Komşumuzla Tatil (12)

Üzerindeki kıyafetini gösteriyordu bana… Şeffaf gecelik kumaşından minicik tanga külodunu görebiliyordum. Eteği o tanga külodun hemen altında bitiyordu zaten, kısacıktı… Sütyen yoktu içinde… Meme uçlarının pembemsi koyuluğu ve kabarıklığı belli oluyordu. Gülümseyerek,

“Uygun değil mi? Biz buraya taşındığımızdan beri Burhan’ın yanında giydiğin neredeyse en kapalı kıyafet bu aşkım…”

Şaka yollu söylemiştim ama söylediklerim neredeyse gerçekti. Havuz başında önce minicik bikiniyle görmüştü karımı… Sonra çırılçıplak suyun içinde sevişmemizi izlemişti. Ve yatak odasında çırılçıplak karıma bakarak mastürbasyon yapmıştı.

“Tamam bebeğim. Eğer öyle diyorsan…”

Gülümsüyordu karım… Yavaşça arkaya doğru yürüdü ve kapıyı yavaş hareketlerle açtı. Dışarı çıkarken bana son bir bakış attı. Yüzünde yaramaz, şeytanca bir sırıtma vardı.

“Bir yemek için komşumuza yardıma gideceğim. Tamam…” Aslında hiç de öyle olmadığını biliyormuş gibi üstüne basarak söyledi bunu…

“Sadece bir yemek…”

Çıktı sonra… Bu kadını seviyordum. Komşumuzun bahçesine doğru yüksek topuklu terlikleriyle yürürken, onu bekleyen yabancı erkeğin evine yaklaşırken ağır çekimde karımı izledim. İncecik şeffaf kısa geceliği bütün güzelliğini meydana çıkarmıştı karımın, uzun ve çıplak bacaklarının üstünde çalkalanan kalçalarını sarıyordu.

Burhan sanki hazır bekliyormuş gibi karım adımını attığında kapıyı açıverdi. Burhan’ı gördüğümde kalbim hopladı. İri yarı gövdesiyle, gömleksiz ve yarı çıplak arka kapıyı açtı karıma… Bir şorttan başka bir şey giymiyordu komşumuz, öyle görünüyordu.

Birbirlerine gülümsediler. Ayla kızardı. Hiç konuşmadılar ve adam kolunu nazikçe beline sarıp karımı içeriye soktu. Aniden, gözümün önünden kayboluverdi karım…

Mutfağını görmek için uğraştım, ama panjurlar kapandı. İçeriden gelen ışık, pencerenin kenarlarından zar zor sızıyordu. Kalbim aniden daha hızlı atmaya başladı, ama kendimi kanepede oturmaya ve beklemeye zorladım.

On dakika geçti, sonra yirmi… Elimde televizyonun kumandası görmeden zap yapıyordum. Tüm televizyon kanalları zihnimdeki bulutları dağıtamadı bir türlü… Bir korku kapladı içimi, soğuk soğuk terlemeye başladım.

Komşumun yatak odasına, karanlığa, perdelerine bakabilmek, karımı görebilmek için yukarı koştum. Işığı yanmayan yatak odası karanlıktı. Sanırım aslında mutfaktaydı bizimkiler… Birkaç dakika daha geçti ve oturma odasında masanın etrafında volta atmaya başladım.

Yaklaşık bir saate yakın zaman geçtikten sonra aklıma iyi bir fikir geldi. Arka kapıdan çıktım, yavaşça bahçede yürüdüm. Komşunun mutfağına bir göz atmaya çalıştım. Işık yanıyordu ve ocakta bir kaç tencere vardı, ama Burhan ya da eşimden hiçbir iz yoktu.

Sonunda yan tarafa geçip bahçede sürünmeye karar verdim. En sonunda oturma odası penceresine vardım. Perdenin köşesinde tesadüfi bir boşluk vardı. Ya da ben öyle düşündüm.

Gördüğüm şey beni iliklerime kadar sarstı, ama aynı zamanda korkunç bir uyarılma hissi yarattı.

Burhan ve Ayla komşunun geniş koltuğunda oturuyorlardı. Fark ettiğim ilk şey, eşimin geceliğinin beline kadar aşağıya indiği ve onu güzel büyük göğüslerini meydanda bıraktığıydı. Burhan’ın muazzam elleri karımın iri göğüslerini pençeliyor, onlara masaj yapıyor, meme uçlarını sıkıyordu.

Kafasını zevkle arkaya atmış ve kendini o koca ellere bırakmış olan karımın hafif inlemelerini camın arkasından duyabiliyordum. Sonra büyük bir dehşetle Burhan’ın şortunun ayak bileklerinin etrafında olduğunu fark ettim.

Kocaman, kalın ve büyük yarağı açıkta duruyor ve yukarı doğru yükseliyordu. Tarifi imkansız derecede büyüktü aleti… Ayla’nın narin elinin o koca yarağın etrafına sarıldığını görünce neredeyse çöküyordum.

Karım elindeki aleti büyük bir zevkle, huşu içinde sıvazladı. Parmakları komşumuzun etkileyici direğine yavaşça yukarı ve aşağı masaj yaptı. Adamın ağır görünen taşakları karımın narin elinin hareketleriyle yukarı ve aşağı hareket ediyordu. Küçük, ince parmaklarının yarağın kalın çevresini tamamen kuşatmasının hiçbir yolu yoktu.

Manzara karşısında ağzım dilim kurudu, gözlerim genişledi, dizlerim titredi. Daha ben ne yapacağımı düşünemeden, bir tepki vermeden önce Burhan bir anda patladı. Onun inanılmaz, koç yumurtası kadar büyük toplarının nabız gibi hareket ederek yukarıya çekildiğine tanık oldum.

Kalın tohum şelalesi o koca yarağın ucundaki delikten adeta fışkırarak boşalmaya başladı. Beyaz köpüklü spermler, olayı Burhan için tatmin edici bir orgazmla taçlandırmak için pompalamaya çalışan Ayla’nın elini kapladı.

Burhan, karımın dokunuşundan gelen inilti, zevkle kendinden geçmiş vaziyette, başını geriye yasladı. Duvarın arkasına eğildim, dinledim, sersemlemiştim. Karımın şaşkın sesini duydum,

“Vay canına Burhan, çok fazla boşaldın. Nerede biriktirdin bu kadar spermi?”

“Teşekkür ederim sevgilim. Bunlar benim büyük taşaklarımın imalatı…” Durdu, gülerek devam etti. “Tanrım, bu harikaydı. Böyle bir şey yapmamızı ne kadar çok istediğimi bilemezsin.”

Ayla’nın sesi gergindi, kafası karışıktı. Erkeğin boşalmasına rağmen kule gibi dimdik duran sikinden gözünü ayıramıyordu.

“Bunu yaptığımıza inanamıyorum! Timur beni öldürecek!”

“Kocanı tanıyorum bebeğim, hiç de öyle bir şey yapmaz Timur… Ama ben seni zevkten öldüreceğim şimdi…”

Burhan’ın sesi şehvete bürünmüş gibiydi. Ben yine de karımın olayı burada bitireceğini umuyordum. Kısacık şeffaf geceliğini tekrar yukarıya çekip çıplaklığını örttüğünü görmeyi bekleyerek içeriye baktım.

Ahh… Hayır, tam tersine… Komşum geceliğini çıkarıp atan Ayla’yı kucağına oturtmuştu, dudaklarını kemirircesine öpüyordu. Karım da büyük bir şehvetle ona karşılık veriyordu. Karımın o hayran olduğu yarağın tadına bakmadan bırakacağını zannetmek ne kadar büyük bir saflıkmış meğer…

Karım adamın kucağında yükselerek alttan o odun parçası gibi yükselen erkekliğin üstüne oturmaya çalıştı. Dudaklarını ısırarak hedefi bulduğunda oturmaya başladı. İnlemelerini duyabiliyordum.

“Ohhh… Burhan… Canım yanıyor. Çok büyüksün… İkiye ayrılıyorum sanki… Çokk… Aahhh…”

Burhan cevap bile vermedi karıma… Homurdanarak karımın koca memelerine yumulmuş, dudaklarıyla uçlarını ısıra ısıra emiyor, dilini dolaştırıyordu.

O koca kule az sonra becerikli karımın bacaklarının arasında kaybolmuş, amcığına gömülmüştü. Biraz o şekilde durup bekledikten sonra oturup kalkmaya başladı karım… Çok sürmeden de feryat figan boşalmaya başladı. Burhan’ın kalın sikine geçirilmiş bir işkence mağduru gibi dakikalar boyu titreyerek, sarsılarak orgazm oldu.

Sonunda duruldu, yavaşça erkeğin kucağından kalktı. Amcığı sırılsıklam, dudakları genişlemiş vaziyetteydi. Gözleri yarı kapalı, eliyle amını okşayarak yatıştırmaya çalıştı bir müddet…

Sonra eğilip yerden geceliğini aldı, üstüne geçirdi. Burhan oturduğu koltuktan kalkmadan seksi karımı izliyordu sikini sıvazlayarak…

“Timur’dan korkma canım… Kocan senin yaramaz bir kız olmandan çok hoşlanıyor, Ayla. Yaptığımız şeyi sevecek, inan bana… Öyle bir erkek olsaydı, geçen gün seni benim yanımda sikmezdi.” Karım sinirli bir şekilde görüş alanımdan çıktı ve kapıya doğru giderken,

“Umarım sen haklısındır…” dediğini duydum.

Evimize geri döndüm, oturma odamızdaki kanepeye neredeyse uçarak daldım. Umutsuzca kendime çeki düzen vermeye, olan bitenlerden pek sarsılmamış gibi görünmeye çalıştım.

Hemen ardından sürgülü kapının yavaşça açıldığını duydum ve darmadağınık eşimin odaya girdiğini gördüm.

Saçları dağınıktı ve nefes alışverişleri hızlıydı. Geceliği kırış kırış bir haldeydi ve yüzünde beni görünce dehşete kapılmış bir ifade belirdi.

Ayağa kalkıp yanına gittim. Karıma hiç bu kadar ilgi duymamıştım. Hiçbir şey söylemeden durdum. Onu kolundan tutup kanepeye attım,

“Timur… Aşkım… Dur, bekle bak…”

“Kapa çeneni.” dedim sert bir sesle…

Geceliğinin eteğini kaldırmamla sırılsıklam ıslak kadınlığı açığa çıktı. Karımı ters çevirdim ve arkadan inanılmaz bir telaşla sertleşmiş sikimi bir hamlede amcığına gömdüm.

Onu hiç bu kadar sırılsıklam hissetmemiştim. Gerçekten az önce kocaman komşu yarağını içine almış olan vajinası biraz genişlemiş ve acayip ıslaktı.

“Siktiğimin orospusu seni… Lanet bir orospusun sen bebeğim… Ama bir sürtük gibi, bir orospu gibi davrandığında seni çok seviyorum aşkım…” Kıçını daha önce hiç olmadığı kadar tokatladım. Yüksek sesle inledi,

“Ahh… Timur! Hayır…! Ben çok kötü bir kadınım, çok üzgünüm!”

“Komşumuzun büyük yarağıyla oynamak ister misin, seni kirli küçük orospu? Söyle bana… Burhan’ın yarağını yemek ister misin tekrar?”

Kalçalarını yakaladım ve öfkeyle sikimi amına vurdurarak gidip gelmeye başladım.

“Ohhh! Hayır! Nasıl?” Ayla onu alırken yüzünü yastıklara gömdü.

Az önce komşumuzun koynunda neler yaptığını biliyordum. Karımın da benim de duygularımız karmakarışıktı. Fakat, zevk ve utanç birbirine geçmiş vaziyette olayın üstesinden geldik.

Azgın orospu karım, az önce komşumuzun koca yarağını yemesine rağmen, bu kez benimle sevişiyor, benim tatminim için uğraşıyordu. Hatırlayabildiğim kadarıyla onu hiç bu kadar azgın görmemiştim.

Karım benim sert hareketlerimle tekrar yükselmeye başladı. Zevk aldığını, sikimi saran vajinasındaki isterik kasılmalarını hissedebiliyordum. Çok güçlü bir şekilde, neredeyse bağırarak başını kanepenin üstündeki yastıklara gömerek sarsıla sarsıla boşaldı.

Karımın orgazmını görmek benim kendi patlamama neden oldu ve ben de tohumumu onun içine olduğu gibi boşalttım, sırtına çöküp kaldım.