“Hey tatlım” dedi Meryem.

“Partide bir adamla tanıştım ve onu tuvalete götürüp ağzıma alacağım.”

Muhteşem kahverengi gözleriyle bana baktı. O hayatımın aşkıydı, bir gün onunla evleneceğimden hiç şüphem yoktu. Beş yıldır çıkıyorduk ve ilişkimizdeki her şey mükemmele yakındı. Seks hayatımız hariç. İlk tanıştığımızda, birlikte geçirdiğimiz zaman bir seks ve tutku kasırgası olmuştu, ancak şimdi bu kadar uzun süre çıktıktan ve birlikte yaşadıktan sonra, cinsel ilişkimizin sıklığı yavaşlamıştı. Meryem ile partiden birkaç hafta önce konuşmuştuk ve kendisi seks hayatımızı renklendirmemiz gerektiğini söylemişti. Diğer şeylerin yanı sıra rol yapmayı, iplerle birbirimizi bağlamayı vesaire tartışmıştık. Onu bu kadar çok sevmemin nedenlerinden biri de her konuda çok açık görüşlü olması. Gözlerimin içine baktı ve bana o gün en karanlık fantezimin ne olduğunu sordu. İşte o zaman onun başka bir erkekle yatma fikrinin beni inanılmaz derecede azdırdığını itiraf etmiştim. Nedenini bilmiyordum ama beni aldattığı fikri mastürbasyon yaparken sık sık düşündüğüm bir şeydi. Şok olmak ya da beni yargılamak yerine bu haberi anlayışla karşılamış, açık olduğum ve bu garip cinsel sapkınlığımı onunla paylaştığım için bana teşekkür etmişti. Hatta başka biriyle bir şeyler yapmak isteyebileceğinden bile bahsetmişti. Elbette sadece denemek için, seks hayatımızı daha iyi hale getirip getirmediğini görmek için.

“Bu harika değil mi bebeğim? Tam istediğin gibi!” dedi Meryem neşeyle.

Partinin resmen ortasındaydık, yüksek sesli müzik bangır bangır çalıyordu. Bu noktada Meryem oldukça sarhoştu. Konuştuğumuz konuyu bu gece gerçekleştirmeyi kısaca tartışmıştık, bu yüzden tamamen hazırlıksız değildim. Ondan sadece partide birini seçecekse dikkatli seçmesini istemiştim.

“Tamam, eğer eminsen…” dedim. Benden nazikçe uzaklaşırken tereddütle cevap verdim.

Daha önce kendimi heyecanlı hissetmiştim. Şimdi ne kadar sarhoş göründüğünü görünce biraz tereddüt ettim. Sevgilimin diğer odaya doğru vals yaparak uzaklaşmasını izledim, mükemmel koca götü müzikle birlikte sallanıyordu. Birkaç dakika sonra arkadaşım Arda’yı banyoya doğru çekerek geri geldi. Bir kolunu Arda’nın koluna dolamıştı ve onu kıkırdayarak sürüklüyordu. “Hayır ya!” diye düşündüm utanarak, “Arkadaşlarımdan biri olmamalı!” İçimden garip bir his kaplamıştı, kız arkadaşımın tanıdığım birini seçmiş olmasından utandım. Tedbirli olmak buraya kadarmış demek ki. Arkadaşının kız arkadaşının ona sakso çektiğini bildiği için muhtemelen onun sıcak ağzının tadını çok daha iyi çıkaracaktı.İçimdeki kıskançlık alevlenerek banyoya doğru gözden kaybolmalarını izledim. Bunu durdurmalıyım diye düşündüm kendi kendime. Kız arkadaşıma ne yaptığını bildiğim için Ardayla takılmak çok garip olacaktı.

“Yok artık ya! Arda, sikin çok büyük!” sevgilimin hayret dolu sesi kulaklarımda yankılandı.

“Öyle mi?” dedi Arda. Kendini beğenmiş bir şekilde cevapladığı aşikârdı.

“Erkek arkadaşınınkinden daha mı büyük?” Arda’nın sert sesi kapıdan içeriye doğru yayıldı.

“Çok daha büyük” diye azgınlıkla fısıldadığını duydum. “Hadi, bana sakso çekeceğini söyledin, al ağzına.”

Arda sabırsızca talep etti. Ne kadar kaba bir pislik, diye düşündüm onun emrivaki sözlerine. Meryem’in ona, “Eminim bunu uzun zamandır istiyordun.” dediğini duydum.

“Bana nasıl baktığını, benimle nasıl flört ettiğini gördüm. Aramızda bir elektrik var, bunu inkâr edemezsin” diye detaylandırdı, sesi hafifçe boğuklaşıyordu.

Arda ona, “Evet, Mustafa için fazla seksisin” dedi. “Yani, arkadaş olduğumuzu biliyorum ama o biraz eziğin teki.” diye Meryem’e iltifat ederken bir yandan da beni eziyordu.

“Mustafa tatlı biri falan filan ama…” Kız arkadaşımın sesi bir an için kesildi ve onu arkadaşımın iri erkekliğine büyülenmiş gibi baktığını hayal ettim. “…kesinlikle kadar büyük bir siki yok.”

Kıskançlığım alevlendi, kaslı ya da fit olmadığımı biliyordum ve ne demek istediğimi anlıyorsanız, tam olarak boyut anlamında şanslı olmadığımı biliyordum. Meryem’in de onunla aynı fikirde olduğunu duymak, kendime olan güvensizliğimi bir nefret seli halinde zihnimin ön saflarına taşıdı. Bu konuyu ona hiç açmamalıydım, diye düşündüm endişeyle. Ya Arda’nın sikinin tadına baktıktan sonra onu benden daha çok beğenirse? Aklımdan geçen endişeli düşüncelere rağmen, kapının diğer tarafındaki manzarayı hayal ettiğimde sikim kot pantolonumun içinde rahatsız edici bir şekilde zonkluyordu. Meryem dizlerinin üzerinde, elini arkadaşımın kalın erkekliğine sarmış, onu sıcak ve ıslak ağzına alırken ona bakıyordu gibi hayal ettim. Hâlâ koridorda, banyo kapısının ince ahşabının dışında dururken, elim kasıklarıma doğru kayarken dinlemeye devam ettim. Yalama ve emme seslerini ve Arda’nın azgın inlemelerini duyabiliyordum. Sevgilim onun kocaman olan sikini emerken arkadaşım edepsizce konuşmaya başladı:

“Ağzındaki siki sevdin mi orospu?” Sevgilimden boğuk bir “evet” sesi duydum.

“Mustafa’yı öptüğün ağızla aynı ağız mı?” Arda sapıkça devam etti. “Sence o sürtük ağzında sikimin tadının olduğunu bilse seni öpmek ister miydi?”

Arkadaşım Arda’nın tüm bu çılgınca şeyleri söylediğine inanamıyordum. Sonra beni çok üzecek şekilde Meryem de ona kötü şeyler söylemeye başladı.

“Evet, ben sevgilisini aldatan bir orospuyum, Mustafa beni tatmin edemiyor. Şu andan itibaren beni istediğin zaman kullanabilirsin. Mustafa’nın arkadaşlarından herhangi biri de beni istediği zaman kullanabilir” diye ahlaksızca devam etti. Onun beni boğucu yorumları ıslak emme sesleriyle kesildi.

“Yüzüme boşaldıktan sonra Doğukan’a bunları söylemeni istiyorum” diye talimat verdi ve bir an durakladı “Alp’e de söylemeni istiyorum. Söyle onlara! Ben sevgilisini aldatan bir fahişeyim ve onların siklerini banyoda bekliyorum”

(Merak ediyorsanız, bunlar şu anda evin başka bir yerinde partinin tadını çıkarmakta olan diğer iki en iyi arkadaşımın isimleriydi)

“Şu andan itibaren sizin için bir orospu olmak istiyorum, ne zaman isterseniz içine boşalabileceğiniz ıslak bir delik.” Sürtükçe sözleri karşısında şok olmuştum. Daha önce hiç görmediğim, tamamen farklı bir yönünü sergiliyordu. Elim kasıklarımda, kotumun dışından sikimi okşuyordum. Koridorda gergin bir şekilde etrafa baktım. On beş metre ötedeki odada insanlar dolaşıyordu. Ne kadar istesem de onları dinlerken sikimi çıkarıp otuz bir çekemezdim, her an koridordan biri gelebilirdi.

Devamı bölüm 2’de.