Komşumuzla Tatil (7)

Ayla, yanakları kıpkırmızı ve utanmış durumdaydı. Fakat iki erkek tarafından beğenilmekten ve arzu edilmekten hoşnut olduğu o kadar belliydi ki… Burhan’a ve memeleri için yaptığımız iltifatlara biraz yumuşak bir tepki gösterdi,

“Tamam, hepsi bu kadar! Hadi bakalım, herkes suya…” diyerek kendini havuza attı.

Burhan ve ben de aynı anda bir kahkaha attık. Neşe içinde gülüyorduk. Benim şezlongum havuzun yanı başındaydı ve Ayla elimden tutarak beni suya çekiştirdi. Ben de havuza daldım, gülerek karımı kucakladım, suyun içinde oynaşmaya başladık.

Biraz yorulunca Burhan’ın yanı başında havuz kenarında tutunduk, şezlongda oturmaya devam eden Burhan’la sohbete devam ettik.

Bir ara sessizlik oldu. Kimse konuşmuyordu. İki erkek karımı süzüyorduk. Burhan çaktırmamaya çalışarak, bense apaçık, sikecek gibi bakıyorduk karıma… Ayla aniden Burhan’a zor bir soru sorana kadar hepimiz bir müddet sessizlik içinde durduk.

“Neden havuzda bize katılmıyorsun Burhan, sudan korkuyor musun?” Burhanın ağzının yarısı peynir ve kraker doluydu. Zorla onları yuttuktan sonra,

“Valla, havuzda giyebileceğim bir mayom yok Ayla’cım… Aslında bir mayo sahibi olduğumu bile hatırlayamıyorum.”

“Sen de altsız gir öyleyse Burhan…” diyerek bir kahkaha attım. Diğerlerine de komik geldi teklifim, onlar da güldüler. Gülmesi bitince,

“Yok artık sen de…” dedi koca adam… Aslında teklifimin çok hoşuna gittiğini, biraz üstelesem, hatta Ayla eh dese, bayıla bayıla yapacağını, çıplak vaziyette bize katılacağını biliyordum içten içe…

“Ne var canım… İnsanlar çıplaklar kampında nasıl dolaşıyorlar, görmedin mi hiç? Tanrının yarattığı bedenimizden niye utanacakmışız ki… Ayla’ya baksana… Bir avuçluk bez parçasının arkasına güzelliğini saklamaya çalışıyor. Ne gerek var aslında, değil mi?”

“Doğru söylüyorsun ama… Burası çıplaklar kampı değil ki canım…” dedi Ayla da… Dudaklarının kenarında şuh bir gülümseme vardı.

Usul usul Ayla’nın arkasına yanaştım, belinden tuttum. Birkaç dakika sonra suyun içinde vücutlarımızın teması beni kendimden geçirmişti bile… Onu istiyordum. Taş gibi olmuş sikimi kalçalarının arasından ona dayadım ve kenarda oturan erkeği umursamadım.

Karımın diri güzelliğinden ve içkilerden sarhoş olmuştum. Saçma bir şekilde karımın diğer erkeği etkilemesini ve Burhan’a yeni bir gösteri yapmasını istiyordum.

“Çıplaklar kampı değil ama… Ne var sanki… İki santim bikini memelerini zor örtüyor, geri kalan her şeyin meydanda işte… Hadi çıkar gitsin onu da… Hatta şimdi üstünü çıkarıp atarsan gerçekten hoşuma gider aşkım…” Bana döndü, tıslayarak,

Saçmalama Timur…” dedi. Sonra da fısıldayarak, “Burhan tam karşımızda… Kes artık şunu… Yapma… Delirdin mi sen?”

Sinirlenmesine rağmen isteğimi duyunca gözlerindeki heyecanı, dudaklarının titreyişini görebiliyordum. O da istiyordu bunu aslında… İki erkeği birden delirtmek hoşuna gidiyordu kahpenin… Kasıklarımı onun kalçalarına iyice bastırdım,

“Hadi bebeğim. Nasıl heyecanla bekliyor baksana… Hadi kalbinden vur onu… Memelerini çıplak görsün… Böylece biraz eğleniriz hepimiz…” Ayla gözlerinde şehvetle bana baktı ve fısıldadı,

“Güzel… Madem öyle istiyorsun. İstediğin gibi olsun, yapayım. Adam karının memelerini çıplak görsün seninle beraber… Ama sonra pişman olursan bana kızma.”

Derin bir nefes alıp kollarımın arasından kayıverdi birden bire… Karım suyun altına, havuzun dibine süzülerek inerken ben donup baktım. Oh tanrım… Çılgınca bulmasına rağmen isteğimi yerine getiriyordu karım… Üstünü yavaşça çözdü ve az sonra minicik ince siyah bikini üstü suyun üzerinde yüzüyordu.

Manzarayı görünce heyecandan delirecek gibi oldum. Tamam, artık budur derken, onu suda daha da derinlerde oynarken gördüm. Aniden başka bir grup siyah kumaş su yüzeyinde belirdi. Eşim G string kıvamındaki bikini altını da çıkarmıştı!

Bikiniyi suyun yüzeyinde görünce dikleştim. İşi biten ve yüzeye çıkan karım alay edercesine bakışlarla bana baktı.

Benimle beraber komşumuz da izliyordu bizi… Hayretle açılan gözlerle bize bakıyordu. Yeni çıkardığı iki parçalık minik bikinisini avucunun içinde topladı karım… Kolunu kaldırarak sertçe bir hareketle Burhan’a fırlattı.

“Mayom yok diye kendini üzme Burhan… Senin için bir mayo buldum!“ diyerek şuh bir kahkaha attı.

Gözlerime inanamadım! Burhan da öyle… Islak kumaş bir şaklamayla göğsünde patlamış, karımın ani hareketi onu hazırlıksız yakalamıştı.

Burhan’ın yüzü karımın şimdi suyun içinde çırılçıplak olduğu bilgisiyle aydınlanıvermişti. Bikiniyi tuttu, şaka yollu şortunun cebine tıktı.

“Hatıra olarak alıyorum!” diye bağırdı. “Bunu giyemem, çünkü bana küçük gelir. Benim malzemem seninkinden çok fazla…”

Gözlerini karımdan ayırmadan bir kahkaha patlattı. Adam zekâ olarak epey hızlı ve hazırcevaptı. Aslında küçük oyunumuzu oynamaya başlamadan önce onu bu kadar küçük görmemeliymişim.

Burhan’ın cebine tıktığı bikini yüzünden karım havuzdan bir şekilde çırılçıplak bedeniyle çıkmak zorundaydı. Ayla ve ben de güldük, ama şimdi havuz başında ortamı saran bir erotizm havası vardı.

Burhan çabucak boş kadehini tuttu, şakacı bir gülüşle şikayet edercesine elinde salladı. Kadehin içinde yanlara vuran buz parçalarının şıngırtısı duyuldu.

“Kadehim boşaldı yine… Biri kadehimi yeniden doldurmalı…”

“Şişe masanın üstünde dostum…” dedim cevabını bilerek…

“Ben koyardım, ama şu anda çok rahatım. Hareket etmekten de nefret ediyorum. Ayla… Sen yapabilir misin?”