Merhabalar arkadaşlar seriyi alıntı ve kurgu değildir. İlk hikayem, gizlilik sebebi ile kişi ve yer isimleri değiştirerek anlatacağım bunun için burada şu var burada bu yok gibi düşünceleriniz olmasın lütfen. Merhabalar İsmim Murat 25 yaşındayım. Çocukluk ve gençliğimde geçen hikayemi anlatıyorum. Biraz drama gibi gelebilir arkadaşlar ama yetiştirme yurdunda büyüdüm. Ailemi tanımıyorum. Bir kenara bırakılmış polis tarafından bulunmuş ve yurda yerleştirilmişim. Olaylarımın örgüsü yurtta kaldığım zamanlarda başladı. Henüz 5. Sınıfta derslerim bir gurur öğrencisi kadar olmasada iyi fakat sportif faliyetlerde etkisi ile kötü olmayan derslerimi hocaların durumumu da göz önünde bulundururak yükseltmesi ile notlarım iyi geliyordu. Kafamın biraz çalışması ile yazılılarım 70-80 civarıydı genelde. Ama ülkemizde genelde insanların kafasındaki yetiştirme yurdu algısının biraz dışındaydım. Hocalarımda sağolsun beni destekliyor ve üzerime düşüyorlardı. Özellikle Matematik , İngilizce ve Beden eğitimi hocalarım öğlen arası, tenefüssler veya okul çıkışı yurtta bende birazda olan ışığı fark etmiş derslerime yardımcı oluyor. Bende onlara karşı olan saygı ve sevgiyi gereğinden fazlası ile belli ediyordum. Beden öğretmenimiz mustafa hocada yetiştirme yurdu olmasada parasız yatılı tabir edilen sistem ile okuduğu için beni kendi çocukluğu gibi görüyor, İngilizcecimiz Özlem hoca kocasına ile  üniden tanışarak mezun olduklarında ailelerine söylemişler iki tarafında istememesi sonucu kaçarak evlenmiş ve özlem hocanın sağlık problemlerinden dolayı çocukları olmuyor beni evladı gibi görmeye başlamıştı, Matematik hocamız Ali hocada Mustafa hoca ile ev arkadaşı ve mustafa hocanın ricaları üzerine bana yardımcı olmaya başlamıştı, derslerimde gayretlerimden dolayı oda yardımcı olmayı bir görev bilmişti. Orta okula başladığımda futboldaki yatkınlığım sayesinde mustafa hoca ile tanışmıştık. Onun gibi bende kaleciydim ve sınıf turnuvalarında üstün gayretim ile takımımız okulda 2. Olmuştu. Beni farketmesi ile okul takımında yedek olarak başlamıştım o sene. Antreman ve derslerdeki sohbetlerimizden sonra kendininde benzer şekilde yurtlarda büyüdüğünü öğrenmiştim. O sene okul takımımızın ilde 1. Gelerek bölgeye gitmesi ile okuldaki diğer arkadaşlarda beni içlerine alarak daha yakınlaşmışlar bir nebzede olsa yetim olmanın vermiş olduğu dışlanmadan uzaklaşmıştım. Bölge maçlarında 1 maçda oynayabilmiştim. Mustafa hoca çok riske girmedi beni alarak fakat bölgede 2. Olarak şehrimize dönmüştük. 7 sınıfa geldiğimizde boyun uzamış reflekslerim kuvvetlenmiş ve iyibir kaleci olarak kendimi göstermiş kaleyi kapmıştım. Bu yükselişimi mustafa hoca da derslerimide ihmal etmem için yurt müdürümüzle görüşmüş bazı günler okul çıkışı ali hoca ile beni alarak evde hem ders çalıştırmak hemde kafa dağıtmamı sağlamak için evlerine götürüyor, ders ve eğlence yemek fasıllarından sonra tekrar yurda bırakıyordu. Bazı hafta sonları da onlarla kaldığım zamanlar oluyordu. Özlem hocanın eşi hakan hoca başka bir okulda lisede fen bilgisi öğretmeniydi. Mustafa hoca ile aynı memleketin insanlarıydılar ara ara görüşürlerdi. Özlem hocanında bana ilgisinden kaynaklı bana biraz soğuk olsada özlemi kıramıyor ve bana yardımcı oluyordu. Zamanla oda bir kardeş gibi bana alışmıştı.   Olaylarım 7. Sınıfın 2. Dönemi başlamıştı. Bir Hafta sonu özlem hocaların evinde kalıyordum Cuma akşam tv de film izlemiş, biraz geç yatmıştık. Sabah yurt alışkanlığı erkenden gözlerimi açmıştım kahvaltı için vaktin geçmesini beklerken tekrar uyumaya çalışıyordum fakat odanın dışındaki bir takım sesler beni uykuya dalmaktan çok meraka sürüklemişti. O zamana kadar cinsellikle ilgili yurtta büyük arkadaşlardan duyduklarım, gazete ve dergileri, okuldaki yakın olduğumuz 2-3 kız arkadaşımıza sürtmelerden ileri gitmemiş. Kendi kendimi hayaller içerisinde rahatlatıyordum. İçeride gelen tıkırtılar giderek odanın kapısına yaklaşmıştı. Biraz merak birazda yakalanma korkusu ile sessizce sırtımı kapıya dönerek cenin pozisyonu yorgan yarı yüzümde gözlerim kapalı uyuyor numarası yapıyordum. Gelen Hakan abiydi beni yokladıktan sonra aynı sessizlik ile odanın kapısını çekerek yatak odasının kapısını kapattığını duydum. İçerde neler olacağını tahmin ederek sessizce yatakdan kalkarak duvarın dibine yere oturdum. Hakan abi içerde özlem hocayı sevişmek için ikna etmeye çalışıyordu. H: Geçen haftada yapmadık biraz yaklaş hadi çocuğuda kontrol ettim uyuyor bak. Ö: Duyar uyanır şimdi hakan rezil oluruz çocuğa evlat kardeş gibi gördük. H: Duysada bişey olmaz çocuk daha adı üstünde ne anlayacak. Ö: sen çocuk san okulda kız arkadaşlarını sıkıştırıp sürtünürlerken denk geldim birkaç kez. Neyin ne olduğunun farkındalar bu yaşta. Ihhnhhhh H: vay gençlere baksen bu yaşta bunlar neler öğrenmiş. Gerçi yurtta büyüyor neyin ne olduğunu biliyorlardır. Hadi al ağzına birazda kaldır. Uyanmadan bitirelim. Ö: ohhhhhh. Tamam ama çabuk ol fantezi falan işlerine girme bu sefer hafta sonu geçsin güzellik yapıcam ben sana. Konuşmalarından ufaktan hareketlenmeye başladıklarını anlamıştım. Karşılıklı ohhhh. Ihhhhhh sesleri duvardan rahat duyuluyordu. Benim ufaklıkta kendine gelmiş artık içerdeki seslerinde etkisi ile olaşabilecek görüntüleri hayal ederek heyecandan kuduruyordum. H: Tamam dön artık. Ufak bir sakso faslından sonra ıhhhhh yavaş biraz inlemesi ile kendime geldim. Hadi hadi çabuk ol biraz. Mmmmmm. Ohhhhh. Ahhhhhh. Hadi hızlı . Çabuk ol boşal içime. Ohhhhhh. Hadi hadi. Ve benzeri özlem ablanın inleme sesleri odayı kaplıyordu. H: Hem bana sessiz ol çabuk ol diyosun kendini tutamıyorsun. Çocuk olmasa içerde ben sana yapacağımı bilirdim. Ritim biraz daha artmıştı ufaktan başlayan yatak gıcırtısı ve 31 çekerken aşina olduğum şap şap sesleri odada yankılanmaya başladı. Bu ritmik etlerin birbirine çarpma sesleri adeta beynimin içinde yankılanıyor taki o sesleri duyana kadar bir abla gibi gördüğüm özlem abla kafamda canlanmaya başlıyordu.Hızlarını giderek yükseltmişler özlem abla inlemelerine engel olamıyordu.bende kendimle oynamaya başlamıştım çoktan. Ö: hadi hadi daha derine. Çabuk aşkım çabuk hadi. Özlem abla iyice zevkden kusurmuştu. H: ooooohhhhhh özlemim aşkım. Diyen derin bir inleme ile hakan abinin boşladığını anladım. Bende artık gelmek üzereydim. Özlem ablanın verdiği şort üzerinde kendimle oynamaya engel olamıyor hayalimde özlem ablanın girebileceği pozisyonları düşünerek kendimi kasmaya başlamıştım. Yatakdan ufak gıcırdama sesi devam ederken şap diye bir ses yankılandı ve beynim içindeki çınlama gibi bende ılık ılık boşalmaya başlamış kendimi durduramıyordum. Giymiş olduğum kilot sırılsıklam olmuştu. Heran içeriye birisi girebilir kontrol için korkusu içimi kaplamış ama elimde şortun üzerinden sıkarak beklediğim erkekliğim hala kalbim gibi atıyor yakalanma korkusuna baskın geliyordu. Elim erkekliğimi sıkarak kalp ayışlarım erkekliğimde ve beynimin içinde kendimi toparlamaya çalıştım. İçerden gelen sesle kendime geldim. Ö: ahhhh hakan yavaş ol dedim kaç kere ses yapma sen vuruyorsun. Allah belanı vermesin. İnşallah çocuk duymamıştır. H: kötü mü oldu sende rahatladın bak geçen hafta yapmadık. Hoşuna gitmedimi. Ö: çok iyiydi ama aşkım dedim sana çocuğa rezil olucaz. H: koca adam o çocuk diyosun hala. Bişey olmaz. Ö: senin şu gamsızlığın bitiricek ben hakan. Hakan senden bişey isticem. H: söyle aşkım. Ö: Muratla biraz ilgilensen abisi gibi çocuk yurtlarda büyümüş zaten ışıkda var çocukta. Harcanmasını istemiyorum. Kısa zaman da olsa tanıyalı kafası çalışıyor hissediyorum bu çocuk iyi yerlere gelecek büyüyünce. H: Mustafada rica etti derslerine yardım ediyorum zaten dışardada bakarım ben. Yurtla görüşüyorsunuz demi çocuğa sıkıntı çıkarmasınlar. Sorun olursa büyüğü zaten yurtta olur üst devreleri arkadaşları çocuğa zorbalık eden olmasın. İdaresi falan dışarda kalmaya başladı çocuk allah korusun başına bir iş gelirse hepimizi yakarlar. Seslerin azalmasıyla yatağıma geçtim ve uzandım. Bacak aramdaki ıslaklıktan şortun battığı daha yeni aklıma gelmişti. Az önceki zevkin doruklarına vardığım andaki güzellik artık utanç duygusuna dönmüştü. Kahvaltıya kalktığımızda ne yapacaktım. İçerde ses kesilince bende uyuyup kurumasını beklemeyi düşündüm ve yavaştan yaşananları kafama da hayallerini kurarak uykuya daldım tekrar. Özlem ablanın seslenmesi ile uyandım saat 11 e gelmişti. Kahvaltıya çağırıyorlardı. Kalktım yüzümü yıkadım ve kahvaltıya geçtim. Uzun bir kahvaltı faslından sonra içeriye geçerken hakan abinin beni odaya çağırmadı ile içimi korku kapladı acaba anlamış mıydı. Odaya girdiğimde beni karşısına alarak oturttu ve dersler ve sporla ilgili biraz konuştu. Açıkçası mahcubiyet duygusu ile dinlemeden her dediğine kafa sallayarak evet diyordum. Daha sonra çekmece açıp bana bir şort vermesi ile kafamda şimşekler çaktı. H: genç adamsın oğlum söylesen giyicek bişiler verelim yoksa. Akşam birşeyler olmuş diyerek pis pis gülüyordu. Bende bozuntuya vermeden. B: abi gece olan oldu uyandırmamak için duşa da gidemedim. Üst başda olmayınca uyku sersemi akşamdan çıkmış. İnşallah özlem abla görmemiştir dedi. H: özlem ablan takılmaz öyle şeylere genç adamsın doğal olacak şeyler bunlar, banada özlem ablan söyledi. O farketmiş anlamış gece olduysa utanmış bişey diyememiştir diye. Daha sonra 2-3 saat dılarda işleri olduğunu duş ihtiyacımı giderebileceğimi onlar yokken evde rahat takıl kendi evin gibi diyerek odadan çıktı.