Annemin Bodrum Aşkı -1

Annemle telefonda konuştuktan sonra yollara düşeli bir gün olmuştu. Üniversitedeki ilk yılımda finallerimin hepsini başarı ile bitirmiş teyzemin yanında tatilde olan anneme kavuşmama az kalmıştı. Dün gece onun sesini telefonda neşeli ve mutlu duymak beni de mutlu etmişti. Her ne kadar bulunduğu yerdeki yüksek sesli müzik nedeniyle fazla konuşamazsak da sesindeki neşeyi oğlu olarak hissetmem zor olmadı. Ama annem bunu hak etmişti. Geçen uzun ve zor kışın ardından ve özellikle babamın ilgisizliği ile bunaldığı bu kışın ardından bu tatilin ona iyi geldiği belli oluyordu.

Nasıl iyi gelmesin ki daha 42 yaşında 2. baharının  başında alımlı ve güzel bir kadın , babamın her zamanki hımbıl, resmi ve sünepe tavırları yüzünden evine kapanmak ve genç yaşta hayata küsmek zorunda kalmıştı. Babam muhasebeci olduğu için tüm hayatı evrakların arasında devlet dairelerinde geçen biriydi. Akşam eve yorgun argın gelir. Bize can sıkıcı işiyle ilgili bir sürü ayrıntı anlatarak içimizi bayar  annemle bende mecburen onu dinlerdik. Ama bu son 15 gündür annem can sıkıcı muhasebeci kocasından kurtulmuş, hayatın tadını çıkarmayı bilen kendisinden 5 yaş küçük her zaman neşeli ve eğlenceli olan teyzemin yanında tüm kış babamın ona verdiği can sıkıntısından kurtulmaya çalışıyordu. Kafamdaki bu düşünceler ile otobüsten indiğimde saat daha sabah 8 di. Bodrum daha uyanmamıştı belki de yeni uykuya yatıyordu. Sokaklar tenhaydı. Teyzemlerin kaldığı siteye giden hiçbir minibüs ya da vesait yoktu daha. Bu ortamda Türkbüküne nasıl gideceğimi kara, kara düşünerek kendimi yolun kenarına atıp, belki o tarafa giden bir vesait bulurum umuduyla yürüyordum ki umduğumu buldum yoldan hızla geçmekte olan son model bir bmw beni görüp durdu.
Camı açıp “atla hadi” dediklerinde içimden dua ediyordum. Arabanın içinde benim yaşlarımda 3 tane delikanlı vardı esmer tenli uzun boylu çocuklardı tam tv deki magazin programlarındaki fırlama bodrum gençlerine benziyorlardı. Hiç vakit kaybetmeden arabanın arka koltuğuna 3. delikanlının yanına oturdum. Çocukların dün geceden kaldıkları her hallerinden belli oluyordu. Ama neşeleri hala yerindeydi. Bana nereye gideceğimi sorduktan sonra onlarında gümbete gideceklerini ve beni yol üzerinde bırakabileceklerini söylediler. Selamlaşıp tanıştıktan sonra isimlerinin Cankat Tonguç ve Ataberk olduklarını öğrendim. Kendi aralarında dün gece yaptıkları çılgınlıkları konuşuyorlardı. Kim bilir hangi kızın günahına girmiştir bu fırlamalar diye düşünüyordum kendi kendime. Arabanın teybi sonuna kadar açık son sürat yol alırken bu cana yakın çocuklar benimle sohbet etmeye çalışıyorlardı. Ben ise her zamanki babamdan bana geçen kendine güvensiz, ürkek halimle onlara cevap vermek istesem bile benim can sıkıcı biri olduğuma karar verip tekrar kendi aralarında konuşmaya başladılar. Onları suçlayamazdım. Ne de olsa hal ve tavırlarından konuşmalarından hayatı yaşamayı bilen çocuklar oldukları belli  oluyordu. Neşeli sohbetlerinin tam ortasında radyo istasyonundan çalan hızlı disko müziği onları bir anda kahkahaya boğdu.

Tonguç arabayı kullanan Ataberk e “heyyy reis bu senin dün hatunla yiyişirken çalan müzik değil miydi” demesi ile 3 ü de kahkahayı koyuverdi. Gariptir aynı müzik ben annemle ile cepten konuşurken de çalıyordu. Tesadüf işte. Ataberk Tonguçun sorusu üzerine -“Evet be oğlum ama ne maldı be belli etmiyor da; kaşar harika yavruydu” arka da oturan
Cankat “ Abi hatun da tam olgundu ama hee.  Kesin evlidir çoluğu çocuğu da vardır” Ataberk – “Bana ne oğlum boynuzlu kocası ile geyik çoluğundan çocuğundan yedim yuttum işte karıyı Tonguç oğlum kardeşi de fena değil di he bütün gece iyiydiniz sizde. Tonguç- “ Eee abi ablasına çekmiş taş gibi karılardı valla abla kardeş zaten ne varsa böyle orta yaşlı yavrularda var Cankat-“ Ya abi ben o hatunu tanıyorum ya daha önce birkaç kez barlar sokağında filan gördüm kaşarın teki o ama ablasını ilk kez görüyorum değil mi reis”

Ataberk-“ doğrusun çaylak; o karıya daha evvel Furkan çakmıştı. Ama ablasını bende yeni gördüm belli zaten hatunun halinden havasından buralarının yabancısı daha anlamamış bodrumun sex city olduğunu Tonguç-“ Gösterirsin abi sen ona bodrumun sex city olduğunu onu da bodrumun demirbaş kaşarlarından yaparsın 3 ü birden bastı kahkahayı ben de saf, saf İstanbul da derslerimle babamın muhasebe bürosundaki getir götür işleriyle uğraşırken buralarda neler yaşandığını bu çocuklardan öğreniyordum.