Ben hazırım demeye kalmadan bana zorbalık yapan iki adam araya girdi.

“Hey bekle, sevgilinin aletini yalamadan önce ağzını döllerimizle doldurmak istiyoruz. Böylece sevgilinin sikini emdiğinde hissedeceği tek şey, sikinin etrafında dolaşan döllerimiz olacak.” dediler ve güldüler. Her ikisi de sevgilimin ağzını döllerken beni bekletti.

Alp, Berk, Doğukan ve Arda, yani hemen hemen tüm iyi arkadaşlarım, görünüşe göre bunun iyi bir fikir olduğunu düşündüler. Bu yüzden beni bir kenara ittiler ve benim katılmama izin verilmeden önce son bir kez sevgilimin döllere aç gırtlağına siklerini sokma fırsatını yakaladılar. Bunu yaparken, “Sevgilin tam bir orospu kanka.” ve “Sevgilin sadece bizim döl deliğimiz, istediğimiz zaman boşalabileceğimiz bir yer” gibi şeyler söylüyorlardı. Arda, “Bunlar doğru, değil mi Meryem?” diyerek açıklamasını istedi.

“Evet” ağız boşluğunda toplanan büyük döl havuzunda boğuldu. “Ben sadece Mustafa’nın arkadaşlarının kullanabileceği bir döl deliğiyim. Artık Mustafa’ya ait değilim, arkadaşlarına aitim, uygun gördükleri gibi sikiş deliklerimi kullanmaları için.” Ağzındaki gargara yaptı.

Gözlerimin içine baktı. “Ben bir döl deliğiyim, Mustafa. Benimle gurur duymuyor musun? Ben arkadaşların için bir döl deliğiyim! Şimdi herkes senden önce bana sahip olduğuna göre, sakso ister misin bebeğim?” dedi. Dayanamadım ve başımı salladım.

Ağzındaki döl havuzunu bana göstererek iyice açtı. Sikimi yavaşça o döl havuzunun içine batırdım. Daha da içeri ittiğimde beyaz döllerin sikimi sardığını hissedebiliyordum. Meryem’in diğer erkeklerin dölleriyle dolu kaygan ağzına sikimi daldırmanın verdiği hissi size tarif etmenin bir yolu yok. Bu hissin açıklanamaz olduğunu söylemek yeterli. Dudaklarıyla sikimi sardı. Sonra yanağı şişti. Ağzında sikimin etrafındaki dölleri salladığını hissedebiliyordum. Onun kaygan ağzını bile zar zor hissedebiliyordum, sikim sadece dölle kaplanmıştı. Kavanozdaki bir numune gibi. Hava geçirmez bir şekilde kapatılmış bir delik içinde. Dudaklarının arasına sıkıştırılmış küçük sikimle bana sevgiyle baktı.

Zorbalarımdan biri alaycı bir şekilde “Eee kanka, dölümüzü orada hissediyor musun?” diye sordu, gösteriyi izleyen bir kalabalık vardı ve birkaç adam kıs kıs gülüyordu.

“Evet, benimkine ne dersin” dedi Alp “Ona oldukça iyi bir posta attım.”

“Evet” diye mırıldandım.

“Kalabalıktan biri “O da neydi, seni duyamadık?” dedi.

“Evet, tamam” dedim bu sefer daha yüksek sesle, “İtiraf ediyorum, ağzındaki dölleri hissedebiliyorum.”

Meryem hiç emmiyordu, sadece sikimi ağzında sevgiyle tutuyordu, bana bakarken, yüzünü ve saçlarını süsleyen döl çizgileriyle.

Kalabalık yavaşça dağıldı, erkek grupları gülerek uzaklaştı. Ağzı sikimin etrafına sarılmış halde donmuş bir şekilde öylece durmaya devam ettik. Duygularıma odaklandım. Aletim onun ağzında süzülürken sıcak yapışkan hisler. Arkadaşlarımın döllerinin sikime dokunduğuna inanmak zordu. On dakika kadar öylece durduk. Meryem hala başıyla herhangi bir hareket yapmadığı ya da beni boşaltmaya çalışmadığı için biraz kafam karışmıştı.

“Bebeğim, işimi bitirecek misin, bitirmeyecek misin?” diye sordum.

Gözlerinin kenarlarının sessiz kahkahalarla kırışmasını izledim, sikim hala deliğini tıkarken cevap veremiyordu. Bir saniye sonra nihayet sikimi ağzından çıkardım, son derece yapışkan ve süngerimsi bir şeye dönmüştü. Suya batmış gibi görünüyordu, çok uzun süre jakuzide kaldığınızda olduğu gibi çok buruşmuştu.

Kız arkadaşım büyük bir yudumda, gırtlağında yüzen bol miktardaki dölü yuttu. Sikimin orada olduğuna inanamıyordum.

“Üzgünüm bebeğim, o kadar adamdan sonra ağzım biraz yoruldu, belki daha sonra eve gittiğimizde” diyerek soruma cevap verdi.

Orada durup sikimin yavaşça söndüğünü görünce kendimi çok kötü hissettim. Onu başka bir erkekle görme fantezimden bahsettiğimde aklımdan geçen kesinlikle bu değildi.

“Gerçekten mi ya?” Hayal kırıklığına uğramış bir sesle yalvardım. “İstediğim bu değildi, söylemiştim!”

Bunun üzerine başını sertçe bana doğru çevirdi, yüzüne hoşnutsuz bir ifade hâkim oldu.

“Hayır, bu tam olarak senin istediğin şey!” Neredeyse bana bağıracaktı. “Başka erkeklerin sevgilini kullandığını görmek istiyordun.” Açıkça ifade etti. “Araştırmamı yaptım ve gavatların gerçekten aşağılanmak istediklerini okudum. İstediğin kadar inkâr edebilirsin ama bundan hoşlandığını biliyorum.” Devam etti, sesi hâlâ kızgın geliyordu.

“Beni o adamlara hizmet ederken izlerken sertleştin, değil mi?” Hâlâ bana dik dik bakarak retorik bir şekilde sordu. Sessiz kaldım. Yanıt vermemem onu daha da sinirlendirmişe benziyordu.

“Şimdi kabul edemeyebilirsin, ama bunun için bana daha sonra teşekkür edeceksin” Bana tükürdü. “Sana olduğun gavat erkek arkadaş gibi davranmaya devam edeceğim, çünkü gerçekten istediğin şeyin bu olduğunu biliyorum.”

Sanki benim için en iyisinin ne olduğuna çoktan karar vermiş gibiydi.

“Umarım gavatlık görevlerine hazırsındır, bebeğim” dedi, neden böyle bir terim kullandığını merak ederek bir korku duygusuyla karışık bir endişe patlaması hissettim.

“Eğer seni boşaltmamı istiyorsan…” Kasıklarımı işaret etti. “…Eğer benimle birlikte olmak istiyorsan, ne dersem onu yapacaksın.”

“Şimdi gidip arkadaşlarının her birine bana döllerini verdikleri için teşekkür etmeni istiyorum” diye tersledi beni.

Mutfağa geri döndüm ve Alp’i gördüm. İsteksizce ona doğru yürüdüm, Meryem beklenti içinde arkasından geliyordu. Bize baktı.

“Hadi.” diye fısıldadı.

“Sevgilimin ağzını siktiğin için teşekkür ederim Alp.” dedim, içten içe “ve boğazını döllediğin için.” sonra Doğukan’a döndüm.

“Kız arkadaşıma döllerini verdiğin için teşekkür ederim Doğukan.” Kalabalığa döndüm “Sevgilimin siklerinizi emmesine izin verdiğiniz için hepinize teşekkür ederim.”

Hayatımın en aşağılayıcı gösterisi olması gereken bir şekilde, sevgilimi kullandıkları için odada dolaşan erkeklere yüksek sesle teşekkür ettim.

Meryem’e “Tatmin oldun mu?” diye söylendim. Yüzüm kıpkırmızı olmuş, resmen öfkeden kuduruyordum.

“Hayır, hayır. Unutma, bunu sen istedin.” dedi ve partideki diğer kişilerle konuşmak için dönüp gitti.

Ondan ayrılmayı düşündüm ama Meryem’den ayrılmak istemedim ve ne zaman dikkatini çekmeye çalışsam ya da ayrılmak istediğimi ima etsem, bana hafifçe sırıtıyor ve şakalaştığımı sanıp beni görmezden geliyordu.

Partide kaldık ve herkesin sevgilimin daha önce o fiyaskoda rol alan küçük döl sürtüğü olduğunu bilmesinden utanarak başımı eğdim.

Meryem adımlarında ekstra bir coşkuyla yanıma geldi. “Hey bebeğim” dedi “Farklı bir ev partisine gidiyorum, Emre bana adresi mesaj attı”

“Tamam, gidelim” dedim, bir rahatlama dalgası hissederek. Başka bir yere gideceğim için çok mutluydum. Aldatan kız arkadaşı olan adam olarak tanınmadığım bir yere.

“Oh… Hayır, üzgünüm bebeğim, sen davetli değilsin. Emre sadece beni davet etti.” bunu bana neşeyle söyledi.

İncindiğimi hissettim, bu gece bana yaşattıklarından sonra beni burada terk edecekti. Erkeklerin yarısını yaladığı bir partide beni yalnız bıraktığına inanamıyordum. Kendimi biraz kırgın hissettiğimden, haberi tam olarak sindiremeden cevap verdim.

“İyi” diye tersledim “Git eğlen.”

O partiden ayrıldı ve ben sözde arkadaşlarımla takılmaya devam ettim. Aldatan kız arkadaşım tarafından sikleri yalatılanlarla aynı kişiler. Hiçbiri bana gerçekten bakmıyor ya da benimle konuşmuyordu, sevgilimin tatlı ağzını benim önümde sikmekten sanırım garip hissediyorlardı.