Sıcak bir ilkbahar akşamında bu yarı otel , yarı etkinlik alanın olan mekanda toplanmıştı tüm şirket çalışanları. Büyük bahça, ortada bir havuz, etrafında birsürü bistro masa.

Serdear beyin fabrikasına kısa mesafede olduğu için bu mekan kullanılırdı her sene. 200 çalışanlı bir fabrikada, vardiyası olmayan işçiler, yönetim kadrosu, eşleri . mekanda 100 civarı insan vardı. Ellerinde bardaklar, masalardaki ordövr tabaklarından yiyiyor ve eğleniyorlardı. 

Havuzun başındaki platforma Serdar bey göründü, 1,90 a yakın boyu ile ,platforma çıkmasa bile kalabalıkta rahatlıkla farkediliyordu. Elindeki kadehe küçük parmağındaki yüzükle vurarak herkesin dikkatini çekti. Etrafta bir sessizlik oldu. Herkes yüzünü Serdar beye doğru dönerek onu dinlemeye başladı.

-Sevgili mesai arkadaşlarım… bir sene daha geçti. Başarıyla… sizin emeğiniz ve çalışmanız sayesinde……

Mikrofondan kalabalığa hitap ederken, herkesin serdar bey hakkında düşünceleri farklı idi. Kafada 100 tane ses….

-çocukları evde bıraktık… yangın çıkarmazlar dimi???? (Evde çocukalrı bırakmış üretim müdürünün eşi)

-offf şu adama bak yaa… nekadar yakışıklı… abime söyleyimde beni de işe alsın bunun yanında … belki serdar beyle tanışırım bir vesile ile (genç vardiya amirinin kızkardeşi, kontenjandan gelmişti)

-ığğğhhh. ( NUR hanım , en son serdar beyle olan sevişmesini düşünüyordu. Dudağını ısırır Bacaklarının arası ıslanırken)

-Bu herif mi sikti yani benim karımı, işten ayrılmasını istesemmi acaba, ya geri teperse, 1 kere bile beni şüpheye düşürecek bir şey yapmadı, biliyorum seviyor beni. Ya tekrar ileride özlerse onu…

( serdar beyin sekreterinin yeni evlendiği kocası, evlenmeden önce anlatmıştı karısı ona patronu ile birlikte olduğu, ama ilişkileri ciddi olduğu andan itibarende görüşmemişti karısı serdar beyle)

-bu sene partimizin ikinci bir misyonuda var. sadece şirketimizin yaş günü değil, aynı zamanda emekli olacak Muhasebe müdürümüz , babamın ve benim, arkadaşımız , hocamız, Muharrem beyi abimin veda etkinliği,

Serdar bey bir plaket ve bir zarf uzattı Muharreme.  Fabrikanın neredeyse kuruluşndan beri vardı, bu senede emekli oluyordu. Yıllarca serdarın babasına hizmet etmiş, onun emekliliğinden sonrada oğluna destek olmak için fazladan birkaç yıl çalışmıştı. Bu emeklilik aslında epey süredir beklenen bir şeydi.

Bahçenin uzak ucunda başka bir çift vardı. Onlarında serdar bey ile ilgili düşünceleri kafalarında çalkalanıyordu.

Mesut un kafasında : hadi git yaşlı bunak, ben geçeceğim yerine. Nur orospusu acaba kafalamışmıdır serdar beyi, aq zengin piçi. Siktimi yoksa nuru. Onu seçermi acaba…. Gülay yapabilirmi acaba, nurdan çok güzel , Serdar bey atlar gülayın üstüne, bende terfiyi alırım. Yüklü maaş, araba, ücretsi yakıt……

Mesutun kafasıda bir sürü düşünce. Kendince sinsi planlar.

Mesutun yanında parlak mavi türbanı ile karısı Gülay duruyordu. İkisininde ellerinde meyvasuyu bardakları . Mesut silik karakteri ile yıllarca kendine kız arkadaş edinememiş, en son mesutun küçük kız kardeşi Nurayın liseden sınıf arkadaşını ona görücü üsülü almıştı ailesi, Nurayın lisedeki en samimi arkadaşı idi Gülay. Nuray okulu bitirip antalyada üniversite kazanmış orada okumaya başlamıştı. Gülay liseden sonra eve kapanıp , zengin koca hayalleri ile ytinmişti anca, aile baskısı, yaşadıkları ufak ilçede kendine uygun , beğendiği bir koca adayı olmaması mesuta itmişti onu.

Büyük şehirde yaşıyordu, babasının despotluğundan kurtulabilirdi. Fabrikada müdür yardımcısıydı mesut. Yükselir daha şatafatlı bir hayat sürebilirlerdi. Hayat boyu  zengin koca bekleyen bir kızdı. Mesuttan 5 gömlek üstün, çok güzeldi Gülay, ama tecrübesiz ve cahildi. Bu güzelliği ile evden kaçıp , büyük şehirde yaşamak adına , mesuta eş olmuştu. Mesut onun için çok uğraştı, her istediğini almaya çalıştı. Ama Gülayı doyurabilecek bir zenginliği yoktu mesutun.

Gülayın kafasındaki sesler: yaaaa.. bu adam… benim mesutumda böyle uzun boylu yakışıklı olsaydı… bu adamın karısı olaydım keşke, takımına bak… nasıl parlıyor… kim bilir kaç paradır…. Bu adamın karısı olsam… bana ne mücevherler , elbiseler alırdı… araba bile alırdı belki… bir jip…

Gülayın bile amında kıpırtılar oldu, ıslanmaya başladı. Serdarın karizması uzaktan bile tahrik etmişti onu. Serdar bey konuşmasını bitirip platformdan indi, kalabalıkta muhabbete daldı.

Kolundan tuttu gülayı Mesut, daha arkaya sote bir yere çekti, duvar gibi bir çalı duvarın önünde kendi yeni hayatının ilk tohumunu atan cümleyi fısıldadı karısına.

M: Gülay, serdar bey nasıl ???

G: senin patronun …

M: onu demiyorum . erkek olarak. Erkek olarak nasıl?

Cevabı biliyordu ikiside ama kocasının suratına söyleyemezdi. Senden 5 kat yakışıklı. 10 kat erkeksi. 100 kat zengin. Geçiştirmek için sadece ağzından “İYİ” çıktı gülayın.

M: Gülay çapkın adamdır serdar bey. Buradaki kadınların en güzelleri onun yatağından geçmiştir. Ve onunla yatan terfi alır. Senden Serdar beyle biraz yakınlaşmanı istiyorum ….

Gülayın gözleri açılmış kocasına bakıyordu….

G: NNNaa…Nasıl??

Aynı şaşkınlık sadece gülayda yoktu. Önlerinde durduğu çalı duvarın arkası wc ye giden yürüme yolu idi, Nur orada durmuş sadece 30-40cm uzaktan mesutu dinliyordu. Nur ve Mesut, muhasebe müdür yardımcılarıydı. Müdürlerinin emeklilik haberi ile ikisinden biri yeni müdür seçilecekti. Nur; mesutun aksine çok uyanık bir kadındı. Sırf o yüzden serdar beyle birlikte olmak için bir sürü tezgah yapmış, terfiye önceden hazırlanmıştı. Ama Mesutun karısı ile kıyaslandığında Nur sınıfta kalırdı.

 Nur kısa boylu, koca memeli, koca götlü bir kadındı. Yüzü güzel sayılırdı ama Gülayla yarışamazdı. Beli kalındı. Yıllardır duldu. Kocası onu çok erkeksi diye boşamıştı. Haklıydı adam, Nur kocasını straponla sikmek isteyince kaçmıştı evden. Parmaklamasına, aşağılamasına ses çıkarmamıştı ozamana kadar. Ama kalın zenci belden bağlamalıyı görünce kaçmıştı.

G: Nasıl yani? Benim serdar beyle şeymi yapmamı istiyorsun???

Sorunun cevabını Nur da belkiyordu, Gülayda….

M: öyle değil karıcım. Biraz yakınlaş flört et, dokun , o sana yanaşsın. Adamın gözünü boya biraz. Nur orospusu var benim rakibim, ona bırakmamam lazım bu terfiyi, sen serdar beyle biraz flört et, ileri gitmeden.

Serdar bey o gece hiç boş kalmadı. Yakışıklı adamdı. Zeki ve bilgiliydi. Babası onu yurt dışında okutmuş, ingilterede ki eğitimi sırasıdna bütün zengin sporlarını yapmıştı, kürek binicilik , polo, halen devam ettiği sporlar sayesinde zide , kaslı bir bekardı. Eğitimi bitince en dipte çalışmaya başlamıştı fabrikada, her adımı başarı ile atmış 5 senenin sonunda babasının koltuğunu devralmıştı. Fabrikadaki herkesi tanırdı, disiplinli otoriter ama saygılı idi çalışanlarına. Gençliğin verdiği enerji , patronun yakışıklı oğlu olması sebebi ile çok kadınla birlikte olmuştu. Geçici, kısa süreli ilişkiler, her kancayı takana gidecek değildi Serdar.

 Patron koltuğuna oturduğunda sadece sekreterini sikiyordu fabrikada, onun ilişkisi başladığında da ,ortak kararla bitirdiler yatak ilişkilerini.

Serdar parasının verdiği imkanlarla şımarmadan yaşıyordu hayatını. Kaliteli yaşamı severdi, nede olsa İngiliz kültürü ile büyümüştü. Yıllar içerisinde birçok kadınla olsada son zamanlarda cinsel bir buhran içindeydi. Patron olunca çalışanları ile yatmayı bırakmıştı. Uzun süre pahalı eskortlar çağırdı kendine. Sonra farkettiki eskortların yapmacıklığı, estetikleri onu tahrik etmiyor, gecelik 2000 usd verip birde keyifsiz seks yaşıyordu, ardından daha doğal daha ucuz eskortlara geçti, hatta ev kadını olup bu işi yapanlara. Onlarda keyifli idi bir müddet, onların sadeliği, doğallığı. Bu seferde çirkin olmaları bozdu işi hem güzel hem doğal yoktu. Barlar, klüplerde kızlar , hep zengin koca arayışında , daha sahte, daha dolgulu. 20 yaşında kız neden filling yaptırırki diye düşünürken ayrılırdı mekandan.

Nur ile bir seyahaet gittiler beraber,Nurun ısrarı ile. 1 günlük komşu şehre. İşler gereksiz uzadı. Mecburen otelde kaldılar . o gece masaj teklifi , biraz alkol derken . nur ile birlikte olmuştu. Nurun evli olmaması , yatağa girmek  için türlü oyunları, karşısında kendini teslim etmek için çırpınması ; hem komik , hemde tahrik edici gelmişti serdara. Sonrasında da 2-3 gece tekrarlamıştı. Serdar 33 yaşındayken nur 43 tü, bir bağlayıcılık yoktu. Basit bir bu akşam yemek yiyelim mi ile başlayıp , boşalma ile sonuçlanan , hakkında hiç konuşulmayan bir ilişki.

Serdar o gece hiç boş kalmadı, etrafında pervane birsürü erkek , kadın onunla samimi olmaya çalışırken , birde nur girdi devreye. Her boş bulduğunda serdarı yanında bitti. Gülay bütün gece uzaktan seyretti olanalrı. Mesut hadi desede. Gülay 40 yıllık orospu değildi, böyle yakışıklı zengin bir erkeğe yanaşma tecrübesi yoktu. Nur duyduklarından sonra gülaya fırsat vermemişti, serdar beye yaklaşmasına.

Parti bitti evlerine geldiler. Gülay yatakta, serdar beyi düşlerken, kocasınıda terfi konusunda hayal kırıklığına uğrattığını düşünüyordu. Mesut banyoda dişlerini fırçalarken plan yapmaya çalıştı. Terfiyi nasıl alabilirdi. Karısını kullanacaktı bu kesin. Gülay çok güzeldi, serdarın üzerine atlayacağına emindi. Ama onları yalnız bırakması lazımdı. Serdar beyin odasında serdarın koca eli ile Gülayın götünü avuçladığı hayal etti, siki sertleşti o an. Lavaboya sürttü sikini, dişlerini fırçalarken.

O eski duygu, kafası ateşlendi. Heyecan kapladı Mesutu. Babası iş için evden gittiğinde annesi kümeste yan mahalledeki genç aşığını ağırlardı. Uzun süre seyretmişti mesut annesinin kümeste sikilmesini, aralık tahtaya başını dayar, küçük delikten izlerdi içeride annesinin kendini teslim etmesini. Sikini okşar kümesin tahtalarına boşalırdı. Annesi de farkındaydı bu durumun, sikişeceği zaman , mesuta “kümesi temizlemeye” diye işaret verirdi. Mesutu ilk yakaladığında ürksede ;oğlunun sessiz kalıp seyretmesi , ona ayrı bir zevk vermişti. Yıllarca seyretti annesinin farklı sevgilileri ile birlikte olmasını, kendini tatmin etti.

Şimdi aynı duygu aynı ateş kapladı içini. Karısını sikilirken hayal etti bir an.

Serdar bey sikse keşke……

Karısına diyemezdi , için için istesede söyleyemezdi içinde bir gavat yattığını. Ya kaybederse karısını. Yalnız kalırsa. Yatağa geldi dik siki ile.

G: özür dilerim , yapamadım. Yaklaşamadım Serdar beye, çok kalabalıktı etrafı …

M: önemli değil başka bir şey düşünürüz. Belki şirkete götürürüm , odasında yalnız görüşürsünüz.

G: ama … ama .. yalnız kalırsak şey yapmasın… ( Keşke yapsa diye bağırıyordu içinden Gülay)

M: sen izin verdiğin kadarını yaparsınız…. O senin gibi güzeli görünce üzerine atlar zaten. Sen biraz gösterip çekersin.. ileri gitmezsin…. ( domaltıp sikse seni ….keşke… )

Karısının üzerine çıktı, kalkmış sikini karnına sürttü.dudaklarını öptü usulca.

M: Benim bu terfiyi almam lazım.. sen bilirsin ne yapacağını. Bana al bu terfiyi gerisi mühim değil…

Ucu açık bu cümle garipti. Sikişmi demekti. Yoksa sikişme mi?

Ama kocası dik sikini karnına sürterken abcaklarını araladı. Yandan ellerini uzatıp külodunu çıkardı.

Gülay sırılsıklamdı. Serdara bakıp bütün gece hayaller kurmuştu. Hayallerin yarısı koca cüssesi ile, koca yarrağını sokması hakkında. Diğer yarısı kendini alışverişe götürüp torbalar doldurması hakkında idi.

Mesut soktu sikini yanan amcığa. İkiside kendilerince Serdar beyi hayal ederken boşaldılar. Mesutunki zor kalkardı, ama bu gece taş gibiydi. 2 dakka normal süreydi mesutunki kalkınca. Gülay çoğu zaman boşalmazdı, evlilik hayatları boyunca boşaldığı zaten 1 elin parmakları kadardı. Ama bu gece titreyerek orgazm oldu. Serdarın ateşi yakmıştı onu.