkadaşımın partisinden sadece birkaç blok ötedeydi. Tüm bu süre boyunca endişe ve kaygı içindeydim. Onu sikti mi? Kendime sordum. Eğer sevgilim uzun zamandır bana sorun çıkaran zorbamla yatarsa bu en büyük ihanet olurdu.

Yaklaşık 10 dakika yürüdükten sonra eve vardım. İçeriden yüksek sesle müzik çalıyordu ve ön kapı aralıktı, ben de hemen içeri girdim. Hemen yere yatırıldım ve üstüme bastırdılar. Etrafıma bakındım ve on kadar korkunç görünümlü sporcunun yanı sıra tanıdığım ve nefret ettiğim başka bir sıska küçük adam tarafından pusuya düşürüldüğümü gördüm. Eski sevgilimle hâlâ çıkarken onu beceren sıska ahmaktı.

Onu siktikten sonra içine boşalmıştı. Daha sonra beni aldattığını öğrenmiştim. Bu yüzden kaçınılmaz olarak o gece onunla yattım. Adamın dölleri hala amındayken onu sikmiştim. O gece amının inanılmaz derecede ıslak olduğunu düşündüğümü hatırlıyorum. Keşke bilseydim.

Sporculardan biri beni saçlarımdan tuttu ve gözlerine bakmamı sağladı. “Biz Yiğit’in arkadaşlarıyız ve şuradaki Burak’ı zaten tanıyorsun” diyerek eski sevgilimi siken sıska adamı işaret etti.

“Bu ev partisine gelmemeliydin, şimdi sana bir ders vereceğiz, sevgilinle daha önce tanıştık ve şimdi hepimizin onu becermesini izleyeceksin, dersini öğrenmenin tek yolu bu aptal.”

Beni banyo kapısına sürüklediler ve kapıyı açtıklarında Yiğit sevgilime sakso çektiriyordu. Bana baktı ve dudak büktü. Bir grup atletik adam beni dizlerimin üzerine çökmeye zorladı ve koli bandıyla bileklerimi, kollarımı ve ayak bileklerimi sardı. Onlara karşı mücadele ettim ama kaçamadım.

“Bebeğim” diye bağırdım, “bunu yapma”. Bana doğru baktı. “Yiğit’i sevmiyor olabilirsin ama bence yakışıklı ve siki çok büyük!” dedi heyecanla. Onun beyaz sert üyesini okşarken izledim. Benden en az beş santim daha büyüktü.

“Hadi yatak odasına gidelim dostum” dedi sporcu adamlardan biri “Hadi yapalım” diye onayladı Yiğit. Hepimiz yatak odasına gittik. Buna inanamıyordum, benim için bir kabus gibiydi. En büyük düşmanımın ve on sporcunun sevgilimi becermesini izlemek üzereydim. Eski sevgilimle yatan adamdan bahsetmiyorum bile, muhtemelen sevgilimin amını ikinci kez dölleme şansı bulduğu için sevinçten zıplıyordu.

Meryem bana döndü ve “Mustafa bunu bir barış teklifi olarak düşün, aranızdaki sorunların çözülmesini istiyorum, bu geceden sonra bu adamların hiçbiri seni bir daha rahatsız etmeyecek. Yiğit’e seni dövdüğü için kızamazsın ve lisede sana yaptığı zorbalıklar için de ondan nefret edemezsin. Tamam mı aşkım? Bu problem burada bitecek.” dedi.

“Hayır, bunu yapma!” diye acınası bir şekilde itiraz ettim.

“Seni seviyorum tatlım! Lisedeki zorbanın beni becermesine izin verecek olmam seni sevmediğim anlamına gelmez. Henüz bilmiyor olsan bile senin için en iyisi bu” dedi bana sempatiyle bakarak.

Utanarak başımı öne eğdim, istesem de istemesem de bu olacaktı. Pazarlık edecek durumda değildim “Tamam bebeğim” diye sızlandım.