Her yaz gibi bu yazda memlekete gidecektik. Bütün akrabalar buluşur aynı evde kalırdık. Bu küçüklüğümden beri böyleydi. En güzel tarafı ise gece olunca pijamayla birlikte halamın koca götünün daha belirgin olmasıydı.
Ama bunlara geçmeden önce halamı ve ona olan ilgimin başlangıcını anlatayım.
Ona olan ilgim küçükken başlamıştı. Tahmini olarak 9-10 yaşlarında. Ki o zamanlar p*rno ve mastürbasyon ile tanışmamıştım. Halamın adı
Melike şuan 40 lı yaşlarında, esmer /buğday tenli. Evli ve iki çocuklu . Geçmişinden beri “deli” olarak nitelendirdiğimiz hareketleri var. Yani nasıl desem, bir hastalık değil. Toplum içinde cinsellik konuşmaktan çekinmez, el şakaları vs. yapar. Yani kafasında sürekli bir cinsellik vardır ve herhangi bir olayı onunla bağdaştırır. Tecrübeli ve bilgilidir bu konuda. Karakteri böyledir.
İşte bu yüzden ben 9-10 yaşlarımdayken yine köy evinde müzik açıp dans etmeye bir nevi twerk yapmaya başlamıştı (ne kadar twerk denebilirse) ilk önce taytı ile yapıyordu. Müzik ilerledikçe taytını indirip, külotlu halde yapmaya başladı. Bu arada dans ederken annem, babaannem de izleyip gülüyor yani herkese dans ediyordu. Taytını indirip ilk defa o koca götü gördüm. Pürüzsüz buğday rengindeydi. Ama dikkatimi daha çok çeken şey giydiği külottu. Aslında külot değil tangaydı ve kumaş değilde sanki plastikten yapılma gibiydi, ne olduğunu hala anlamadım ama bildiğin fantezi külotu gibiydi ve çok belli ediyordu içini. Bu anlattıklarım 10 – 15 sene önceydi
Evet artık günümüze dönebiliriz.
Geçtiğimiz sene yine köydeydik. Normal tatilimizi yapıyorduk. Bazenleri evde halamı çocuğunu emzirirken memeleri açılmış halde görüyordum. Ertesi gün ben balkona çıkmak için gidiyordum ki tam odaya girerken halamın orada giyindiğini gördüm. Beni görünce külotlu haldeydi ve afalladı. Bu aklıma şu soruyu getirmişti. ” Eskiden her yerini gösteriyordu ama şimdi çekiniyor mu?”
O yaz pek bir şey olmadı. Ama bu gördüklerim ona olan ilgimi canlandırmıştı bile. Eylül başı halamlar bizden önce İstanbul’a döndü. Biz de bir kaç gün sonra gidecektik. Halam Melike, annemi aradı ve eski bir eşyasını köy evinde bulduğunu ama İstanbula getirmeyi unuttuğunu söyledi. Annem arka odaya ( depo gibi bir yer) gidip, eski eşyayı yani defteri bulmamı söyledi. Ben de bazen eski eşyalara bakıyorum o yüzden direkt kabul ettim. Tavana asılı bie çantanın içinden kırmızı kapaklı bir defter buldum. Vermeden önce içini merak edip açtım. İlk sayfadan anladığıma göre bir günlüktü bu.
Halamın geçmişte yaşadıklarını yazdığı günlüğü bulmuştum.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.