Bir saat sonra. Bacaklarım arasındaki güçlü bir his yüzünden uyandım. Her ne sebeple olursa olsun kalp atış hızım yükselmeye başlamıştı. Başıma bir şey oluyordu ve ne olduğunu ya da neden olduğunu bilmiyordum.
Saniyeler sonra sikimin sertleştiğini hissettim. Anında şişti ve kötü bir şekilde ağrıyordu. Tüm vücuduma güçlü bir şehvet duygusu geldi.
Annemin yatağı boştu. Onu etrafta görmedim. Yataktan kalktım ve banyo kapısının kapalı olduğunu gördüm.
Yatağıma geri uzandım. Sikim daha sert zonklamaya başlamıştı. Annem hala banyodayken, elimden geldiğince hızlı halletmeye karar verdim. Başka seçenek yoktu. Sert sikimi serbest bırakarak hızla okşadım. Banyoda akan suyu duyduğumda daha da hızlandım. Annem yakında çıkacaktı. Çok geçmeden boşalabildim ve yakındaki bir kağıt mendille çabucak sildim ve çöpe attım.
Banyo kapısının açıldığını duydum ve rahat görünmek için elimden geleni yaptım. Kalbim hala çarpıyordu ve nedense hala tahrik oluyordum, ama doğal davranmaya çalıştım.
Annem banyodan yorgun bir şekilde çıkmıştı. Alnında muhtemelen ter olan nem olduğunu fark ettim ve nefesi bitkin görünüyordu. Hiçbir şey söylemeden Sadece yatağına yürüdü ve kendini yatağa attı.
– “İyi misin?” Sordum.
– “İyiyim tatlım. Sanırım yediğim bir şey dokundu.”
– “Ah. Umarım ciddi bir şey değildir .”
Elini alnına koydu, gözlerini kapattı.
– “Teşekkür ederim.”
Açıklanamaz bir şekilde, sikim hala kalkıktı. Cinsel dayanıklılığım her zaman iyiydi, ama hiçbir zaman bu kadar iyi olmamıştı. Annemin gözleri hala kapalıyken kalktım ve şortumdaki şişkinliği kapatmadan banyoya yürüdüm.
Banyoda mastürbasyon yaparken zamanın nasıl geçtiğini hiç farketmedim. En az 15 dakika geçmiş olmalı. Yarrağım tüm bu zaman boyunca zonkluyordu, tıpkı eskisi gibi. Tuvalete çok dolu bir şekilde boşaldım ve sifonu çektim. Sonra ellerimi yıkadım.
Banyonun kapısını açmadan önce, hemen donmama neden olan bir ses duydum. Odamızdan gelen bir inleme sesi duyduğumu sanıyordum. Emin değildim. Her ihtimale karşı hareketsiz durdum. Daha iyi duymak için kulağımı kapıya bastırdım. Sonra aynı sesi tekrar duydum. Başka bir inilti. Annemin inlemesiydi. Mastürbasyon yapıyor olmalıydı!
Tam o anda, her şey mantıklı geldi. Annem daha önce alnında ter damlalarıyla banyodan çıktı çünkü benim gibi çok yoğun mastürbasyon yapıyordu. Yattığında bu kadar bitkin görünmesinin nedeni buydu. Beni etkileyen her şey onu da etkiliyordu. Kendi inlemelerinin seslerinden, benden daha fazla tahrik oldu. İnlemeleri daha da yükseldi, yine de gürültüyü bastırmaya, sessiz olmaya çalıştığını söyleyebilirdim.
Onun zevk seslerini dinlemekten tekrar tahrik oldum. Tekrar mastürbasyon yapma yapmamak için kendimi zor tutuyordum. Bunun yerine kulağım kapıya yaslı olarak annemi dinledim. Yüksek bir iniltiden sonra sesler durdu. Boşalmıştı sanırım. Orgazm olmuş olmalıydı. Emin olmak için birkaç dakika bekledim. Sonra kapıyı açtım ve banyodan çıktım.
Annemi yatakta telaşlı bir şekilde gördüm. Eli alnındaydı ve ağır nefes almaktan göğsünün yukarı ve aşağı hareket ettiğini görebiliyordum.
– “İyi olduğuna emin misin anne?” Tekrar sordum.
Yatağıma uzandım ve annem bana bakmak için döndü.
– “İyiyim. Neden soruyorsun?”
– “Bilmiyorum. Biraz huzursuz görünüyorsun.”
-“Yediğim bir şey olmalı,” diye yanıtladı.
– “Ah. Ben de biraz rahatsızım.”
İkimiz de yataklarımıza uzanmaya devam ettik. Tekrar mastürbasyon yapmak için geri dönüş dürtüleriyle savaşmaya çalışırken, yaşadığım arka arkaya iki güçlü orgazmdan kurtulmak için elimden geleni yaptım.
– “Sen… aynı… umm… sindirim sorunlarını mı yaşıyorsun?” rahatsız bir şekilde sordu.
– “Ne demek istiyorsun?”
– Sert bir bakış attı. “Sanırım ne demek istediğimi tam olarak biliyorsun.”
– “İyi,” diye itiraf ettim. “Şu anda son derece azgınım. Ne olduğunu anlayamıyorum.”
– “Ya, bunun neden dolayı olduğunu düşünüyorsun? Sence bu gemideki karantinayla bir ilgisi var mı? Belki de o gevşek böceklerle ilgili. Belki de bize söylemedikleri bir şey var?”
– “Muhtemelen. Neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.”
– “Bu gemide bir şey dönüyor olmalı.”
Kendi kendime düşünürken gözlerim hızla odanın etrafına baktı. Sonra adadan ayrılmadan önce aldığımız büyük meyve suyu kabını gördüm.
– “Sanırım sorunun ne olduğunu biliyorum,” dedim kendinden emin bir şekilde.
– “Ne? bana da söyle”
– Meyve suyunu işaret ettim. “Adadaki adamın özel meyvenin doğurganlık için iyi olduğunu söylediğini hatırlıyor musunuz? Muhtemelen bununla kastettiği şey buydu. Bize verdiği meyve bir tür güçlü afrodizyak falan olmalı.”
– Annem arkaya yaslandı ve iç çekti. “Aman Allahım. Birkaç bardak içtim oysa ki! Hormonlarım bana işkence ediyor gibi şuan. Sanki içim yanıyormuş gibi hissediyorum.”
– “Ben de.”
– “Burada birlikte sıkışıp kaldık ve bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok.”
– “Birlikte sıkışıp kalmamıza aldırış etmediğini sanıyordum?” Havayı hafifletmeye çalışarak şakacı bir şekilde sordum.
– “Şimdi şaka zamanı değil. Ciddi bir tıbbi acil durumum var. İkimiz de yaparız ve mümkün olan en kısa sürede tedavi ettirmemiz gerekiyor.”
– “Bence aşırı tepki veriyorsun anne. Zamanla etkisi illa ki azalır ve biter”
– “Nereden biliyorsun?” diye sordu.
– “Çünkü bu sadece bir meyve. Belli ki güçlü, ama bu kadar tehlikeli olsaydı, o zaman herkes bu konuda uyarılırdı.”
– “Sanırım haklısın. Yine de içi acıtıyor. Kötü. Keşke tedavimiz olsaydı.”
– “Tedaviyi zaten biliyoruz. Şimdiye kadar kaç kez mastürbasyon yaptın?” Sordum ama sorduğuma hemen pişman oldum.
Annem anında bana keskin bir bakış attı. Sadece avukatının verebileceği ve aynı zamanda seksi görünebileceği türden bir tehdikar bir bakıştı.
– “Bu sizi ilgilendirmez, beyfendi.”
– “Üzgünüm, sadece yardımcı olmaya çalışıyordum.”
Iç çekti ve düşüncelerini topladı.
– “Üzgün olma. Bu alışılmadık bir durum. Ve cevap üç. Son bir saat içinde kendimi üç kez tatmin ettim ve hala çok acıyor.”
Soruyu gerçekten yanıtlaması beni şaşırttı.
– “Şeyy. İki kez yaptım bende . Ve ben de hala seninle aynı şeyi yaşıyorum.”
– “Tanrım, o adamın bize o meyveleri verdiğine inanamıyorum,” diye iç çekti.
– “Belki de aynı anda bu kadar çok içeceğimizi düşünmemişti. Yavaş yavaş içmemiz konusunda bizi uyardı. Meyvenin güçlü olduğunu biliyordu.”
– Bir kez daha iç çekti. “Karantina bitene kadar burada beklememiz gerekecek. Bu arada, ihtiyaçlarımızla ilgilenmek için mahremiyete ihtiyacımız varsa, kendimizi rahatlatmak için tuvaleti kullanacağız. Anlaştık mı?”
– “Tamam anlaştık ” diye yanıtladım.
– “Hemen geliyorum .” diyerek yerinden kalktı annem
Annemin yüzü yataktan kalkıp hızla banyoya yönelirken kızarmış görünüyordu. Banyo kapısı inceydi. Kapıyı kapattıktan sonra annemin kıyafetlerini çıkardığına dair hafif sesler duydum. Sonra muhtemelen kendine dokunurken annemin inlemesinin hafif hafif sesleri geliyordu.
Onun zevkinin sesleri beni bir kez daha anında tahrik etti. Daha önce kendi annem hakkında hiç hayal kurmamıştım ama her zaman son derece seksi olabileceğini düşünmüşümdür. Sevdiğim belli bir görünüme ve zarafete sahip. O noktada, kendimi tuvalette mastürbasyon yaparken nasıl göründüğünü hayal ederken buldum. Islak amının neye benzediğini, yüzündeki ifadelerin nasıl olduğunu ve çıplak göğüslerinin nasıl göründüğünü hayal etmeye çalıştım. Bu konuda kendimi suçlu hissettim ama karşı koyamadım.
Annemin zevkini dakikalarca dinledikten sonra, sonunda onun seslerine 31 çekmeye karar verdim. Tam başlayacakken tuvaletten sifon sesi geldi. Sonra ellerini yıkadığını duydum.
Banyodan çıktığında, sikimin şortumun içinden müstehcen bir şekilde şiştiğini görmemesi için kendimi ayarladım. Yüzünde bir rahatlama ve hayal kırıklığı vardı. Belli ki sadece orgazm oldu, ama daha fazlasını istediğini söyleyebilirim. O henüz tamamen memnun değildi ve ben de değildim.
– Ne diyeceğimi bilemeden “Daha iyi hissediyorsun mu?” diye sordum.
– Annem yatağa uzandı ve tavana baktı. “Birazcık,” diye yanıtladı. “Benimle aynı etkileri yaşamamana şaşırıyorum”
– “Kesinlikle aynı şeyleri yaşıyorum bende.”
– Gözleri aniden vücuduma baktı. “Ah, bunu şimdi görebiliyorum.”
Annemin de neden bahsettiğini görmek için aşağı baktım ve ereksiyonumun şortumdan şiştiğini gördüm. Vücudumu örtmek için hemen bir kez daha ayarladım.
– “Özür dilerim, elimde değil.”
– Bir an annem duraksadı ve “Hormonlarım hala inanılmaz derecede hareketli. Seninkiler nasıl?” diye sordu.
– “Hayatımda daha önce hiç böyle bir şey hissetmemiştim.”
– “Bir gün bundan pişman olacağım, ama neden bir anlaşma yapmıyoruz?”
– Anneme merakla baktım. “Ne tür bir anlaşma?”
– “Birbirimize yardım edebiliriz,” dedi kaşlarını kaldırarak. “Kulağa kesinlikle korkunç geldiğini biliyorum, ama bence birbirimize yardım edersek, o zaman bu durumla başa çıkmamız çok daha kolay olurdu. Ne düşünüyorsun?”
Annemin az önce söylediklerine inanamadım. Daha iyi bilmeseydim, bana onu cinsel olarak rahatlatma şansı sunduğunu düşünürdüm ve bunun tersi de geçerlidir. Onun söylemesini beklediğim son şey buydu.
– “Anne gerçekten emin misin böyle bir şey istediğine?”
– “Şey, henüz tam olarak emin değilim. Ama tuvalete gidip gelmekten bıktım. Eminim sen de aynı şekilde hissediyor olmalısın. Daha önce banyoda yüksek sesle mastürbasyon yaparken seslerini duydum.”
– “Ne,” diye utanarak yanıtladım. “Bende itiraf etmeliyim ki, banyo kapısı çok ince ve senin de mastürbasyon yaptığını duydum.”
– Gözleri büyüdü. “Beni dinliyordun mu?”
– Başımı salladım. “Her iniltini duydum.”
– “Oğlum, neden kapıyı çalıp bana söylemedin? Durabilirdim ya da daha sessiz yapabilirdim.”
– “Seni rahatsız etmek istemedim. Ayrıca, tüm bu yaşananlar bence çok utanç verici.”
– “Haklısın,” diye yanıtladı. “Peki ne olacak? Bu durumda birbirimize yardım etmemiz gerektiğini düşünüyor musun? Yoksa bunun yerine sırayla tuvaleti kullanmamızı mı tercih edersin?”
Cevap benim için anında netleşti. O noktada, umutsuzca onunla bir şeyler yapmak istiyordum. İkimizde çok azgındık ve kendi annem olmasına rağmen onu sikmek harika hissettirirdi. Ama aynı zamanda, çok heyecanlı görünmek istemedim ya da bir tür sapık olduğumu düşünebilirdi, bu yüzden dikkatli bir şekilde cevap verdim.