Zengin Okul Havası – 1

Merhaba ben Selim,19 yaşında,1.90 boylarında,Kaslı ve iri yapılı fazla esmer tenli,kızlar tarafından beğenilen kendi çapımda yakışıklı biriyim,hayatı sokaklarda geçmiş,Almanya’da yaşayan bir Türk’üm.

İlkbaharın ilk günleriydi,gece saatlerinde uykuya yeni dalmıştım ve alt kattan gelen sert bir kapı sesiyle birlikte yerimden fırladım. İçeriye dalan 3 tane iri yarı adam bağırarak ailemin kaldığı odaya koşuyorlardı. Hemen yatağımın altındaki silahı aldım ve alt kata inmek için merdivenlere koşmaya başladım. Aşağıdaki bir adam Fransızca bağırıyordu ve hemen ardından silah seslerini duydum. O sırada benim varlığımdan habersiz 2 adam evden kaçmak için koridorda koşuyolardı. Aniden merdivenden önünden geçerken onların üstüne şarjörümdeki tüm mermileri sıktım. Olayın şokunda ne olduğunu bile anlamamışken ailemin odasına doğru gidiyordum ki yerde adamlardan birini gördüm. Odaya olan adımlarım hızlandı ve odaya girdiğimde olduğum yerde donakaldım. Annem ve Babam yatağın üstünde hareketsizce yatıyorlardı ve her tarafa k@n kokusu yayılmıştı. Beyaz çarşaflar kırmızıya bürünmüş,ortalık mermi kovanlarından geçilmiyordu. Hayatım boyunca hep yanımda olan,beni bugünlere getiren iki insanı o şekilde görmek yerine ölmeyi tercih ederdim.

Aradan vakit geçmiş,eve polis gelmişti. Arkamdan üstüme atlayan bir polisin ters kelepçesine maruz kaldım ama hiçbirşey yapmamıştım. Karakola gittiğimizde polisler beni sorguya almış,ne olup bittiğini sert bir şekilde soruyorlardı ama benim olup biten hakkında en ufak bir fikrim yoktu olayın etkisinden çıkamamıştım. Sonrasında bana evdeki güvenlik kameralarından olayı izlettiler. Babam yeraltında iş çeviren güçlü bir adamdı,kendi ekibi tarafından ihanete uğramıştı ve eve saldıranlar da rakip çetenin tetikçileriydi. Olaylar o an aklıma geldi,babam son birkaç gündür sürekli sıkıntıdaydı,bizimle konuşmasını azaltmış sürekli işleri peşinde koşuyordu. Artık ihanete uğradığını anlamış,işlerden kaçmaya çalışıyordu.

Polisler bana görüntüleri izlettikten sonra olayları anlattım,beni nezarethaneye attılar ve ertesi gün mahkemeye çıktım. Nefsi müdafaa ve ev baskını olduğu için bir ceza almadım fakat adam öldürmek sicilime işlemişti,artık doğup büyüdüğüm şehirde kimsem kalmamıştı ve gitmeye karar verdim. Fakat sorun şuydu,gidecek kimsem yoktu. Babam yıllar önce Almanya’ya kaçmış,kaçak olduğu için polisten kaçarken annemle karşılaşmış,annem onu saklamış ve polisten kurtarmış. İşlerin bu kısmını bende tam bilmiyorum fakat hemen evlenmişler. Çocukları olmuyormuş ve beni yetimhaneden almışlar.Annem siyah babamsa esmer bir adamdı ve bende siyah olduğum için kimse sorgulamamıştı herkes gerçek çocuklarıyım sanıyordu,bende öyle sanıyordum fakat yıllar sonra bunları öğrendim.

Ailemden başka tanıdığım ne akrabam ne de yakınlarımız vardı. Babam küçükken bir amcamın olduğundan bahsetmişti ve 3 yaşlarındayken görmüştüm,iş görüşmesi için Almanya’ya gelmişti ve Babamda bizi onunla tanıştırmıştı. Aklıma Türkiye’ye gitmek geldi, babamın telefonunu polislerden aldım, ardından eve gittim ve telefonu kurcalamaya başladım. İlla ki bu numaranın kayıtlı olması lazımdı ve sonunda bulmuştum, ismiyle yani Hakan Kardeş olarak kaydetmişti. Aradım,önce açmadı ardından tekrar aradım ve açtı. Beni babam zannetti ve biraz sert konuştu,öncesinde sanırım kavga etmişlerdi ama babam bu konudan bahsetmemişti. Kendimi tanıttım ve başımdan geçen olayları anlattım. Telefonu kapatacağını söyleyip 5 dakika sonra geri aradı. Benim Türkiyeye gelmem için elinden geleni yapacağını söyledi. Çok az türkçe biliyordum ki babam türkçe konuşmamı istemiyordu,Almanca ve İngilizce konuşuyorduk. Amcamın ingilizcesi olması benim açımdan çok iyi olmuştu. Valizimi hazırlayıp amcamın son adres detaylarını aldıktan sonra 19 yılımın geçtiği evden çıktım,son kez baktım ve taksi çevirip havaalanına gitmiştim. Evde bulduğum tüm parayı almıştım,bu para Türkiyeye gitmek için yeterliydi fakat sonrasını bilmiyordum. Yeni bir düzene başlayacağım için içimde heyecan vardı.

İstanbul için biletimi almış,valizimi vermiş ve uçağı bekliyordum. Uçağı beklerken Amcam aradı ve uçaktan inince taksici bir yakınının olduğunu,beni onun getireceğini söyledi. Teşekkür edip kapattım. Uçak gelmişti ve yolcuları almaya başlamışlardı,son kez derince etrafa baktım,belki bu topraklara birdaha asla gelemeyecektim. Uçağa ilerleyip Hostes hanımdan yerimi öğrendim. Koltuğuma oturup hemen uykuya daldım,çok yorgundum ve sadece dinlenmek istiyordum.

Yaklaşık 7 saat 45 dakikalık bir uçuşun ardından uçağın piste inme sesine uyandım. Türkiye’ye hiç gelmemiştim ve çok farklı gelmişti. Uçaktaki herkes türkçe konuşuyor,dediklerinden hiçbirşey anlamıyordum. Uçaktan inip Amcamı aradım,saat akşam 11e yaklaşmıştı. Amcam taksicinin beni arayacağını,oturup beklememi söyledi,bende dediğini yapıp telefonu kapattım. Ben otururken yanıma orta yaşlı,kısa boylu göbekli,hafif kel bir adam geldi. İsmimi söylüyordu fakat dediklerini anlamayıp yüzüne bakıyordum. Hakan,Taxi falan dedi ve kafa sallayıp onun arkasından yola koyuldum. Dışarı çıkınca sarı,eski bir taksinin yanına gittik. Almanya’da taksiler çok daha lüks ve iyiydi. Valizimi bagaja koyup arka koltuğa geçtim. Adam yol boyunca sözlerini anlamadığım farklı tür müzikler açıp durdu ve bana birşeyler söyledi. Ben her seferinde kafa sallayıp hıhı diyordum. Yol uzundu ve uyuya kalmıştım. Geldiğimizde taksici beni dürttü ve geldiğimizi işaret etti. Kapıyı açıp inecekken kolumdan tuttu,para istedi ve bende fiyatı bilmeden 10€ verdim. Bagajdan valizimi aldım ve taksici uzaklaştı. Etrafa bakındım, dar bir sokak ve sokak boyunca çok yüksek çitlerle çevrili villalar vardı. Ne yapacağımı bilmediğimden Amcamı aradım ve geldiğimi söyledim,telefonu kapattı ve birden kapı açıldı. Karşımda 1.80 boylarında beyaz tenli 40lı yaşlarda duran bir adam vardı, beni görünce biraz şaşırdı, neden şaşırdığını anlamadım ama babama göre fazla esmer olduğum için şaşırdığını düşündüm. Sarılıp tokalaştık, elimden valizimi aldı ve içeriye davet etti. Büyük demir kapı kapanmış ve villanın bahçesine girmiştik. Bahçe devasaydı,bir tarafta süs havuzu diğer tarafta çiçekler,kamelya,barbekü herşey vardı. Taş parçalarından oluşan yolla villanın kapısına geldik ve Amcam anahtarla kapıyı açtı…