Erasmus-3

Daha da uzatıp sıkmayacağım. Üni gezmesi sonrası bir şehir turu ve yurda dönüş.

Sorgusuz bir şekilde kabul edilmiş gibi fransız italyanla odada kalıyor. Ben karenımla. Akşam yemeği yenip odaya giderken anladım. Karen yemekten sonra türklerin çay sevdiğini söyleyerek şakalaşarak odaya girdi. He beraberiz artık diye arkasından daldım. Çayımızı içip oturduk. Saat 8. Gece 1’e kadar bu kızla aynı odada kalmak bana cennet gibi geliyor. Yine uyumazsak falan diye hayal kuruyorum. Sohbet muhabbet derken aynı yatakta oturuyoruz. Eller kollar rahatlamış. Anlatırken eli sürekli omzumda. Benim kafa bir skişte bir muhabbette. Duşa gireyim dedi kalktı. Küçük gülümseme bana bir şey anlatıyor gibi. Duşa mı geleyim yoksa kokmak mı istemiyorsun. Senin ingiliz kokunu yutarım çünkü. Duşa girdi ama götüm yanına gitmeye yetmedi. Bornozla çıkıp geldi. Yatağında saçını kuruluyor. Olm nereye düştüm amk. Ben de gireyim dedim belki gelir. Hem ben de kokmak istemem. Sanki yatacağız diye emir aldık gibi davranıyorum.

Girdim duşa. Garip garip şampuanlar. Hepsini koklayıp head and shoulders patlattım. Çıkınca içerde ses duydum. Hoca mı diye korkarken fransız kız olduğunu anladım. Hayır ya. Hayır sktir git. Oda değişmem. Bornozla çıktım ben de. Fransızla küçük bir gülüştük. Bu da az değil ama queen england. Sarjını aldı gitti. Rahatladım. Bunun sarjı olmadan nasıl 1 gün geçti bilmiyorum. Aygır dinlenmedi herhalde. Bornozla yatağıma geri oturdum. Karen gülüp çay teklif etti. Amk evlenirim. İçtik. Bana telefonundan küçüklüğünü falan göstermeye başladı. Sakat. Sen giyiniksin ama ben bornozlayım. Yatağıma geldin. Sanırım kaçarı yoktu. Neden bilmiyorum elimi omzuna attım. Bakıp güldü. İyice içime girip sarıldı. Arkadaşça mı anlayamıyorum. Bornozumun gögüsünde yüzü. Saçı kokladığım şampuan kokuyor. Sanırım ben iyi niyetliyim. Artık adım atmazsam sorun benim.

Yavaşça yüzünü kaldırdım. Akşam dedim. Aksiam diyip güldü. Kalbimle skim aynı anda attı. Bu kadar tatlı olunmaz. Öptüm. Daha doğrusu yedim. Öpüşmesinden belli. Çok tecrübeli değil. Genel olarak emin olduğum bir şey var. Kızlar yönetilmek istiyor. Belinden tutup kucağıma aldım. Ops diyip güldü. Beklemediğinden mi yoksa sertlikten mi bilmiyorum. 5-6 dakika öpüştük. Kız ileri bir hamle yapmıyor. Ağzımı gögüsüne atınca küçük inledi. Eliyle kafamı tutuyor. Anladım. Ben ilerletiyorum. Ayağı kalktığım gibi kucağımda kaldı. Hafif aşır ama taşınmaz değil. Elimle götünden destekledim. Daha benim artık. Küçük odada istediğimi yaparım. Küçük küçük kukusunu kaşımama da bir hamle yapmadı. Neyden zevk alıyor bilmiyorum. Küçük bir dudağını ısırdım. İnleyip sarıldı. Ne kadar sert olsam bilmiyorum. Kendi yatağına doğru yatırıp üzerine yattım. Boyun kulak derken elini hissettim. Evet adım atıyor. Bornozun altından bakstırdaki skimi tutuyor. Bornozu hızlıca attım. Gögüsümdeki kıllara saniyelik bir baktı. Hoş mu değil mi bilmiyorum. Ellemesine izin verince dikelip tuttu. İki eliyle tutuyor bana bakıyor. Manzaraya bak. Bir yanım çıkarıp ağzına koymak istiyor diğer yanım ona bırakmak. İlkini denedim diyebilirim. Boxterı çıkartıp belimi de ileri ittirerek iyice yüzüne doğru çıkarttım. Küçük bir güldü. Normalden farklı gergin bir gülüş. Eliyle tutup yüzüme bakıyor. Şüphelendim. “Hiç yapmadın mı” sorusuna evet dedi. Yerim seni lan. Yatağa oturdum. Elini tutup öptüm. İstersen yapma demek istiyorum ama demedim. Kafasından tutup aşağı doğru ittirdiö hafifçe. Yatağın önünde diz çöktü. Hızlıca tşörtünü çıkarttım. Gergin olduğunu anlıyorum. Eli skime yapıştı bana bakıyor. Elini yavaşça çekip bacaklarımı açtım. İki elimi kafasına koyup skime yönelttim. Kızı zorlamıyorum. Ne dersem yapıyor gergince. Küçük bir dil atıp güldü. Gülmedim çünkü artık komik değil. Bebeğimsin ama kurtulamazsın. Yüzüme bakıp küçük bir kafa salladı. İstemiyorum der gibi. Fazla hızlı gittiğimi anladım. Domine etmek ters tepti. Şimdi ya gel diyip öpüp oturtucam ya da devam edip istediğimi söyleyeceğim. Zaman kazanmak için eğilip öptüm. Kıyamadım çünkü öpmedi de. Gel dedim kaldırdım. Boxterımı giydim. Sarıldım. Uzandık birkaç saat sessiz bekledik. Bu sürede indi tabii