Köşkün Patronu (7)

-“Çabuk pes ettin bakıyorum? Az önce tokatlıyordun beni, bağırıyordun…”

-“Aslında ben de seni istiyordum hep Kemal… Senin gücüne, erkekliğine hayrandım hep… Ama… İşte… Namus diye diye… Senden mahrum bıraktım kendimi… Hadi artık… Oynama benimle… Yap şunu…”

-“Ne istiyorsun Gül? Ne yapayım sana? Sen yapmamı istiyorsan söyle, onu yapayım…”

-“İstediğini yap işte… Hep istediğin şeyi… Elimi kolumu bağladın. Savunmasız altında yatıyorum. Sik beni Kemal… O güzel sikinle becer beni… İçime sok onu… Amımda, içimde hissedeyim onu… Zevk ver bana… Hadii…”

-“Ya kocan? Az önce kocam diyordun, evliyim diyordun?”

-“Bırak şimdi az önceyi, kocamı… Altındayım işte… Sik artık… Kocam umurumda değil… İstersen onu da sik… Yeter ki bana istediğimi ver… Seni istiyorum ben Kemal… Sikini yemek istiyorum… Ooohhhh… Yeter yalvarttığın… Sok şunu amıma…”

-“Peki canım… Madem çok istiyorsun… Al öyleyse…”

Kalçalarını ileri itiverdi. Dudakları istekle açılıp kapanan, içinden sular akan amıma bir anda gömüverdi koca sikini… Kasabın ete bıçağını sapladığı gibi saplandı amıma yarağı…

“Ahhhh…” diye bir çığlık kopardım. Masanın ayağına bağlı kollarım gerildi, kıvrandım. Amımı doldurmuştu kalınlığıyla… Acı ve zevk bir aradaydı. Ölüyorum zannettim, ağzımı açıp nefes almaya çalıştım. Erkeğim gidip gelmeye başladığında ben hala içimdeki alete alışmaya çalışıyordum.

Gitti geldi, gitti geldi… Acımadan, hırsla, kılıcını saplarcasına sokup çıkarıyordu sikini… Ben yine yükselmeye başladığımda, aniden, ilk girişinde olduğu gibi hızla çıkardı amımdan…

Ben neye uğradığımı şaşırmış, oyuncağını kaybetmiş çocuk gibi kalakalmıştım… Dudakları aralık kalmış amımı bacaklarımın arasında sıkıştırıp ne olduğunu anlamaya çalışırken, Kemal yüzükoyun çevirdi, halının üstünde diz üstü domalttı beni… Başımı bastırıp yere değdirdi. Kemerle bağlı ellerimin üstüne başımı koyup kalçalarım havaya kalkık, bekledim.

Çok sürmedi, az önce amımdan çıkardığı aleti şimdi arkamdan sürtüyordu amıma… Tekrar o pozisyonda girdi içime… Öksüz kalan kadınlığım tekrar şenlendi. Belimden tutup gidip gelmeye başladı. Ben yine zevk denizinde yüzmeye başladım.

Dakikalar sonra üstüme kapandı. Gidip gelmeye devam ederken klitorisimi parmaklarının arasında ezmeye çalışıyor, beni daha çok delirtiyordu.

Nefesleri sıklaştı. Böğürür gibi zevk inlemeleriyle darbelerini arttırdı. En son kılıcını içime sapladığında sıcak döllerini püskürtmeye başladı vajinamın içlerine… Ben de daha fazla dayanamadım, ikinci orgazmımı o pozisyonda yaşadım.

Kasılmalarımız bittiğinde yana devrildik. Ben hala bağlıydım. Kollarım uyuşmuştu artık… Uzanıp çözdü beni… Halının üstünde yan yana, sırt üstü yatıp dinlendik. Göğsümüz inip kalkıyordu nefes almaya çalışırken…

Paralar saçılı duruyordu halının üzerinde… Yüzlük, ikiyüzlük kağıt paraların üstünde sevişmiştim bu adamla… Her ne kadar kabul etmesem de bir orospu gibi sikişmiştim. Kemal yan dönmüş, dirseğine dayanıp beni, çıplaklığımı seyrediyordu.

-“Bakma, utanıyorum..” diyerek güldüm.

-“Hiç utanmana gerek yok… Kusursuz bir tablo gibisin… Senin çıplaklığını seyretmeye doyamıyorum” dedi hayranlıkla…

Yattığım yerden kolumu halıda gezdirip elime gelen paraları avuçladım, havaya savurdum. Havada uçan paralardan bir kaçını yakalayıp kasıklarıma örtü yaptım, aç bakışlı gözlerinden sakladım tüysüz amcığımı… Gülerek elini uzattı, paraları kenara çekti,

-“Kapatma canım… Görmek istiyorum onu…” dedi. Çocuk gibi dudaklarımı büzüp,

-“Demin sikini bıçak gibi sapladın ama oraya, canımı yaktın, bağırttırdın…” dedim. Eğilip az önce haşince siktiği kaymak amıma bir öpücük kondurdu. Bir daha,

-“Kıyamam sana… Uf olmuş… Geçti mi şimdi?”

-“Hayır… Geçmedi… Bir daha istiyor… Hem arkam da acıyor, kemerle vurdun orama…” dedim.

-“Özür dilerim aşkım…” dedi. Doğrulup üstümde kalan çorapları falan çıkardı. Kalçamdaki kırmızılıkları da öptü bol bol… Dilini o kızıllıklarda, minik deliğimde gezdirince zevkle inledim. Ateşim yükseliyordu yine… İnlediğimi duyan Kemal,