Türkiyenin En Büyük Hikaye Platformu

admin@yetiskinhikayeleri.net

Üyeliğinizi tamamlamak için bize ulaşın!

Üniversite Yıllarım Bölüm: 13

O an çalan telefonu açacak irade ve kendini kontrol etme özelliğine sahip değildim. Çalan telefonu görünce Eda’da ben de duraksayıp önce telefona sonrada birbirimize bakmıştık. Eda benden bir hamle bekler gibiydi duruma göre tutkuyla sevişmeye devam edecek veya bu yaptığımızdan vazgeçip üzerimden kalkacaktı. Şimdi yarım kalırsa bir daha asla Eda ile olamayacaktım biliyorum. Bu yüzden ben de telefonu boş verip devam ettim. Eda bu duruma daha da azmış beni daha şevkle öpmeye başlamıştı.

Birkaç dakika sonra üzerimdeki tüm kıyafetleri çıkartmış kendisi ise sadece kilotu ile kalmıştı. Sonrasında ayağa kalktım ve onu kucağıma alarak hızla koridora doğru gittim. Yatak odasının yerini bilmiyordum. İlk açtığım kapı tuvalet çıkmıştı. Ben de yandaki kapıda kesin banyodur karşıda ki kapıyı açayım dedim ama orasıda çalışma odası çıkmıştı. Eda kahkaka atarak en sonda ki yatak odam demişti. Ben de gülerek onu hemen yatak odasına taşımış odaya girince yatağın üstüne atmıştım.

Sonrasında üzerine çıktım ve sevişmemize kaldığımız yerden devam ettik. Çok kıvrımlı bir vücudu vardı. Bilye koysam sürekli yuvarlanır ama yere düşmeden bedeninin üstünde gezmeye devam ederdi o derecek. Ama fazlalık yok denecek kadar azdı. İnanılmaz iştaha gelmiştim. Hemen yattım ve kafasını alıp sikime götürmeye başladım. Yalamaya başladığı an bana yıldızları saydırmaya başlamıştı. İnanılmaz bir dil hakimiyeti vardı. Bir ara daşşaklarıma kaydı ve orayıda yaladı. Tam oradan kafasını çektiğim anda dilini daha da aşağı kaydırıp göt deliğime doğru uzattı. İnanılmaz huylanmıştım direkt kafasını çektim ve geri sikime götürdüm.

Birkaç dakika sonra ben hiçbir talimat vermeden kalktı ve sikimin üzerine oturup zıplamaya başladı. İlk girdiği an çok çok dardı. Gerçi ben bilmiyordum belki de o zamana kadar siktiğim tüm amlar sikilmeye alışmış amlardı. Belli ki Eda amından çok fazla ilişki yaşamamıştı. Üzerimde her ileri geri hareket ettiğinde memeleri sallanıyordu. Memelerinin görüntüsüne daha fazla dayanamadım ve sıkmaya başladım.

Boşalması çok kısa sürede olmuştu ben daha yaklaşmadan sarsılarak boşalmıştı.

Boşalır boşalmaz ise üzerime devrilmiş ve yığılmıştı. Ben de soluklanıyor sanmıştım ama baktım kalkmıyor dedim bitti mi yani noldu. Evet boşaldım işte çok güzeldi falan dedi. Eee ben daha boşalmadım dedim. Ya bilmiyorum burada dursak seni ağzımla boşaltsam olmaz mı dedi. Ben de yok olmaz falan dedim ama o anda aklıma farklı bir fikir gelmişti. Eda çok mola vermişti bu yüzden boşalmaktan uzaklaşmıştım yani hala enerjim vardı bu yüzden götten sikmek istiyordum. Götten sikişmeyi Eda ile deneyimlemek çok güzel olacaktı. Ben de bir şey demeden onu hemen domalttım ve arkasına geçtim. Hemen yanda ki komidine uzandım ve bir krem buldum. O kremi alıp parmaklarıma sürüp önce bir parmağımı göt deliğine soktum. O an dur ne yapıyorsun götten olmaz falan demişti. Ben de aşkım çok merak ediyorum sen boşaldın ben de boşalmak istiyorum. Bir deneyelim istemezsen senin dediğin gibi yaparız demiştim. O da am veya ağız varken niye oradan sikecen ki dedi. Ben de aşkım ben tamamen sana sahip olmak istiyorum tamamen benim ol istiyorum o yüzden içine boşalmam lazım ama amına boşalamam. Ama götüne boşalırsam inanılmaz tatmin olurum demiştim. Demek bana sahip olmak istiyorsun ha diyip gülmüştü ve onaylamıştı.

3 4 dakika sonra ikinci parmağıda soktum bir süre sonra ise üçüncüyü zorluyordum. Üçte tıkanmıştık tam alamıyordu. Ben de en iyisi direkt sikemle devam edeyim diye düşündüm ve kremi sikime sürüp yavaş yavaş göt deliğine dayadım. Sürekli ahlıyor veya kıpraşıyordu sadece başını sokmam 10 dakika falan sürmüştü. Bir süre sonra ise başına alışmıştı ben de yavaş yavaş ileri geri yapmaya başladım. Deli gibi inliyordu bir eliyle amını okşuyor diğer eliyle ise memelerini sıkıyor bu sırada kafasını sık sık arkaya çevirip bana bakıyordu. İnanılmaz azmıştım ve giderek hızlanmıştım. Az biraz kan gelmişti belli ki götü yırtılmıştı. Ama inanılmaz zevk alıyordu bir süre sonra daha hızlı daha hızlı demeye başlamıştı. Ama daha hiç boşalmadığım için ve o kadar seks kondisyonu ben de olmadığı için çok geçmeden ben de tüm döllerimi onun götüne akıttım. İkimizde aynı anda oh çekerek yıkılmıştık.

Sonrasında bir yarım saat kadar daha yatakta kalıp öpüşüp sarılmıştık. Otobüsüm olduğunu unutmuştuk bir an bu yüzden bu cilveleşmeleri yarıda kesip hızla duşa girmiş ve temizlenmiştik. Baktığımda saate otobüse 45 50 dakika vaktim kalmıştı. Toplu taşıma ile yetişemezdim bu yüzden beni bırakmasını rica ettim kabul etti ve arabasına gittik. Arabada oturamuyordu. Götüm yanıyor diyip sürekli kıpraşıyordu. Ben ise elini tutmuş öpüyor romantik şeyler söylüyordum.

10 dakika kala beni aşti kapısına bırakmıştı. Arabadan inerken bana dediğini unutma biz sevgili falan değiliz yine eskisi gibi arkadaş gibi abla kardeş gibi olacağız bu olayın mevzusu açılmayacak. Tekrar istersek düşünürüz ama şuan için zannetmiyorum.

İyi yolculuklar bile demeden basıp gitmişti. Belli ki ya utanıyordu ya da ne olduğunu daha anlamlandıramamıştı.

Ben ise hemen perona koştum ve 3 4 dakika kala bagaja çantaları verdim. Binmeden hemen bir sigara yakıp beni dört beş defa arayan Sinem’i aradım.

\-Alo

\-Alo aşkım sen neredesin ya niye açmıyorsun

\-Aşkım kusura bakma ya telefonumu kafede şarja takmaları için vermiştim kalkarken de biraz koştur koşturdu şimdi binmeden bir arayayım dedim

\-Öff çok korktum ya hiç yapmazdın böyle bir şey oldu sandım

\-Yok aşkım ne olacak ya yerim seni. Sen ne yaptın

\-Napayım ben de senin odandayım. Yatağına yattım seni düşünüyordum…

Sonrası tahmin edeceğiniz gibi özlem ve duygusal konuşmalar işte. Sigaramı bitirip muavinin yolcuları çağırması üzerine ben de otobüse geçmiş ve telefonumu kapatmıştım. Sabah memlekete varacaktım açıkçası otobüslerde uyumayı sevmem müzik dinleyip dışarıyı izlerim ama Eda tüm gücümü emmişti. Birkaç şarkıdan sonra deliksiz bir uykuya dalmıştım. Sadece mola için uyanmış ankaradan anadoluya giden çoğu otobüsün uğradığı ünlü dinlenme tesisinde bir gözleme yiyip sigara içmiştim. Sinem ile bir kez daha telefonla konuşmuş sonrasında otobüse geçmiş ve yine uyumuştum.

Sabaha gözümü açtığımda şehrimin çevre yolundaydık. Birkaç dakika sonra terminale girecektik. Babam,annem ve kız kardeşim beni karşılayacaktı. Onlara böyle uykulu gözükmeyeyim diye ayağa kalkmış bir üstümü başımı düzeltmiştim. Sonra ön kamara ile bir tipime bakmıştım. Aylar önce Ankara’ya gelen çocuk değildim artık. Yüzüm sanki daha oturmuş bakışlarım o çocuksuluğu atmıştı. Saçlarım hala kısaydı. Ama tabi 3 numara kestireli birkaç aydan fazla olmuştu. Ondan sonra hiç dokunmamıştım yani öyle düzgün bir saç tıraşım yoktu ama sakallarım baya uzamıştı böyle bakınca baya sert ve erkeksi bir duruşum vardı.

Otobüs yanaşınca bizimkileri görmüştüm. Babam klasik anadolu babasının sertlik ve vakurluğu ile kapının yanında duygusuz ve mimiksiz duruyordu. Annem ve kardeşim ise bir adım daha öndelerdi birbirlerinin koluna girip heyecanla gelen otobüsün içine bakıyorlardı.

İndiğim anda hepsinin yüzünde garip ifadeler vardı. Kardeşim hayranlıkla, annem ağlamaklı ve özlem dolu bir bakışla bakarken babam gururunu gizleyemese de donuk bakışlarını koruyarak bana bakıyordu. Koşar adımlarla onlara gittim kız kardeşim koşarak bana sarıldı. Gerçekten onu çok özlemişim hemen sımsıkı sarıldım ona. Annem ise hemen kardeşimin ardından bana gelmiş onla da benzer şekilde sarılmıştık. Babam ise hareketlenmemişti ben ona doğru gitmiştim. Yanına vardığımda tokalaşmak için elini uzatmıştı. Ben ise sarılırız sanmıştım ama tok sesiyle hoş geldin oğlum diyip elini uzatınca ben de elimi uzatıp tokalaşmıştım. Sonrasında annem ve kardeşimin ne kadar büyümüşsün ne kadar yakışıklı olmuşsun laflarına gülümseyip komik cevaplar vererek geri otobüse dönüp muavinin indirdiği valizleri almıştım.

Arabamıza geçip eve doğru yola çıktığımızda daha çok annem ve kardeşimle sohbet etmiştim. Babam ise okul hayatımla ilgili ve halamlarla ilgili bir iki kısa soru sormuştu.

Kısaca ailemden bahsedeyim bu arada. Babam aslında devlet memuruydu ancak ben 4.sınıftayken rahatsızlanmıştı. Çok şükür hastalığı geçmişti ama o birkaç yıl sık sık hastaneye gitmemiz gerekmişti. Hatta o süreçte Sema halam ve Sinem birkaç defa Ankaradan gelmişlerdi. Sinem o zamanlar bana çok ulaşılmaz, büyük şehirde yaşayan, güzeller güzeli bir genç kız gibi gelirdi. İşte o hastalıktan dolayı malulen emekli olan babam emeklilik hayatına alışamamış sonrasında ise köyümüzde muhtarlığa aday olmuş ve seçilmişti. Kendince köye hizmet ediyor bir şey yaptığını hissediyordu. Emekli maaşı + muhtar maaşı ile geçiniyorduk. Biz kışları hep şehirde kalır yazları ise köye gideriz. Babam ise yılın belki % 90 lık kısmında köyde olurdu. Annem haftasonları ara ara gider yemek yapardı ona. Yazları ise ben babamın emir eri gibi çalışırdım. Sulama kanalını imc şeklinde tüm köy birlikte her yaz başı temizlerdi. Bizim ektiğimiz biçtiğimiz bir tarla tapan yoktu ama ben de elime küreği alır kanalın içine girer temizlik yapardım. Köye ne yapılacaksa orada amelelik yapardım para almadan. Alamazdım zira muhtar kendi oğluna para kazandırtıyor dedirtmezdi. Ben gönüllülük adı altında babamın zoru ile o işleri yapardım. Aslında iyi ki yapmışım diyorum bugünlerde bana çalışmayı, emek kavramını, dayanışmayı öğretmişti. Beni daha güçlü daha hayata hazır bir hale getirmişti.

Annem ise dünyalar tatlısı bir kadındır. Aslında o kuşak annelerin çoğu kayıp nesildir nazarımca. Kendi hayatlarını, hayallerini yok sayıp tüm ömürlerini bir ev içinde eş ve çocuklarına harcarlar. Benim annemde öyleydi işte. Varı yoğu bizdik. Hayalleri sadece bizim üzerimizeydi. Klasik sevecen, muhafazakarlık nutukları atan babadan daha anlayışlı ve destekleyici ama aslında ondan çok daha muhafazakar olan anadolu kadını profiliydi annem.

Kız kardeşim ise tatlı, komik ve yerinde duramayan bir kızdı. Babamın otoriter ve disiplinli tavırları bir tek ona gevşerdi. Bir tek ona güler ve sarılırdı. Babamdan aldığı cesaretle türlü türlü komiklikler yapar ailemizin neşesi olurdu. Aslında bakarsanız o hepimiz ile arası en iyi olandı. Ailenin tutkalı oydu. O yıllar daha liseye yeni başlamıştı.

Ailemle ile olan kısımları detaya inmeden geçeceğim. Sadece önemli köşe başlıklarını yazıyor gibi olacağım. Konumuz ile bir alakaları yok. İleride tabi ki yaptıklarımın ve yapmadıklarımın sonuçlarını ailemde hissedecek ne yazık ki ve o kısımlarda onlara tekrar değineceğim. Ama şimdi hem hikayeyi bölmek istemiyorum hem de hatıralarını buraya yazmak istemiyorum. Sadece karakter gelişimimi anlamanız için size kim olduklarını ve nasıl bir ortamda yetiştiğimi anlatmak için burayı yazdım.

O bir ay benim için tamamen dinlenme ve hayatımın ne kadar değiştiğini daha iyi analiz etmek için soluklanma ve düşünme fırsatı olmuştu.

Sürekli ailemle vakit geçirmeye dikkat ettim. Sabahları muhakkak kahvaltı ettim onlarla tatil diye uyuyayım demedim. Babamla bir iki defa köye gittim köydeki tanıdıklarımızı ziyaret ettim. Kardeşimle birkaç defa dışarı çıktım. Annemle birlikte dayılarımı ve teyzelerimi ziyaret ettim. Kısacası ailemle onlar ne istiyorsa ve benden ne bekliyorsa onu yaptım.

Babama work and travel planımdan bahsetmiştim o ise baya karşı çıkmıştı ne işin var daha gençsin ileride gidersin falan demişti. Ben de hayatın benim hayatım olduğunu söylemiştim. O gece biraz gerilmiştik ama annem aramızı yumuşatmış ve konuyu ileride konuşmak üzere rafa kaldırmıştık.

Ama aldığım kurs ve okulun iyi olması hoşlarına gitmiş ve bana olan güvenleri artmıştı.

Bu süreçte Sinem ile belki günde 5 6 defa telefonda konuşuyorduk. Ona özlemim giderek artıyordu. Halam ve Eda ile ise sadece toplamda 3 4 defa konuşmuştuk.

Annem Sinem ile ne kadar sık konuştuğumu fark etmişti ve şüphelenmişti Sinemin ismi her geçtiğinde gülümsemem, kendimi onu övüyorken bulmam iyice dikkat çekmişti. Bu sebeple annem beni kenara çekip bir konuşmuştu

\-Oğlum ne oldu sen Sinem’le bu kadar iyi anlaşıyor muydun ki

\-Eee anne o kadar vakit geçirdik tabi ki daha iyi anlaşıyorum

\- Arkadaşlar anlaşır tabi oğlum ne güzel ama sen dikkat et yine yanlış anlaşılmalar olmasın

\-Nasıl yani anne ne demek istiyorsun

\-Ben oğlumu bilirim senin içinde farklı hisler olmasın kıyamet kopar bak

\-Anne bir şey olduğu yokta merak ettim ne alaka yani niye böyle dedin ki sen

\-Oğlum Sinem kuzenin sayılır hem de evlerinde kalıyorsun sağolsunlar sana evlerini açmışlar gözümü arkada bırakmamışlar ama sen gidip evin kızına gönlünü düşürürsen bu çok büyük ayıp hem de günah

\-ANNE BUNLAR NE SAÇMA DÜŞÜNCELER YA, SİNEM BENİM SADECE ARKADAŞIM, KUZENİM FALAN DEĞİL ARKADAŞIM. MERAK ETME BEN BİLİRİM SINIRLARIMI HATIRLATMANA GEREK YOK

\-Bağırmana gerek yok oğlum. Ben sadece senin de bildiğin şeyi söylüyorum. Bir şey yoksa niye bana bağrıyorsun

\-Saçma sapan konuşuyorsun çünkü

\-Oğlum üzüyorsun beni…

Çok sinirlenmiştim ve yanından kalkıp balkona çıkıp sigara yakmıştım. Hem ona bağırdığım için üzülmüştüm hem de dedikleri için üzülmüştüm. Sinem benim her şeyimdi ama anneminde haklılık payı vardı. Sinem ile sevgili olmam duyulursa eniştem ve babam gibi yapıda olan insanlar için bu büyük bir sıkıntıydı. Aslında halam bile normal şartlarda kabul etmezdi ama kendisi benimle sikişme batağına saplandığı için Sinemle bana laf edemiyordu. Gerçekten rezil durumdaydım. Sinem ile olan aşkımda hiçbir beis ya da sıkıntı görmüyordum ama görenler olacaktı. Benim sadece buna odaklanıp yol yapmaya başlamam gerekirken ben sikimin kölesi olmuş halamla ve edayla da yatmıştım. Hem sevdiğim kızı aldatmıştım hem de iyice rezil bir insan olmuştum. Kariyer ve geleceğimi istediğim kadar inşa edeyim ne fayda yanımda yamacımda olan insanları kandırıyor onlara bir yerde ihanet ediyordum. Aslında bu gerçek beni hep rahatsız ediyordu ama halam ve son seferide dikkate alırsak Eda’yı görünce dayanamıyordum. Bir tek Nisa’yı çıkarmıştım denklemden ama o da haklıydı resmen tüm faturayı ona kesmiş tabiri caizse Sinemin önünde onu kurban etmiş. Ama diğer boklarımı temizlemeden yoluma devam etmiştim. Aklıma Nisa’da gelmişti bu sefer yine onun içinde ayrı vicdan azabı hissetmiştim. İstemsizce gözlerimden yaşlar aksın istedim ama akmıyordu. Kendimi ağlamaya zorlamıştım ama belli ki kalbim ağlayacak kadar bu olayı kendine dert edinmemişti. Değişmeye başlamıştım ve söylediğim yalanlara aslında iç dünyamda kendim de inanır hale gelmiştim. Evet bu durumdan rahatsızdım ama bitsinde istemiyordum. Hatta halamı, Sinemi ve Eda’yı aynı anda siktiğimi falan hayal ediyordum. Bu artık sapkınlıktı ve bitmesi lazımdı. Kafama koymuştum bir kurban daha verecek halamla olan muhabbetide kesecektim. En azından sevdiğim kızın annesini sikme gafleti ve hıyanetinden azad olacaktım. Eda mevzusunu ise bilemiyordum ona zaman karar verecekti.

Bunları düşüne düşüne o tatili bitirdim. Geri dönme vakti geldiğinde içimde korkularım vardı halam bunu nasıl karşılayacaktı bilmiyordum. Keşke o evde kalmasam demiştim o an ama Sinem’i çooook özlemiştim.

Geri dönüşte ailemle vedalaşıp otobüse bindiğimde vakit geçmek bilmemişti. Yine bir sabah saati varacaktım Ankara’ya. Yol boyunca saatlerce düşündüm ne yapsam nasıl yapsam diye. En sonunda Aşti’de buldum kendimi.

Otobüsten iner inmez üzerime dünyalar güzeli, mis kokulu sevgilim atladı. Bundan tam 7 ay önce ilk geldiğimde de atlamıştı böyle üzerime ama bu sefer çok daha farklı ve yoğundu. Ama neyse ki o bana sarıldığı an tüm düşünceler, kara bulutlar ve hüznüm dağılmıştı. Balkonda ağlayamamıştım ama şimdi gözlerimin yaşı hafif hafif akmıştı.

Ona sımsıkı sarılıp filmlerde ki gibi birkaç tur döndürmüştüm. Sonrasında aşti falan demeden dudaklarına yapışıp kısa bir öpücük almıştım. Onunda gözleri yaşlıydı ama gözlerinin içi parlıyordu. Çok özlemiştik birbirimizi.

Hızla çantalarımı alıp yürümeye başladık. El ele tutuşmuştuk. Küçük çantamı o sırtına almıştı ben ise boş elimle büyük çantamı taşıyordum. Önce bahçeliye gittik ve bir kahvaltı yaptık güle oynaya. Çok mutluyduk o benden çok aha mutluydu. Sürekli elimi tutuyor, gülerek birşeyler anlatıyor bana ailemle ilgili sorular soruyordu. Şakalaşıp beni neşelendiriyordu. Arada ise kendi elleri ile ekmeğe reçel, bal vs sürüyor bana yediriyordu. Bir şey yemediğimiz her an koluma kafasını dayıyor kedi gibi yanıma kıvrılıyordu. Bir insan bir kahvaltıdan ne kadar keyif ve mutluluk alırsa onu alıyordum.

Hayatımda kimsenin bana göstermediği sevgi ve ilgiyi bana gösteriyordu.

Birkaç saat bahçelide başbaşa vakit geçirdikten sonra evin yolunu tuttuk. Eve vardığımda eniştem ve halam evdeydi. Onlarlada selamlaşıp salona geçtim.

Eniştem formaliteden babamı ve ailemi sormuş, köyle ilgili bir iki yalandan muhabbet edip kalkmıştı. Halam ise bir saat kadar daha sohbet etti benimle. Ama gözleri bir farklı bakıyordu beni yiyecek gibiydi. Belli ki çok azmıştı. Bana anlamsız anlamsız göz kırpmalar yapıyor ve dekolteli memelerini göreyim diye daha da göğüslerini şişirip şuh hareketler yapıyordu. Bacak bacak üstüne atmıştı ve eteği olduğu için bacakları ortadaydı. Arada diğer bacağını üste atmak için hareket yapıyor bunu yaparken de külot giymediği için amını olduğu gibi bana gösteriyordu. O an yakalanma ihtimalini bile sezmiştim o yüzden bir bahane ile hızla kalkıp odama gittim.

Yerleştikten sonra Sinem ile oturup kahve içip sohbet ettik eniştem evde olduğu için yakınlaşmıyorduk. Ama her halimizden belliydi birbirimize yapışmak için kudurduğumuz.

Akşam yemeğine kadar o şekilde takıldıktan sonra akşam yemeğinde yine dört kişi oturmuş biraz sohbet etmiştik. Yemekten sonra odama çıkmıştım yoldan geldiğim için çok yorgundum Sinem’i bekleyecektim ama farkında olmadan kıyafetlerimle uyuya kalmışım. Yatakta oturur pozisyonda olduğum için dikey değilde yatay şekilde uzanarak uyuyakalmışım.

Ne kadar uyudum bilmiyorum ama dudaklarımın öpülmesi ile gözümü açtım. Gözümü açtığımda Sinem yanı başıma oturmuş eğilerek beni öpüyordu. Üzerinde siyah bir tshirt altında ise şortu vardı. Saçları toplanmıştı.

Hemen gülümseyerek öpücüklerine karşılık verdim. Sonrasında beni kollarımdan tuttu ve çekerek kaldırdı ve yatağıma normal bir şekilde yatırıp yanıma geldi ve yorganı üzerimize çekti. İki elimi birleştirip ellerinin arasına aldı ve ovmaya başladı

\-Aşkım üşümüşsün uyuyakalınca

\-Sen varsın ya aşkım hiç önemi yok kutuplarda olsam bile üşümem

\-Olsun sana kıyamam ben hem belin tutulur öyle söylesene bana yorgun olduğunu sana bir bitki çayı yapayım rahat rahat uyurdun

\-Seninle vakit geçirmeden uyumak istemiyordum ki, seni beklerken uyuya kalmışım.

Dudaklarımdan kocaman bir öpücük daha aldı

\-Aşkım sen yorgunsun şimdi dinlen hem babamda evde yarın bunu telafi ederiz tamam mı

\-Lütfen gitme Sinem seni çok özledim ben

\-Aşkım gitmem lazım babam evde

\-Ya gelmez o lütfen seninle bir şeyler yapmak istiyorum. Bir aydır bu geceyi hayal ediyorum ben

\-Demek öyle ha sapık çocuk seni

\-Sevgilimi özlemek sapıklık mı canım

\-Söyle bakalım en çok neresini özledin sevgilinin

\-Her yerini dudaklarını, yanaklarını, ellerini,bacaklarını, götünü ama en çok memesini sanırım

\-Hmm demek öyle ha

Kollarım arasından kalkıp yavaş yavaş gülümseyerek tsihrti çıkartmaya başladı. Tam memeleri gözükecekken durdu ve tshirti gererek memelerini iyice sıkıştırdı. Ağır ağır kaydırarak bir anda memelerinin fırlamasını sağladı. Ben de bir elimi beline atıp onu kendime çektim diğer elimle memeleriyle oynarken aynı anda onu her yerinden öpmeye ve yalamaya başladım. Bir an dudaklarını öpüyordum diğer an memesi ağzımdaydı bir bakmışsın iki saniye sonra boynuna yumulmuşum.

O da elini kemerime atıp çözdü ve boxer dahil olmak üzere indirdi. Sikim ortaya çıkmıştı. Artık bana otuz bir çekme işinde tecrübeliydi. Zaten halam ile sexleri saymazsak bile ben otuz bir çekmiyordum hiç azdığım zaman Sineme sokuluyordum o sağolsun benim için benim canavarı hallediyordu. Bu yüzden ne yapması gerektiğini öğrenmişti. Eline tükürdü ve elini ıslattı sonrasında elini sikime atıp okşamaya başladı.

O an boşalmamak için savaş verdim inanılmaz keyifli yapıyordu ama ben dudaklarına, memelerine doyamamıştım. Bu an hiç bitmesin istiyordum. Ama 5 6 dakika sonra geleceğimi anladım ve sineme söyledim. O da dudaklarıma inanılmaz bir şiddetle yumuldu ve aralıksız 30 35 saniye beni öptü. Sonrasında ani bir hareketle aşağı kaydı ve birden sikimi ağzına aldı. Bir eliyle sikimi tutuyor diğer eliyle ise daşşaklarımı okşuyordu. Artık geri sayım başlamıştı çok geçmeden çok şiddetli ve kuvvetli bir şekilde boşalmaya başlamıştım. Sinem normalde boşalacağım zaman sikimi ağzından çıkarırdı ama bu sefer ben boşaldıkça o ağzını daha da sikime sokuyordu. Boşalmam bittikten sonra Sinem hemen ağzını çıkartamamıştı. O pozisyonda 20 25 saniye kaldı ve elleri ile yataktan destek alıyordu. Anladım ki yutmaya çalışıyor ama zorlanıyordu. Ben de aşkım zorlama kendini dedim ama sonrasında birden ağzını çıkarttı ve havaya bakarak yutkundu. Sonrasında bir ıyyy hiç güzel değilmiş döl tadı dedi. Ben de kahkahayı bastım ben gülünce o da güldü ama dudaklarından hala dölüm akıyordu. Fark edip eliyle ağzını sildi ve elini çıplak memelerine sildi. Ben daha fazla dururuz sanıyordum ama aşkım bu gecelik benden bu kadar biri gelmeden ben kaçayım acilen boğazımı temizlemem lazım dedi ve gülerek gitmeye başladı. Beni öyleyken öpmek istemediği için elini öpüp eliyle öpücük atma hareketi yaptı ve gitti.

Bu kız beni öldürecekti, bir insan hem nasıl bu kadar güzel ve sexy olup bu kadar sevgi ve aşk dolu olur anlayamıyordum daha doğrusu beni seçmiş olmasını anlayamıyordum. Hayatta tüm şansı burada kullanmıştım sanki. O an aklıma Sineme hediye almak geldi. Telefonu açıp Sineme hediye bakarken birden kapı açıldı ve bir karaltı içeri girip kapıyı kitledi.

Ben ne olduğunu anlamadan karaltı bana yaklaştı ve baktım ki halam.

Üzerinde bir gecelik vardı tek parça. Kocaman memelerinin yarısı açıktaydı. Hızla elini omzuna atıp geceliği omzundan aşağı düşürdü. Karşımda çırılçıplaktı. Amı, memeleri, arzu dolu bakışları ve kadınsı hareketleri ile bana yaklaştı ben dur istemiyorum demeye fırsat bulamadan dudaklarıma yapıştı. Hiç konuşmama fırsat vermemişti ağzını çekse memelerini ağzıma sokuyordu.

Dur bekle falan dedim ama durmadı ve kucağıma çıkıp sikimin üzerine oturdu. Hiç uzatmamıştı belli ki çok azmıştı. Götünü sadece aşağı yukarı yapmıyor daire şeklinde hareketlerde yaparak beni eritiyordu.

Daha fazla karşı koyamadım ve memelerine elimi atıp yoğurmaya başladım ama içimden diyordum son seferin tadını çıkar Kerem.

O pozisyonda birkaç dakika sikiştikten sonra ikimizde aynı anda boşalmıştık. Ben tam konuşma yapmaya hazırlanırken döllerimi akıttığım amcığından sikimi çıkarttı ve eğilip sikimi yalamaya başladı. Yalamaya başlamadan önce çok az döl çıktı belli ki Sinem döllerini boşaltmış baya napalım bizim de nasibimizde kalanlar varmış dedi.

Bir saat içinde üçüncü kez boşalmaya yaklaşıyordum artık kalp atışlarım garipleşmiş ve hafif hafif ağrı girmişti. Ama duramıyorduk ben de tekte bitsin bir ah uğraşmayayım diye halamı ters çevirdim ve 69 pozisyonuna aldım. Üç dört dakika sonra sikim kendine gelmişti hemen kalktım ve halamı misyoner pozisyonuna getirip sikmeye başladım ama bir dakika geçmeden ben ters dönüp yatayım böyle rahat etniyorum öyle sik beni dedi. Ve olduğu yerde döndü ve kocaman götü karşımdaydı. İçimden keşke göt deliğini sikme şansım olsaydı ama nasibimde yokmuş şimdi vakit kaybetmeyeyim diye göt yanaklarını aralayıp amına yol açtım ve sokmaya başladım amına. Tekrar içine boşalmam çok sürmemişti.

Hemen arkaya doğru devrildim ve yıkıldım o da üzerime geldi ve yattı. Bana sarılıp deli gibi öpüyordu bu sırada erkeğim seni çok özledim falan diyordu. Ben ise uzanıp bir sigara aldım ve yakıp tüm cesaretimle konuşmaya başladım

\-Sema, aşkım, güzelim, bir tanem, halacım

\-Hala deme bana

\-Halacım artık yolun sonuna geldik bence

\-Ne diyorsun sen

\-Bitmesi lazım bu durumun hala, çok zevkli çok güzel sürekli seni arzuluyorum ama yakalanmadan önce bırakmamız lazım

\-HAYIR HAYIR NE BIRAKMASI bugünü kastediyorsan özür dilerim biliyorum ortalık yerde belli edecek hareketler yaptım ama seni çok özledim ondandı bir daha ki sefere daha çok dikkat ederim

\-Ondan değil hala, Sineme bunu yapmak çok üzüyor beni, Sinemle muhabbetim olduğu sürece bunu yapmamalıyız

\-Ne yani siktin siktin şimdi bir paçavra gibi atıyor musun beni ben ne yapacağım

\-Hala lütfen ne atması sen delimisin ben seni çok seviyorum ve değer veriyorum senin hakkındaki hislerim ve fikirlerim hep olacak ama bunu fiziksel birşeye dökemeyiz artık

Ağlamaya başlamıştı. Ama ağladığı sırada bile çıplak memeleri göğsüme baskı yapıyordu. Sikimin takati kalmamıştı ama yarı kalkık pozisyona geçip amına bastırmaya başlamıştı

\-Eee sikin kalkıyor bana hala, istiyor musun istemiyor musun beni

\-Sema bana bak seni istiyorum tabi ki seni istemeyecek bir erkek dünyada yok ama ne kadar istesem de isteyeyim yapmamalıyız yapmayacağız anladın mı

Hiç bir şey demeden ağlayarak kalktı ve hızla giyinip odadan çıkmıştı.

İçim çok buruk ama rahattı. Bitmesi gerektiğini biliyordum ve bitmişti. Onu o halde görmek beni üzmüştü dürüst olacağım bir daha sikememe düşünceside üzmüştü. Ama Sinem’e layık olma konusunda önemli bir cepheyi kazanmıştım. İçim daha rahattı ve uykuya dalmaya hazırdım.

Aslında o gece ki kararlılığımı sürdürebilsem herşey başka olacaktı belki de halam konusunda uzun bir süre direnecektim (bir süre sex olmayacak onla demek bu onu isteyenler için üzgünüm :/ ) ama hiç planda olmayan biri tüm irademi ve çabamı yıkacak benim için bu güzel dönemin büyüsünü bozmaya başlayacaktı…..

13.Bölüm Sonu

Bir yanıt yazın

İlgili Hikayeler