Türkiyenin En Büyük Hikaye Platformu

admin@yetiskinhikayeleri.net

Üyeliğinizi tamamlamak için bize ulaşın!

Haz Peşinde 15 – 16

  1. Haz Peşinde – 1
  2. Haz Peşinde – 2
  3. Haz Peşinde – 3
  4. Haz Peşinde – 4
  5. Haz Peşinde – 5
  6. Haz Peşinde – 6
  7. Haz Peşinde – 7
  8. Haz Peşinde – 8
  9. Haz Peşinde – 9
  10. Haz Peşinde – 10
  11. Haz Peşinde – 11
  12. Haz Peşinde – 12
  13. Haz Peşinde – 13
  14. Haz Peşinde – 14
  15. Haz Peşinde 13 – 14
  16. Haz Peşinde 15 – 16
  17. Haz Peşinde 17-18
  18. Haz Peşinde 19-20
  19. Haz Peşinde 21-22
  20. Haz Peşinde 23-24

15-

Zevkten inleme sırası Suat’taydı, ellerini kalçasına götürdüğünde, tahmin ettiği şey gerçek çıkmıştı, altına külot giymemişti Esra. Parmaklarının arasında sıkıyordu yumuşak kalçalarının yanaklarını.

Suat dudaklarını Esra’nın boynuna doğru kaydırmaya başladı, yavaş yavaş öperek omuzlarında ilerledi. Bir parmağını kullanarak elbisesinin askısını omzundan aşağıya indirdi. Dudakları yön değiştirip daha aşağıya iniyordu, pürüzsüz teni pamuk gibiydi. Kısa sürede, nefes alışlarından kabarıp inen bir memenin üstüne gelmişti. Elbise zorlukla tutunuyordu artık ortaya çıkarmamak için memelerini. Bir parmak maharetiyle de tamamen kurtuldu bu engelden. Büyük, yumuşak memelerden biri kurtulup ortaya çıkmıştı özgürce.

” Ohh, Suat, hayır,” diyebildi Esra, memesinin tamamen açıkta olduğunu fark edince. Hala içinde az da olsa bir karşı koyma isteği vardı olan bitene. Çok yanlıştı yaptığı. Ama bu kadar yanlış olan bir şey nasıl bu kadar iyi hissettirebilirdi ki?

Suat’ın umurunda bile değildi Esra’nın tepkisi. Yumuşak topun sivrilen ucuna götürdü ağzını, açtı ve içine aldı, emmeye başlamadan önce.

” Ohhh!” diye kıvranmaya başladı Esra, dili meme ucunda dönmeye başlamıştı.

Suat ise, buraya kadar gelebilmeyi bile aslında beklemezken, şimdi kesinlikle durmayı düşünmez haldeydi. Daha büyük bir tepki ile karşılaşmayacağının garantisi yoktu, son kez baş başa kaldıklarında nasıl kaçtığını hatırlıyordu Esra’nın. Çabucak, onu durdurmaya ikna etmeden, diğer omzundan da elbisesini sıyırdı ve her iki memeyi de sıkıp okşamaya başladı bir yandan emerken. Esra’nın bir eli ensesine varıp, ağzını memesine daha da bastırmaya başladığında, neredeyse gülümseyecekti mutluluktan.

” Ah evet, em şunu!” diye fısıldamaya başladı Esra, teslimiyet içindeydi artık. Biraz sonra buna bir son verecekti nasılsa, sadece biraz daha öpüp yalasın ve onu durduracağım diye düşünüyordu.

Suat, kanepenin üstünde sırt üstü uzanana kadar itti Esra’yı, bir meme ucunu acıkmış bir bebek gibi ağzında tutuyordu hala. Çok sert emiyordu, sonunda bıraktığında, morarmıştı. Biraz geri çekildi ve azgın gözlerle onu seyretti. Esra’nın gözleri kapalıydı ve o güzel memeleri ileri geri hareket ediyordu nefes alıp verirken göğsünde. İki meme ucu da dimdikti, gururla sertleşmiş ona bakıyorlardı. Tekrar öne doğru hamle yapıp o güzel memelere yumuldu, ağzına aldı. Aynı zamanda, elini de bacak arasına götürüyordu yeniden. Parmakları vajinasına ulaştı. Tıraşlıydı. Tertemiz, pamuk gibi, tüysüz.

Esra da artık aldığı zevkten kendinden geçmiş haldeydi. Suat meme uçlarını sakız gibi çiğnerken ve eliyle de yarığını kurcalarken, kanepede kıvranıyordu. Elbisesinin izin verdiği kadar araladı bacaklarını, adamın kontrolü tamamen almasını istiyordu. Sıcak ve kaygan deliğine giren bir parmaklar beraber dudaklarından küçük bir çığlık kaçtı.

Suat gittikçe hızlanan bir ritmle parmağını sokup çıkarıyordu, sularını eline yayılmıştı. Sonra Esra’dan uzaklaştı ve dizlerinin üzerine çöktü. Ayrılmış bacak arasına bakıyordu, eteğini kalçasına kadar sıyırdı. Kadının gözleri şehvetten kör olmuştu. Önünde duran kabarmış ve sulanmış deliğe yoğunlaştı. Pürüzsüz biçimde tıraş edilmiş dış dudakların arasından kendini gösteren pembemsi iç dudakların ıslak halini görünce, kelimenin tam anlamıyla ağzının suları akmaya başladı. Yavaşça öperek baldırlarından yukarıya doğru ilerledi.

Buna bir son vermeliyim diye düşünüyordu Esra, birkaç dakika daha, sonra durduracağım. Dili, yarığına git gide yaklaşırken, gözlerini kapamıştı aldığı zevkten. Dudakları ve diliyle ilerliyor ama asıl öpmesi gereken yeri pas geçiyordu, iyiden iyiye kıvrandırıyordu Esra’yı. Daha fazla dayanamayarak ve artık doğruyu yanlıştan ayırma yetisini kaybetmiş halde, uzandı ve kafasını tutarak tam iki bacağının ortasına çekti. ” Ohhhhh!!”

Suat’ın dili, sonunda uzun zamandır beklediği şeye kavuşmuştu. Büyük dış dudaklarını ağzının içine aldı. Hayatında sayısız kadın olmuştu ama hiçbiri ona bu kadar lezzet vermemişti. Ona karşı koyan evli bir kadınla beraber olmak, işte bu da Suat’ın fetişiydi.

Sokağın bir köşesinde, cep telefonu ekranından oturma odasını izleyen Hakan’ın gözleri, ekrandan bir saniye bile ayrılmıyordu. Loş ışıkta, karısını ve tanımadığı bir adamı yiyişirken izliyordu. Bundan bir hafta önce hayal etmesi bile imkansız olan bir durumdu bu. O an farkında değildi ama, bir eli, kabaran erkekliğini okşuyordu.

Esra bacaklarını Suat’ın ensesine dolamıştı, suratını hapsetmişti adamın adeta bacak arasına. Elleriyle kafasını kendisine çekerken, poposu da kanepeden ayrılmış, havaya kalmıştı neredeyse. ” Offf, evet…yala beni..emmmmm!”

Kadınları memnun etme konusunda kendisiyle gurur duyuyordu. Oral sekse ise özellikle bayılıyordu ve iyiydi bu konuda. Ağzına gelen o değişik tada ve Esra’nın kalın dudaklarının ağzını doldurması içini tutkuyla dolduruyordu. Kadını sikmeyi delicesine istiyordu ama bir yandan da acele etmek istemiyordu. Önce ağzıyla boşaltmak istiyordu onu. Dudaklarını az daha yukarı, klitorisine götürdü ve iki dudağı ile sıkarken diliyle de dövmeye başladı. ” Ahh!” diye inlemeye başladı Esra, kasılıyordu. ” Ahh, Suat…Suat…geliyorum!” Zevk dalgaları peş peşe vururken bütün algı kanallarına, bedeni de zevkten titremeye başlamıştı. O kadar abartmıştı ki kontrolsüz hareketlerini, ikisi birden yere yığılacaklardı neredeyse. Ama Suat güçlüydü, titreme nöbeti geçene kadar emmeye ve yalamaya devam etmişti. Hiç durmadan, ikinci kez zevkten kıvrandırarak doruğa çıkardı kadını.

Nihayetinde, artık boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığından, suratını çekti kadıın bacak arasından. Elinin tersiyle yüzüne bulaşan suları silerken bir yandan da ona gülümsüyordu. Ayağa kalktı ve soyunmaya başladı.

Esra gözlerini kocaman açmış onu seyrediyordu yerinden bile kımıldamadan, pantolonunu ve gömleğini çıkarınca, iç çamaşırlarıyla kaldı. Külotunu indirdiğinde, yeni bir heyecan dalgası bedenini sarmaya başladı. Aleti kocamandı bu kadar serbest kalınca daha rahat fark ediliyordu. Fiziği mükemmele yakındı yaşına rağmen, yapılı ve kaslıydı. Yerinden doğrulmak isteyince, birden çok yaklaştı keser sapı gibi dikilen erkekliğine. Duraksadı. Tereddüt ediyordu. Sonra, yavaş da olsa, titreyen ellerine rağmen, uzandı ve eline aldı aletini. Elini dolduruyordu adeta, zonkluyordu. Elini ileri geri oynatarak okşamaya çalıştı, ucundan bir damla zevk suyu gelmişti. Derin bir nefes aldı ve kalın aleti yüzüne doğru çekti.

Suat gülümsedi ve ona doğru yanaştı, emrine amadeydi bu konuda. Bu güzel kadın, sevgi dolu bir eş, başarılı bir avukat, sikini ağzına almak üzereydi. Belinden hareket ettirerek ona yardımcı olmaya başladı, ileri geri kımıldıyordu Esra yalarken. Bu kadar becerikli olacağını beklemiyordu emerken. Dudaklarını aralayıp, diliyle kafasını daireler çizerek yalarken, hayran olmuş gözlerle onu izliyordu. Sonra sapı boyunca diliyle ilerledi ve toplarına vardı. ” Offf!” diye inlemeye devam etti toplarını ağzına alırken. Hepsini ağzına almaya uğraşırken, eliyle de oynamaya devam ediyordu.

Önce birini, sonra diğerini ağzına alıp emiyordu testislerinin. Kısa sürede ikisi de salyalarıyla kaplanmıştı. Tekrar sapı boyunca ilerledi ve kafasını ağzına aldı. Olan biteni arabasından seyreden Hakan, artık hayatında hiç olmadığı kadar tatmin olmuş hissediyordu kendini. Bu pozisyonda daha net belli oluyordu aralarında olanlar. Meraktan ölüyordu, acaba karısının ağzına mı boşalacaktı adam. Yıllardır ne aradığını bilmeden peşinden koştuğu duygu buydu işte.Esra, ağzına boşalmasına izin verecekti. Ama Suat’ın farklı fikirleri vardı. Kontrolünü kaybetmeden önce, geri çekti kendini. Ağzından çıkan alet lop diye bir ses çıkardı. Esra şaşkınlıkla ona bakıyordu. Deli gibi istiyordu aslında ağzına boşalmasını.

” Seni sikmek istiyorum,” dedi Suat.

” Ah hayır Suat. Bu doğru değil, ben evli bir kadınım, buna bir son vermeliyiz,” diye yalvardı Esra hiç de ikna edici olmayan bir sesle.

” Yani, bu aleti içine istemiyor musun?” diye onu kışkırtmaya devam etti Suat, penisini eline almış sallıyordu gözlerinin önünde. ” Demek istediğin, seni sikmemi istemiyor musun?”

” Ama…” diyebildi Esra, yüzünün hemen önünde sallanan sert aletten gözlerini alamıyordu. Bacaklarının arasından akan sular yere damlıyordu adeta. Dudaklarını ısırdı ve gözlerini kapadı. Artık biliyordu, buradan geri dönüş yoktu. Teslimiyet içinde, kanepeye geri uzandı ve bacaklarını araladı.

” Hayır tatlım,” dedi Suat. ” Söyle bana. İstediğini söyle. Duymak istiyorum ağzından.” Tam dibinden kavradı sapını penisinin, zonkluyor, daha da iri görünüyordu şimdi. Aslında onu bu şekilde kışkırtarak risk alıyordu. Geri de tepebilirdi. Ama artık ona sahip olduğuna neredeyse emindi.

Önce önündeki kazık gibi alete, sonra da yüzüne baktı Suat’ın. Sonra da bir an dış kapıya bakar gibi salon kapısına döndü. Kocası ne yaptığını biliyordu. Durdurmak istese onu durdururdu. Artık daha fazla dayanamıyordu. ” Sik beni! Ahh hadi Suat, sik beni!”” İşte duymak istediğim buydu tatlım,” dedi ve ona doğru uzanıp, bacaklarını kaldırdı, dizlerinin üstüne çöktü tekrar, aletini, kabaran vajinasına dayadı. İki bacağını havaya kaldırarak, kadını kendisine doğru çekti, kalın dudaklarına temas etmesini sağladı aletinin. Kalçasını yavaşça ileri götürdü.

Üç kişi deli gibi tam da bu anı bekliyordu, birinin bundan haberi olmasa da. Telefonunun başından net olarak göremese de, Hakan seçebiliyordu adamın yarağının karısının amıyla buluştuğunu. Hiç tanımadığı birisi, penisini sokuyordu işte karısının yarığına. Kendinden geçmişti zevkle.

16-

Suat aletini daha derine ittirirken Esra’nın içinde, gözlerini kapıyordu. BU anı neredeyse bir yıldır bekliyordu. Vajinası, tam da hayal ettiği gibi dar ve sıcaktı. Ama Esra artık daha fazla bekleyemiyordu, ellerini uzatıp, kalçalarından yakaladı Suat’ı ve kendine çekti, daha da derine inmesi için zorluyordu adamı. ” Ahhh!!” diye inledi dibini bulunca yarak. Kalın ve uzun aletini tamamen içine alınca, o kadar dolu hissetmişti ki, yarığı ilk defa bu kadar esnemişti sanki. Hayatında ilk defa kocasından başka birinin altına yattığı fikri tekrar aklına girdi birden.

Suat biraz daha geriye itti Esra’yı ve üstüne çıktı. Bacaklarını omzuna yerleştirdi, belinden kavrayıp biraz daha kendi altına doğru çekti kalçasını ve neredeyse ikiye katladı kadını, dizleri kafasına değmek üzereydi. Öyle bir açı yakalamıştı ki artık, her darbede en dibine kolayca ulaşabiliyordu. Çivi çakıyor gibiydi sanki. Az daha zorladı ve artık dudaklarını Esra’nınkilere değdirebiliyordu ama acele etmiyordu. Yavaş ama kararlı hareketlerle, belinden aldığı kuvvetle abanıyordu kadının üstüne. ” Ahh..bebeğim..amcığın çok tatlı!” diye fısıldadı kulağına, göz göze bakışıyorlardı.

Esra daha fazla dayanamayarak gözlerini kapadı, her vuruşta hırıltılı sesler çıkarıyordu. Üçüncü kez zirveye ulaşması çok sürmeyecekti bu pozisyonda. Kısa süre sonra, Suat hızını arttırmıştı. İleri geri bir piston gibi çalışıyordu, bacaklarının arasında petrol kuyusu vardı sanki, bu kadar çok ıslananı hiç görmemişti, girip çıkarken duyulan o vıcık vıcık sese bayılıyordu, ve bu da hızını daha da arttırmasına neden oluyordu.

Artık o da dayanamıyordu, beraber geleceklerdi. ” Offf, bebeğim…gelmek üzereyim..hadi..benim için bir daha..aynı anda!”

” Ahhh…evet…boşal…içime boşaall!!” diye bağırırken yüzüne bile bakmıyordu adamın Esra, aldığı zevk başını döndürüyordu.

Suat’ın testisleri torbalarında sıkışmaya başlamıştı resmen. Artık dayanamayacak haldeydi, ilk dalga fırlarken Esra’nın derinliklerine, hayvan gibi böğürmeye başladı. Peş peşe boşalıyordu Esra’nın istekli deliğine.

İçine dolan sıcacık sıvıyla Esra’da artık dayanamadı, tahammül edebileceğinden çok fazlasıydı bu. Çok kısa süre içinde, üçüncü kez boşalıyordu. Kelimenin tam anlamıyla boşalıyordu. Sadece su gibi akmıyor, bedenindeki bütün kaslar, sinirler ve hisler de boşalıyordu. İlk ikisinden çok daha güçlü bir orgazmdı bu. ” Ohhh..evet..ohhh! OHHHH!!” Çığlık atarak gelirken, ellerini adamın belinden ayırmıyordu, tırnakları derisine batmaya başlamıştı ama Suat sesini çıkarmıyordu, aldığı zevke zevk katıyordu bu acı. Başka bir adamın dölleri içinden taşmaya başladı. Akıyordu deliğinden dışarı.

Hakan gözlerini ekrandan ayırmadan izliyordu bu iki aşığın hayvani içgüdülerine yenilip zirveye ulaşmalarını izlerken. Hayır, hayal kurmuyordu, yayının net olmasının da önemi yoktu. Gördükleri tam hayalini kurduğu şeylerdi.

Suat’ın penisi sıvı üretmeyi kesince, kendini toparladı ve içinden çıktı yavaşça, alnından ter damlaları dökülüyordu, yavaşça akıyordu alnından. Tıpkı Esra’nın yarığından akıp, iki kalçasının arasına doğru ilerleyen spermler gibi. ” Mükemmel bir histi,” derken alnını siliyordu elinin tersiyle.

Esra bacaklarını yere indirdi, yorulmuştu, işin aslı bitik haldeydi Suat yanına çöktüğünde kanepede. Zor da olsa ayağa kalkmayı başardı, bacakları zangır zangır titriyordu. ” Birazdan dönerim,” dedi ve etrafından destek alarak yürüdü lavaboya doğru.Temizlenmesi gerek diye düşünüyordu Suat.

Yatak odasından cep telefonunu alıp, tuvalete geçti Esra, içini temizlemesi gerekiyordu. Telefonunun çalması çok sürmedi.

” Bebeğim, harikaydınız. Hayatımda hiç bu kadar tahrik olmadım. Bir an önce eve gelip seni sikmeliyim!” dedi Hakan.

” Hakan..bunu yaptığıma inanamıyorum. Bu..bu çok farklıydı..Müthiş bir hazdı ama..bilemiyorum..bir yandan da suçluluk duygusu..”

” Şhhh..Sen yanlış birşey yapmadın birtanem. Bunu ikimiz de istedik. Ben istedim. Buna ihtiyacımız vardı.”

” Evet ama..bilemiyorum..umarım benim hakkımdaki düşüncelerin onarılamaz yaralar açmaz ilişkimizde. Korkuyorum Hakan.”

” Asla. Sen benim hayatımsın. Şimdi güçlü ol ve odaya geri dön. Anın tadını çıkar. İhtiyacın olan bu.”

Bir süre sessiz kaldı Esra. Nefes alışları duyuluyordu ikisin de. Sonunda Esra konuştu. ” Hakan..ımm..Sanırım Suat gece yanımda kalmak isteyecek,” diyebildi tereddütle.

” Gerçekten mi?” diye sordu çabucak Hakan.

” Daha sormadı ama onu tanıyorsam bunu isteyecek. Gece eve gelmeyeceksin diye biliyor, unuttun mu, şehir dışındasın demiştim.”

” Sen ne düşünüyorsun? Kalmasını istiyor musun?”

Esra dudağını ısırdı ve yüzü kızardı. Cevap vermiyordu.

” Bu sessizlik evet demek sanırım,” dedi Hakan. ” Sen nasıl istiyorsan birtanem. Bu gece senin gecen. İstiyor musun? Saklamana gerek yok.”

” Evet..” diyebildi sessizce.

” Tamam..peki..Bu geceyi dışarıda geçiririm ben. Tek bir isteğim var, sabah erkenden evden ayrılacak.”

” Sorun değil. Zaten sabah erkenden uçağa yetişmesi gerekiyor. Ankara’ya dönecek..Hakan..Teşekkürler. Seni çok seviyorum,” dedi Esra.

” Ben de seni seviyorum. Salona dönsen iyi edersin yoksa seni aramaya gelecek şimdi.”

” Haklısın,” dedi Esra ve telefonu kapayıp çabucak temizlendi ve salona geçti. Suat aslında gece kalmasa da dert edecek değildi ama problem yaratacak değildi ama Esra bundan bahsedince, kadını kucakladığı gibi yatak odasına doğru götürmeye başladı. Dakikalar içinde, Esra, kendi yatak odasında, kendi yatağında, bacaklarını yeniden ayırmış, kocasından başka biriyle sevişiyordu.

Bacaklarının arasında olan biteni düşündükçe, gülmemek için kendini zor tutuyordu. Dördüncü kez orgazm olacaktı ve hala dahasını istiyordu. Gece boyunca sevişmeye devam ettiler. Kocasıyla denemediği çok değişik pozisyonlarda becerdi Suat, bu güzel kadını.

Hakan sabaha kadar arabasında kalmayı tercih etti, mahalleden ayrılmak karısından uzak durmak anlamana gelecekti ona, bir otel odasında sabahlamaktansa, mahallede bekledi. Karısından mesaj geldiğinde saat sabahın altı buçuğuydu. Uykulu gözlerini açınca, apartman kapısından çıkan Suat’ı gördü. Adam gözden kaybolur kaybolmaz arabasından çıktı ve merdivenleri uçar adımlarla çıkarak evine girdi. Yatak odasının kapısını açınca, yatakta uyuklayan karısını gördü. Sessizce yatağa yaklaştı, yanına sokuldu. Yüzüne bir gülümseme yerleşti Esra’nın ama gözlerini açmadı.

Makyajı dağılmış, saçı başı karışmıştı birbirine, gece yaşananların izleri hala üstündeydi. Yine de, Hakan, karısının hiç bu kadar güzel gelmediğini düşünüyordu evlilikleri boyunca. Dudaklarını sıcacık bir öpücükle sardı, yanına sokulup kollarına aldı karısını. Onu gerçekten çok seviyordu.

***

Hakan mutfağa geçerken gülüyordu. Esra’nın üstünde sadece bir tişört ve külodu vardı, saçları ıslaktı duştan çıktığı için. ” Günaydın uykucu,” dedi Hakan.

Esra da ona bakarak gülümsedi ve öpmek için hamle yaptı. ” Günaydın aşkım.”

” Aç mısın?” diye sordu Hakan.

” Midem kazınıyor.”

” Otur hadi, çay olmuştur. Sana mükemmel bir kahvaltı hazırladım,” dedi Hakan.

Esra masaya geçti, Hakan servise başladı. Yumurta pişirmişti, ekmek kızartmış, yanında kahvaltılıklarla yeşillikler çıkarmıştı. Çayını koydu sonra. Karşısına oturdu ve onu seyretmeye başladı, sadece çayını yudumluyordu. Karısı uyurken yemişti.

Esra masayı silip süpürmüştü, Hakan biraz daha servis yapıp yeniden karşısına oturdu karısının.

” Ne?” diye sordu kafasını kaldırıp onu izleyen kocasını görünce. ” Gerçekten çok acıktım.”

” Sadece düşünüyordum..Seni ne kadar sevdiğimi.”

Esra gülümseyerek yerinden kalktı ve Hakan’ın kucağına oturdu. ” Ben de seni çok seviyorum hayatım. Dünyadaki herşeyden fazla.” Uzun bir öpüşmeydi bu.

” Peki..dün gece..eğlenceli miydi?” diye sordu Hakan. Alacağı cevaba ne tepki vereceğini düşünmemişti.

Esra içini çekti ve gözlerini yumdu. ” Ha-ri-kaydı. Böyle birşey yapıp bundan böylesine zevk alacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Bu kadar kısa süre içinde herşey nasıl bu kadar değişti hala inanamıyorum. Şey..sen..sen dün gece için pişman mısın?”

” Hayır. Asla. Sana katılıyorum. Harikaydı. En çılgın rüyalarımda ancak olabilecek birşeydi benim için de. Rüya gibiydi zaten. Güzel bir düş.” Hakan onu tekrar öptü ve elini tişörtün altına sokup memelerini avuçladı. ” Ama, daha bitmedi.”

” Sıradaki planın ne?” diye sordu Esra, artık sesindeki heyecanı gizlemiyordu.

” Biliyorsun, sana bunu söylemeyeceğim. Ama çok şaşıracağını garanti ederim.”

Bir yanıt yazın

İlgili Hikayeler