Sevgilimi Partide Grup Siktiler – 3

Alp, Doğukan ve Arda hâlâ orada konuşuyorlardı. Elimde taze birayla onlara katıldım.

“Hey dostum,” dedi Arda omzuma vurarak, “İyi vakit geçiriyor musun?”

En iyisi hiçbir şey olmamış gibi davranmak, diye düşündüm kendi kendime. Yani bunlar benim en iyi arkadaşlarımdı ve onlarla olan on yıllık ilişkimi sevgilimin partide onlara oral seks yapması gibi önemsiz bir şey yüzünden mahvetmek istemiyordum.

“Sorun değil” diye cevap verdim, “Daha iyi olabilirdi” diye itiraf ettim bir saniye sonra.

Arda sırıtarak “Harika vakit geçiriyorum” dedi, “Hatta az önce bir hatuna sakso çektirdim.” Hatun kişisinin sevgilim olduğunu ve sadece benimle dalga geçtiğini gayet iyi biliyordu.

O anda sevgilim ortaya çıkmaya karar verdi. Oturduğumuz tezgâha doğru yürüdü ve yanımdaki tabureye oturdu. Hâlâ yüzüne sıçrayan döller vardı.

Lanet olsun, bu utanç vericiydi. “Hey Alp… Hey, Doğukan, Selam Arda!” diye gülümseyerek onları selamladı. Alp, yanımda oturan sevgilimin dölleriyle kaplı görüntüsü karşısında kahkahayı patlattı.

“Merhaba bebeğim,” dedi bana dönerek. “Ben de seni arıyordum.”

Hepimiz on dakika boyunca sanki sıra dışı bir şey yokmuş gibi oturup sohbet ettik. Sonra Meryem döndü ve yüzünün her tarafı döl içinde bana baktı.

“Öpücük istiyorum bebeğim.” dedi ve dudaklarını bana doğru büktü. Dudaklarının yarığında küçük bir havuzda biriken dölleri görebiliyordum. Ben tepki veremeden Meryem kolunu omzuma doladı ve elini başımın arkasına götürerek orada sabitledi, ardından yüzünü benimkine yaklaştırarak ateşli bir öpücük kondurdu. Dudaklarında en iyi üç arkadaşımın keskin döllerinin tadını alabiliyordum. Benden ayrılıp başımın arkasını serbest bırakırken muzipçe kıkırdadı.

Arda’nın kıkırdadığını duydum: “Sakso çektirdiğim kız gerçekten de iyi sakso çekiyormuş kardeşim.”

“Evet, beni de yaladı!” Alp de katıldı.

Sevgilimin banyoda onlara nasıl sakso çektiği hakkında konuşmaya devam ettiler, onun gerçek adını asla kullanmadılar, sadece “o, o kız, o orospu, o sürtük” diye seslendiler. O sırada ben dudaklarımda onların dölleriyle oturuyordum. En iyi üç arkadaşımın tadı ağzımdaydı. İğrendim. O sırada Meryem izin istedi ve ben de onu takip ettim.

“Yıka şu pisliği” dedim öfkeyle.

“Belki de döl maskemi sevdiğim hiç aklına geldi mi? Bence arkadaşlarının beni senin elinden almalarını ve kız arkadaşını nasıl bir sikiş deliği olarak kullandıklarını sembolize ediyor. Şimdi, eeğer bana bir öpücük daha verirsen onu yıkayacağım.” dedi.

Başımı acınası bir şekilde eğdim, onu tekrar öpmeyi gerçekten istemiyordum ama aynı zamanda döl sıvalı sevgilimle toplum içinde dolaşmaktan gerçekten utanıyordum. Öne doğru eğilip onu tekrar öpmeden önce etrafıma bakındım ve kimsenin izlemediğini gördüm. Bu sefer öpücüğü daha uzun süre tutarak bastırdı, dudaklarımız ayrılmadan önce ıslak ağızlarımız üç saniye boyunca birbirine iyice karışmıştı. Dildeki tuzlu dölün tadını alıp iğrenmeme rağmen, fiziksel yakınlıktan tahrik olan aletim yeniden zonklamaya başlamıştı.

Daha sonra banyoya gitti ve temizlendi. Partiye döndüğünde elimi omzuna koydum ve Meryemle ciddi bir şekilde konuştum.

“Tamam, bu kadar! Bu partide artık sürtükçe davranmak yok, bana söz vermeni istiyorum” dedim.

“Tabii ki bebeğim.” dedi çapkın bir sırıtışla. “Sen nasıl istersen.”

İçimi kemiren bir endişe hissettim. Ama tüm yaptıklarından sonra bile ona güvenmek zorundaydım, arkadaşlarımın aletlerini yaladı ve yüzünde onların dölleriyle dolaştı, yani daha ne kadar ileri gidebilirdi ki? Sigara içmek için arka bahçeye çıktık.

Orada duran iki adam konuşuyordu. İçlerinden biri bir espri yaptı ve kulak misafiri olunca ben de güldüm. İri yarı adamlardan biri bana döndü ve “Ne gülüyorsun?” dedi. Gülümsememin bozulduğunu hissettim, ne kadar kaba diye düşündüm. “Ş-ş-ş…şaka” diye kekeledim.

“Ş-ş-ş… ne salak? Şaka senin için değildi.” alaycı bir şekilde söyledi. Bir kavganın başlayacağını hissedebiliyordum. Engellemeye çalıştım.

“Bakın burada problem çıkartmaya çalışmıyorum, saygısızlık etmek istemedim” dedim hemen.

“Ben ettim” dedi, saldırgan bir şey söylemem için beni cesaretlendirerek. O ve arkadaşı üzerime atlamaya hazırlanıyor gibi görünüyorlardı, ben de geri çekildim.

“Tamam, biz gidiyoruz o zaman” dedim uysalca. Geri çekildiğimi görünce, alaycı bir tavırla birasını üzerime sıçrattı.

“Evet, sana zarar vermeden defol git buradan aptal.” dedi pislik.

“Hadi bebeğim, gidelim” Meryem’in elinden tuttum ve onu eve götürdüm. Kahkahalarının arkamdan uzaklaştığını duyabiliyordum. Gömleğime bulaşan birayı temizlemek için banyoya girdim. Dışarı çıktığımda Meryem’i hiçbir yerde bulamadım. Ben de etrafımdaki parti devam ederken oturma odasında birkaç bira içip öylece takıldım.

Bir süre onu göremeyince endişelenmeye başladım ve tekrar kalkıp aramaya başladım. Ana koridora doğru yürüdüm ve gördüğüme şok oldum. Meryem dizlerinin üzerinde laf atıştığım iki elemanın sikini yalıyordu! “Bebeğim ne yapıyorsun?” diye bağırdım.

“Kapa çeneni aptal” dedi adamlardan biri.

“Karışma bize.” dedi diğeri. Meryem’in ikisi arasında dönüşümlü olarak siklerini emmesini izledim. İnanamıyordum, hayatımın aşkı bu iki pisliğe sakso çekiyordu. Sadece bu da değil, bunu koridorda, herkesin geçip görebileceği bir yerde yapıyordu. Bu gece başka bir şey yapmaması yönündeki ricamı tamamen göz ardı etmiş ve bana karşı açıkça düşmanca davranan bu iki adamı seçmişti. İki pisliğin Meryem’in ağzını doldurmasını izlerken orada aşağılanmış ve şok olmuş bir hâlde duruyordum.

“Off, baksana kanka, sikim kız arkadaşının ağzında” diye alay etti soldaki adam, bana doğru kendini beğenmiş bir sırıtışla.

“Şş, orospu. Sikimi emerken sevgiline bak.” Meryem bakışlarını bana çevirdi, gözlerimle buluştu ve zorbamın siki ağzına girip çıkarken sevgiyle yukarı baktı. Bana kaşlarını çatarken yarrağın ağzından çıkmasına izin verdi.

“Eeee? Orada öylece oturup izleyecek misin?” dedi Meryem. Benim hareketsiz kaldığımı görünce “Ben de öyle düşünmüştüm zaten. Senden daha güçlüler, senden daha büyük sikleri var ve senin asla olamayacağın kadar erkeksiler, ezik.” dedi. Bana bakarken her iki elinde de kalın damarlı birer sik tutuyordu. Bana doğru göz kırptığını gördüğümde yüzündeki öfke ifadesi bir anlığına kırıldı. Sanki bunu benim için yaptığını, bunun bizim küçük sırrımız olduğunu ve bunun benim istediğim türden bir boynuzlama olduğunu anlatmaya çalışıyordu.

“Bebeğim, lütfen yapma” diye acınası bir şekilde yalvardım.

Benimle kurduğu kısa süreli samimi iletişim, yüzündeki öfkeli ifadenin tekrar ortaya çıkmasıyla yok oldu. Daha da sinirlenmeye başladı, sesi yükseliyordu.

“Bu büyük ve güçlü adamların seni zorbalaması beni çok tahrik ediyor. Dizlerinin üzerine çök!” diye sertçe talepte bulundu.

“Hayatta olmaz!” diye itiraz ettim.

“Dediğini yap lan!” diye bağırdı soldaki adam. “Yoksa canını yakarız.” dedi. İçlerinden biri elini omzuma koydu ve beni dizlerimin üzerine çökmeye zorladı. Artık yüzüm sevgilimin ve onların siklerinin hizasındaydı.

“Şimdi izle” diye emretti Meryem, “Zorbalarının siklerini emerken beni izle.” Sevgilimin, bu büyük orospuluk gösterisinde, sik yalama becerilerini uygulayarak, onların kirli siklerini nasıl yalayıp yuttuğunu kelimeler kifayetsiz kalarak izledim.

Dizlerimin üzerinde, olanlarla göz hizamda, bu iki erkeksi adam sevgilimin boğazını önümde delerken kendimi küçük hissederek izledim.