Buraya taşınalı 1 hafta olmuştu. Behramın tekstil yeri vardı. Babamı da o yerin şoförlüğüne koymuştu.Bu arada anlamadığım bir olay vardı. Binanın sahibi behramdı fakat binada sadece biz oturmamıza rağmen Haydar adında 60 yaşlarında çirkin göbekli bir adamı kapıcı olarak koymuştu.O gün şöyle bir konuşma geçmişti aralarında.

Babam: Devrem kapıcıya ne gerek var.Binada zaten bir biz oturuyoruz.

Behram:Olur mu Alicim. Bir ihtiyacınız olur buralarıda bilmiyorsunuz.Haydarı çağırırsınız bu gibi durumlarda yardımcı olur.

Ali: Eee öyle diyorsan öyle olsun.

Annem: Teşekkürler behram abi.İyi düşündün gerçekden yemek yapmak için alabileceğim yerleri gerçekden bilmiyorum. Belli bir süre haydar amca bize gerçekden yardımcı olabilir.

O günde öyle geçmişti.Fakat Haydar amca günde en az 4-5 kere evimize uğrıyordu.Bir ihtiyacımız varmı ya da çöpler kaldımı diye.Her gelişinde Annemin içine düşücek gibi oluyordu. Annem ev hali normal bir eşofman bir tişört olsada yinede çok güzel duruyordu. Fakat rahatsız olmadım değildi. 60larında çirkin göbekli adam annemi görmek için gelip duruyordu.Okulum başlamıştı şans o ya Behramın oğluda benim aynı sınıftaydı.Serseri bir tipdi ama babasına çekmişti kalıplı biriydi.Fakat ben utangaç biri olduğumdan dolayı gidi kimseyle arkadaşlık kuramamıştım. Günler böyle geçerken babam bazı geceler eve geç gelmeye başladı.Niye geç kaldığını sorduğumuz zaman malzeme götürdüğüm yer uzaktaydı diyordu. Okuldan çıkmıştım annem markete kadar gitmişdi. Behram ve Babam salonda oturuyorlardı.

Behram:Ali ben sana o kadar çok oynama demedim mi?

Ali: Devrem ne yapsaydım. Borçları kapatmış olsam bile sana borcum vardı ödeyebilirim zannettim.

Ama artık söz ordan geçmicem son kez paranı istiyorum.

Behram: Ali tamam para sorun değil de sen nasıl ödeyeceksin bunu bana. Zaten sizin sezon başlayana kadar geldin.

Babam cevap verememişti.

Behram: O zaman şöyle yapalım. Pelini bizim tekstil atölyesin de çalıştıralım. Karı-Koca birlikte çalışırsanız çabuk ödersiniz. Ayrıca senin malzeme götürdüğün yerleride daha uzak yerler yapalım bunun sayesinde sana daha çok maaş verebilirim.

Ali: Devrem iyi hoş konuşuyorsunda benim hanım hayatında hiç işte çalışmadı orda ne yapabilir ki.

Behram: Sen rahat olsa koskocaman yer illa ki yapabileceği bir iş bulurum ben ona

Ali: O zaman çok sağol Behram.Akşam bizde yemeğe kal hep beraber konuşuruz bu konuyu.Aman borcun büyüdüğünü Pelin bilmesin.

Behram: Tabii ki bir şey çaktırmam

Babam borcu kapatmak isterken tekrar borçlanmıştı ve bu sefer annem de çalışmak zorunda kalmadı. Hayatı boyunca köyden çıkmayan ve ev işi yapan annem bir işyerin de çalışıcaktı.Neyse yapabilecek bir şey yoktu hem annem çalışmayı öğrenicekti.Akşam yemekler yenildikden sonra çay faslına geçildi.Ama bütün gece Behram annemi kesmekden geri durmadı.Annem ve Babam ona çok güvendiği için dikkat etmiyordu. Fakat ben farketmiştim Annemin üstünde normal kıyafetler vardı ayaklarında ise kırmızı ojeler mevcuttu. Behram durup durup Annemin ayaklarına bakıp dilini yalıyordu.

Babam: Pelin sana bir süprizim var dedi.

Annem: Allah allah sen hiç süpriz yapmazdın.

Babam: Görende beni kötü koca zannedicek. Ne zamandır düşünüp duruyordum. Buraya taşındığımızdan beri senin canın çok sıkılıyor.Arkadaşlarında yok sohbet edemiyorsun. Behram ile konuştum sana bir iş ayarlayacak. Hem senin için yeni bir heyecan olur ne dersin ?

Annem çok şaşırmıştı ve çok heyecanlanmıştı ilk kez çalışacaktı hemen cevap veremedi.

Behram: Ali çok haklı yenge. Benim içinde sorun olmaz sana yapabileceğin bir iş bulurum.

Annem: Kocam sen gerçekden çok düşüncelisin.Günlerden evde boş boş oturuyordum.Ve hiç çalışmadığımdan aklıma gelmemişti bir işte çalışmak.Tabii ki de çalışırım.

Annemin gözleri adeta gözlerinin için gülüyordu çok mutlu olmuştu.

Behram:O zaman çayları ben koyayım. Yeni çalışanıma bir hediyem olsun.

Diyerek mutfağa gitti benimde tuvaletim gelmişti tuvalete giderken Behram amcanın çaylardan birine bir toz attığını gördüm. Şekerdir diye düşünmüştüm ve çok sıkışmıştım direk tuvalete gittim. O gün öyle geçmişti. Annem çalışmaya başlayalı bir hafta olmuştu artık yüzü gülüyordu çok mutluydu artık canı sıkılmıyordu.Ertesi gün okuldan proje vermişlerdi benim eşim olaraksa Behramın oğlu olan mehmet çıkmıştı.Tam okul çıkışı proje hakkında konuşmak için numarasını istiyecektim ki onu kalabalıkta onu kaybettim. Aklıma Behram amcaya sormak geldi.Hem annemin işyerinide görmemiştim nasıl bi yerdi acaba diyip minibüse atladım.Behram amcanın tekstil yeri baya büyük bir fabrika tarzıydı önde ise showroomu vardı. Üretim yeriyse en arka taraftaydı.İçeri girip güvenliğe annemle babamın burda çalıştığını annemi görmeye geldiğimi söyledim yeri tarif etti. Bende o yere doğru gitmeye başladım gidiyordum fakat nerdeyse fabrikanın sonuna geldim. Koskoca fabrikanın en sonunda küçük bir oda vardı. Odaya girdim.İçerde 2 tane izbandut gibi esmer herifler vardı birde güzeller güzeli bembeyaz tenli annem vardı odada parlıyordu resmen. Oda küçüktü fakat 1 tane dikiş makinesi 2 tanede masa vardı. Annem dikiş makinesinde dikiş yapıyordu. Demek işi buydu dikiş yapmasını öğrenicekti.

Annem: Aaa Can hoşgeldin. Bir şeyin yok değil mi?

Can: Yok yoka anne iyiyim. Mehmetin numarası lazım oldu da onu almaya geldim gelmişken senide göreyim dedim.

O esnada adamlardan biri seslendi. Onlara tekrar baktım. Sonradan İsimlerinin Haydar ve mahmut olduğunu ve ikisininde 45 yaşlarında olduğunun öğrenmiştim.

Haydar: Pelin bu senin oğlan mı? Maşallah ablası gibi duruyorsun.

Annem:Evet haydar usta benim oğlan Behram abiye bir şey sormaya gelmiş.

Mahmut: Lan Haydar şimdi aklıma geldi patron bizi çağırmıştı. Hemen gidelim.

Yanımdan geçiyorlardı fakat geçerken kafamı okşamışlardı ama o an anladım ki bu herifler acayip güçlü adamlar. Hiç aklıma yatmamıştı böyle izbandut gibi herifler nasıl dikiş nakış yapıyordu. Onlar Behram amcanın yanına gittiği için ben Annemle sohbete dalmıştım.

Can: Anne artık gideyim ben mehmetin numarasını almam lazım sana kolay gelsin.

Annem: Sağol canım hadi akşam görüşürüz.

Behram Amcanın odasına doğru yürümeye başladım. Odadan insan çıktı. Ve Ustalar daha yeni odadan içeri girebilmişti. Rahatsız etmemelim diyip odanın kenarında bekledım fakat konuşmaları duyabiliyordum.

Behram: Siz şimdi 1 haftadır o odada ne yaptığınızı düşünüyorsunuz değil mi ?

Mahmut: : Yani patron biz güvenlik elamanlarıyız aldın bizi bir odaya koydun. Dikiş yapacaksın dedin.

Behram: Şimdi beni iyi dinleyeceksiniz.Ben yıllar önce Pelini düğününde gördüm. Gelinliğin içinde sarı saçları beyaz teni aklımı başımdan oldu. Eğer imkanım olsaydı o an onu sikerdim.

O an başımdan aşağı kaynar sular indi gözüm kararmıştı.Behram neler düşünüyordu öyle.

Haydar: Yalan yok patron kaç yıl olmuş boyu kadar oğlu var fakat taş gibi kadın.

Behram: Aynen öyle. Bir gün Ali beni aradı para lazım olduğunu söyledi. Direk gönderebilirdim. Fakat aklımdan hiç çıkmayan karısı geldi gözümün önüne tekrar geldi.Hemen bir teklif bulunup buraya getirdim onları. Boş binada onlara dairede verdim. Bu arada bizim Hademe Haydarı da o binaya kapıcı yaptım bir şey olursa aklınızda bulunsun konuşun onunla

Mahmut: : Abi kapıcıyla ne işimiz olacak. Ayrıca senin aklında ki ne onu söyler misin?

Behram: Sözümü kesme Mahmut. Anlatıyorum bunlar geldikten sonra Aliyi kumarla tanıştırdım. Tabii parası olmamasına rağmen bırakadı borca girdi. Pelini de o sayede burda çalıştırıyorum.

O an gerçekten sinirden gözlerim dolmuştu. Fırtınayı oluşturan Behram değildi ama anında bir plan kurup yıllar önce gelinliğiyle yatırıp sikmek istediği kadını ayağına getirmişti.

Behram: Şimdi bizim bu sümsük Ali bu karıyı sikmeyi beceremiyordur. Ayrıca askerdeyken bunun sikini çok gördüm kürdan gibi ince kısa bir şey. Ama yine de bu Aliye 1 haftadır içtiği içeceklerine şap atıyorum. Yatak olaylarını tamamen bitirdim.

O gün çaya şeker diye gördüğüm şey meğer şapmış.

Mahmut ve Haydar ustanın gözleri parladı konuşmanın nereye gittiğini az çok çözmüşlerdi.

Behram: Şimdi sizi küçük bir odada işi bilmemenize rağmen neden koydum. Pelinin bir seks kölesine dönüştürmenizi istiyorum. Hiç bir şeye hayır diyemeyen. Sadece aklında seksten başka bir şey olmayan bir köle olmalı anlaşıldı mı?

Mahmut-Haydar: Emrin olur patron.

Diyerek aynı anda ağzıları kulakların bağırdılar. Behramın zekasına hayret etmiştim. Haftalar süren bir planın babamla telefondayken anında kurmuştu.Annemi oyuncağı yapmak istiyordu ve bu oyuncağı sadece kendine saklamıyacaktı herkesle paylaşıcaktı. Ben içimden ne olursa olsun annem ne kadar saf olsada babamı asla aldatmaz diye geçirdim. Ama bu kadar şeyi duymak bana ağır gelmişti. Evimizin kurtarıcısı annemin peşindeydi sonuçta. Numarayı bile almayı unutup evin yolunu tuttum.